Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyeti yaşatmak (10.11.2015)

10 Kasım 2015 Salı

Cumhuriyeti ve Atatürk Devrimi’ni yaşatacağız! Zaman, köşeye çekilme ve yılgınlığa kapılma zamanı değil... El ele verebilirsek eğer bunu başarabiliriz!

Muhalefet liderleri ve kadroları Atatürk Devrimi’ni yürekten benimsemede kamuoyunu tatmin edebilecek bir çaba gösterememiştir.

1 Kasım seçimlerinin ardından şu gerçek tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır: Önümüzdeki başlıca sorun, Atatürk Cumhuriyeti’nin bundan böyle yaşatılıp yaşatılmayacağıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarda bulunduğu 13 yıl içerisinde Atatürk Cumhuriyeti’nin kurumlarını teker teker tasfiye yolunda istikrarlı adımlar atmıştır. AKP iktidarı bu adımları atarken, bizler başkaldırıda bulunabildik mi ya da onları bu yoldan geri çevirmek için gerekli önlemleri alabildik mi? Sanırım, bu soruya yanıtımız “hayır” olacaktır.

Yeterince çabalamadık
Özellikle bu son seçimde muhalefet partileri, başta CHP olmak üzere, AKP’yi durdurmada başarılı olamamıştır. Acaba bunun nedeni, muhalefetin Atatürk Cumhuriyeti’ni yeterince benimsememesinden mi ileri gelmektedir? Bence bu nokta üzerinde önemle durulmalıdır. Benim gözlemleyebildiğim kadarıyla muhalefet liderleri ve kadroları bir bütün olarak- Atatürk Devrimi’ni yürekten benimsemede ve Atatürk Cumhuriyeti’ni koruma yolunda gerekli önlemleri almada kamuoyunu tatmin edebilecek bir çaba gösterememiştir.
Toplumun laikleştirilmesinde, eğitimde, hukukta, kılık-kıyafette iktidarın geriye dönük adımlar atmasına göz yumulmuş, bu çağdışı gidişata ne muhalefet partileri ne de halkı temsil eden sivil toplum örgütleri “dur” diyebilmiştir. Alanı boş bulan ve kendisine karşı durulmadığını gören AKP hükümeti de, Cumhuriyeti kuran Atatürk’ün ilkelerini teker teker ihlal etmede bir sakınca görmemiştir.

Ne olacak?
Bundan sonra ne yapılacaktır? Şimdi bu soruya açıkça ve korkmadan yanıt verilmesi gerekir. Muhalefet partilerinin, başta CHP olmak üzere, kendilerine çekidüzen vermeleri ve bünyelerinde Atatürk Devrimi’ni benimsemeyen kadroları barındırmamaları; Atatürkçü görüşleri benimseyenlerin, sivil toplum örgütleri ve tarafsız medya aracılığıyla görüşlerini kamuoyuna yansıtmaları, sivil toplum örgütlerinin çok daha etkin olmaları ve herkesin şimdikinden çok daha fazla çalışması gerekmektedir. Evet, başarı için her düzeyde ve her alanda çok çalışmamız gerekir! Aksi takdirde, Cumhuriyetin kurumları “eski” diye nitelendirilerek, AKP iktidarı tarafından bir kenara itilecek ve dini temeller esas alınmak üzere, yeni bir devlet şekli uygulamaya konulacaktır.
Laik eğitimden ödün verilmesine, belki alfabenin Arapça harflere dönüştürülmesine, kadının toplumdan dışlanmasına ve giderek iş yaşamının dışına çıkarılmasına, hukuk düzeninin çağdışı normlara uygun olarak yeniden biçimlendirilmesine, dış politikanın ilkesiz ve itibarsız bir hale getirilmesine, kültürün ve sanatın adeta “içine tükürülmesi”ne, dinin istismar edilmesine gözlerimizi yumacak mıyız?

Göz yummamak
Eğer AKP’nin ülkemiz halkını kendi düşünceleri çerçevesinde biçimlendirmesine ve Cumhuriyet’imizi kendi ilkeleri doğrultusunda şekillendirmesine göz yummayacaksak, o zaman bizler de, Atatürk Cumhuriyeti’nin yerle bir edilmesine izin vermemeli ve bu yolda hiçbir ödün vermeksizin yürümeliyiz!
Ümidimizi yitirerek bir köşeye çekilmemiz ancak AKP’nin işine yarayacaktır. Şunu unutmamalıyız ki, ancak umut oldukça yaşamın bir anlamı olabilir; bu umut da, Atatürk Cumhuriyeti’nin, O’nun hedeflediği gibi, ilelebet yaşatılmasıdır.

Doç. Dr. HÜNER TUNCER



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları