3 Temmuz 2000’de zamansızca yaşamını yitiren Türk sinemasının usta ismi Kemal Sunal, 24 yıldır fiziksel olarak aramızda olmasa da hemen hemen her gün televizyon kanallarında ve internet mecrasında gösterilen filmleriyle bizlerle birlikte olmaya devam ediyor. Aradan geçen bunca zamana rağmen hâlâ onun filmlerine gülüyoruz, gülerken de düşünüyoruz.

Peki, Kemal Sunal filmlerini neden defalarca izlememize rağmen, her seferinde ilk defa izliyormuşuz gibi eğleniyoruz, düşünüyoruz ve gülüyoruz? Aslında bu sorunun sayfalarca yazılacak yanıtı olabilir. Bugüne kadar da birbirinden değerli eleştirmen, akademisyen, yazar ve araştırmacı çeşitli açılardan bu konuyu ele almıştır. Özetlemek gerekirse; Kemal Sunal filmlerinin her izleyicinin kendi vicdan muhasebesinde yer edinen gerçek bir kahraman olmayı başarabilmesinin payı büyüktür diyebiliriz.

Çünkü canlandırdığı karakterler, toplumdaki sıradan insanların yaşamlarıydı. Oynadığı tüm karakterleri kahraman yapmayı başarabildi. O, çöpçülerin, kapıcıların kralıydı. Hababam Sınıfı filmindeki “İnek Şaban” tiplemesiyle birlikte başlayan sinemadaki yükselişinin bir tesadüf olmadığını oynadığı tüm filmlerde tekrar tekrar kanıtladı. Kendisi için yazılan rolleri en gerçekçi haliyle seyirciye sunabilmeyi başardı. 

Ve bu karakterlerle seyirciyi kendine bağladı. Örneğin, ilk başrol filmi olan “Salako” filminde evin uşağı olmasına rağmen Reşit Ağa’nın kızını kaçırabilecek cesaretteydi ve sevdası için her şeyi göze alabildi. Şener Şen ile birlikte rol aldığı “Kibar Feyzo” filmindeki rolüyle başlık parası uygulamasına karşı tutumuyla toplumsal eleştiriyi en iyi şekilde yansıtabildi. “Yüz Numaralı Adam” filmindeki Şaban Erkök karakteriyle kendi babasının dahi yanlışını canlı yayında dile getirebilecek kadar adaletliydi. “Düttürü Dünya” filminde Dütdüt Mehmet’in hem çaresizliğini hem de umudunu en yalın haliyle seyirciye yansıtabildi. Filmlerinde umudu, inancı, inatçılığı, başkaldırıyı, sevgiyi, samimiyeti, saflığı en yalın haliyle seyirciye sunabildi.

Sinema ve tiyatro sevgisi nedeniyle yarıda bıraktığı üniversite eğitimini yıllar sonra çıkan öğrenci affından yararlanarak devam ettiren Kemal Sunal, 1995’te Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’den mezun oldu. Ardından “Beni kimse araştırmayacak galiba, ben yapayım” diyerek “Televizyon ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü” başlıklı tezini yazarak yüksek lisansını tamamladı.

Kemal Sunal “Çöpçüler Kralı” filminde Apti karakterini canlandırmıştı.

ARŞİV VE MÜZE ÇALIŞMASI

Usta Sanatçı Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, Kemal Sunal ile ilgili gerçek bilgileri tarihe not düşmek adına önemli bir arşiv oluşturuyor. Bu arşiv, bugün olduğu gibi ileride de öğrencilere, akademisyenlere, araştırmacılara önemli bir kaynak yaratılması düşüncesiyle video içerikler olarak hazırlanıyor ve internette yayımlanıyor. Böylelikle Kemal Sunal ile ilgili en gerçek bilgilere kolaylıkla erişilebilen açık bir kaynak oluşturuluyor.

Şair-yazar Sunay Akın’ın girişimleri, İBB’nin desteği ve Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal’ın katkılarıyla geçen mart ayında Kadıköy-Göztepe 60. Yıl Parkı içerisinde yer alan “Kemal Sunal Müzesi” açıldı. Ücretsiz olarak ziyaret edilebilen iki katlı müzede Kemal Sunal’ın balmumu heykelleri, kişisel eşyaları, film afişleri ve filmlerinde giydiği kostümleri yer alıyor. 26 yıllık sanat yaşamına 82 sinema filmini sığdıran Kemal Sunal’ı bir kez daha sevgi, saygı ve büyük bir özlemle anıyorum. 

DENİZ KILIÇ

SODEV KIRKLARELİ TEMSİLCİSİ