Olaylar Ve Görüşler

Diyanet Akademisi kurmak! - Prof. Dr. Mahmut ÂDEM

01 Haziran 2022 Çarşamba

Diyanet Akademisi (DA) yasası kabul edilmiştir. Buna göre DA’da üç tür eğitim verilecektir: Dini yüksek ihtisas merkezi, dini ihtisas merkezi, eğitim merkezi. Eğitim süresi 6 ay ile 3 yıl arasında değişmektedir. DA’da eğitim göreceklere 5000-7000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda, her ay harçlık ödenir. Adayların diğer tüm giderleri başkanlık bütçesinden karşılanacaktır (Mad. 10/A). Bu biçimi ile DA, tarikatlarca işletilen yüz binlerce medrese öğrencilerini mesleki eğitime mi alacak? Çünkü daha önce Diyanet İşleri, anılan medreselere denklik verilmesini istemişti. DA yasası, Öğretim Birliği Yasası’na (ÖBY) aykırıdır. ÖBY’ye göre, “Türkiye’deki tüm bilim ve eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır” (Mad. 1). “Şeriat ve Vakıflar Bakanlığı ya da özel vakıflarca yönetilen tüm medrese ve okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır” (Mad. 2). ÖBY yürürlüktedir ve anayasanın 174. maddesine göre korunacak devrim yasalarının ilkidir. Diyanet Akademisi kurulmasıyle anayasa yok sayılmıştır. Bu biçimiyle tam bir Atatürk’ten öç alma girişimidir. Bu akademide verilecek eğitim, medrese eğitimidir. 

Eğitim tarihçisi F.R. Unat, medreseler için şöyle diyor: “Medrese, ortaçağın geri ve geriletici zihniyeti içinde bütün yeniliklere “dinsizlik” diyerek karşı çıkan bir taassup ve irtica kaynağı olmakta devam ediyordu.” ÖBY’den sonra yapılan sayımda 18 bin kayıtlı medrese öğrencisine karşın, öğrenimini sürdürenler yüzde 10’u geçmiyordu. 40 yaşın üstünde medreseye kayıtlı yüzlerce öğrenci manavlık, kasaplık vb. işlerini yapıyor ama medreseye gitmiyordu. Medrese öğrencisi olduğu sürece askere alınmıyor, vergi vermiyor, çünkü ehli dinden sayılıyor, din bilgisi tahsili yapan adam sayılıyor, bir çeşit dokunulmazlığı var.

EĞİTİMDE YİNE Mİ İKİLİK?

Atatürk, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nden 4 ay kadar önce Sovyet Büyükelçisi ile Konya’ya gidiyor, medrese ziyaret ediyor. Orada kendisinden medrese sayısının artırılması ve medrese talebelerinin askere alınmaması isteniyor. Atatürk’ün yanıtı çok sert oluyor: “Sizin bu besili delikanlılarınızın askere alınması için yarın emir vereceğim”.

Cumhuriyet kurulduğunda medrese-mektep ikiliği aynen devam ediyordu. 1923’te Ankara’da birinci Heyet-i İlmiye (Bilim Kurulu) toplanmış ve eğitim sorunlarına çözüm aranmıştır. Bu toplantı için İ.H. Tonguç, şöyle diyor: konuşmalardan açıkça anlaşılmıştır ki medrese-mektep ikiliği devam ettiği müddetçe Türkiye eğitim kurumlarını modernleştirmek kolay kolay mümkün olmayacaktır. Her şeyden önce ve her işe tercih edilerek medrese-mektep ikiliğini ortadan kaldırmak lazımdır.” 

ÇATI ÖRGÜT MÜ OLACAK?

İşte bu nedenle 3 Mart 1924’te Öğretim Birliği Yasası şu gerekçe ile kabul edilmiştir: “Bir ülke bireyleri ancak bir eğitim görebilir. Bir ülkede iki türlü eğitim, iki türlü insan yetiştirir. Bu ise duygu ve düşünce birliğini ve dayanışma amaçlarını bütünüyle yok eder.” Bir hafta sonra Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar medreseleri kapatmıştır. Eğitim tarihçisi M. Ergin medreseleri şöyle değerlendiriyor: “Medreselerin kapandığı sırada uyguladığı ders programı ile 1950’den sonra açılan imam hatip liselerinin ders programları aynıdır”. İmam hatip ortaokul ve liselerinde milyonun üstünde öğrenci öğrenim görürken, 108 ilahiyat ve 38 İslami ilimler fakültesi varken, Diyanet Akademisine/ “Medresesine” neden gerek duyulmaktadır? DA, tarikatlarca işletilen yüzlerce medresenin çatı örgütü mü olacak?

PROF. DR. MAHMUT ÂDEM

EMEKLİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları