Olaylar Ve Görüşler

Doğu Akdeniz fırsatı

22 Ocak 2016 Cuma

Dr. FERRUH DEMİRMEN
Bağımsız Petrol Danışmanı

Doğu Akdeniz Havzası’nda 1999 yılından itibaren başta Tamar (İsrail), Leviathan (İsrail), Afrodit (Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, GKRY) ve Zor (Mısır) sahaları olmak üzere doğalgaz keşifleri yapıldı. İsrail, GKRY, Yunanistan ve Mısır, gaz ihraç seçenekleri hususunda yoğun görüşmeler yaptılar. Ancak ekonomik gerçekler ve siyasi pürüzler nedeniyle görüşmelerde ilerleme kaydedilmedi. Türkiye ile GKRY arasında Kıbrıs sorununa ek olarak Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ihtilafı var.

İhraç planları

İhraç planlarından biri, gazı sıvılaştırarak likid halde (LNG) tankerlerle Yunanistan’a ve diğer AB ülkelerine ulaştırmak idi. Bunun için denizde veya karada LNG tesislerinin yapımı veya Mısır’da mevcut iki LNG tesisinin kullanılması düşünülüyordu. Başka bir plan, gazı boru hattı ile Yunanistan’a ulaştırmak idi. Son zamanlara kadar ağırlıklı olarak üzerinde durulan bir alternatif de, İsrail ve GKRY gazının boru hattı ile doğrudan Mısır’a ihracı idi. Maliyet açısından Mısır nispeten cazip idi. Artan tüketim ve düşen rezervler sonucu Mısır son 2-3 yılda gaz tedarikçisi olmaktan çıkıp gaz alıcısı olmuştu ve 2015 yılında LNG alımına başladı. Ekonomik yönden yeğlenen dış piyasa Türkiye olmasına karşın siyasi sorunlar nedeniyle ne İsrail ne de GKRY, Türkiye’yi ciddi bir dış pazar olarak görmedi. 2014’te Leviathan sahasının ortakları gazın Türkiye’ye ihracı için ihaleye çıktı; ne ki Türkiye gazı almakta istekli değildi. Geçen ağustos ayında Mısır sularında Zor sahasının keşfi, Mısır’a gaz ihraç planlarını altüst etti ve Mısır bir anda export hedefi olmaktan çıktı. 2017 yılında Zor sahasından Mısır’a gaz temini planlanıyor.

Mısır’la belirsizlik

İleriki yıllarda Mısır’ın yeniden gaz tedarikçisi olup olmayacağı belirsiz. Ancak Zor sahasının potansiyeli düşünülürse, Mısır’ın yeniden gaz tedarikçisi olması büyük olasılık. Mısır’ın bir dış pazar olarak sahneden çıkması, İsrail’i ve GKRY’yi zor duruma soktu. Zira ne biçimde olursa olsun, gazın Yunanistan’a ya da AB’ye sevki, maliyet açısından çekici değil.

İsrail’i hatırlayan Ankara

Son yıllarda AB’de doğalgaz fiyatlarının düşmesiyle ekonomik olumsuzluk bugün daha da belirgin hale geldi. Kaldı ki, AB’nin ek miktarda gaz ithal ihtiyacı soru işareti. Bu gelişmeler bir dış pazar olarak Türkiye’yi ön plana çıkardı. Türkiye, enerji gereksenimi yılda yüzde 7 oranda artan komşu ülke. Türkiye aynı zamanda AB’ye transit geçiş sağlayabilecek en uygun ülke. Bu arada son 4-5 yıldır İsrail gazına sırtını çeviren Ankara, Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra bir “tesadüf eseri” olarak İsrail gazını “hatırladı”. Şimdi İsrail ile ilişkileri normalleştirme yolunu araştırıyor. Bu gelişmelerden sonra Doğu Akdeniz gazının Türkiye’ye ve AB’ye sevki için Ankara’nın zaman kaybetmeden bu ülkelerle görüşmeler yapması akılcı bir girişim olacaktır. Leviathan ve Afrodit gazları ortak bir proje kapsamında kapasitesi en az 10 milyar m3/yıl olan bir denizaltı boru hattı ile Türkiye’nin güneyinde teslim edilmeli. Gaz ilk aşamada Türkiye’nin iç tüketiminde kullanılmalı. Gaz akışı 4-5 yıl içinde başlayabilir. Mısır ileriki yıllarda gaz tedarikçisi olursa -ki bu olasılık yüksek- gelen gaz rahatlıkla yılda 20 milyar m3’e çıkabilir. Bu durumda gazın bir bölümü AB’ye sevk edilebilir. Doğu Akdeniz gazının Türkiye ve AB’ye sevki, taraflar için “kazan kazan” gelişmesi olacaktır. Türkiye doğalgaz tedarikinde çeşitlilik ve dolayısıyla arz güvenliği yolunda önemli bir adım atmış olacak, ayrıca stratejik avantaj kazanacaktır.

Kısa vadeli bakmamak

Kabul edilir ki, siyasi pürüzler nedeniyle bu yöndeki girişimler kolay olmayacaktır. Diplomasi ve enerji içerikli görüşmeler geniş bir vizyon çerçevesinde ele alınmalı, günlük çıkarlar saf dışı bırakılmalı. Bugün doğalgazda yaşanan riskli durum, politikacı ve temsilcilerinin enerji sorunlarına kısa vade çerçevesinde bakmalarından kaynaklanmıştır. Ekonomik çıkarların paylaşıldığı bir ortamda enerji ile birlikte siyasi sorunlara da çözüm getirilebileceği göz ardı edilmemelidir. Yeter ki istekler samimi, niyetler iyi olsun. Örneğin, KKTC’nin Afrodit dahil Kıbrıs’ın güneyindeki sahalarda pay alması, buna karşılık GKRY ile olan Kıbrıs ve MEB ihtilafının çözümü, Suriye, Lübnan ve Filistin Yönetimi’nin (Gazze) daha ileride bu ortak projelerde yer alması.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları