Olaylar Ve Görüşler

Bu bir inat seçimi mi?

04 Eylül 2015 Cuma

Türkiye’de ilk defa bir Cumhurbaşkanı seçimlere doğrudan müdahale etti. İlk defa anayasal, yasal, demokratik gelenek ve teamüllerde olmamasına rağmen partisiyle bağlarını kesmedi ve partisi için oy istedi.

 

İlk defa bir Cumhurbaşkanı partisi dışındaki muhalefet parti liderlerine karşı meydanlara indi ve onlara ağır hakaretler ederek vatandaşların o partilere oy vermemesi için propaganda yaptı.
Aynı Cumhurbaşkanı vatandaşı tehdit ederek kendi partisinin iktidar olmaması durumunda kaos yaratacağını ifade etti. Bu koşullarda 7 Haziran’da vatandaşlar sandığa gitti ve Cumhurbaşkanına karşı yüzde 60’lık bir blok oluşturdu.

8 Haziran
Cumhurbaşkanı ‘seçimi kaybetti’. 8 Haziran sabahından itibaren herkes koalisyon kurulması çalışmalarını beklerken ilk defa bir Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarını içine sindiremediğini gösterircesine koalisyon kurma görevini kendi partisinden birine “başkanlık divanını” gerekçe göstererek 32 gün sonra verdi.
Aynı Cumhurbaşkanı koalisyon görüşmeleri başladığı andan itibaren giderek artan tonda “tekrar seçim” istediğini açıklamaya başladı. CHP Genel Başkanı koalisyon kurulması için her türlü özverili çalışmaya açık olduğunu kamuoyuna açıklarken, Cumhurbaşkanı Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi öncesinde koalisyonun kendi partisi için intihar olacağını söyledi.

Koalisyon istemedi
İlk defa bir Cumhurbaşkanı açık ve gizli müdahalelerle kendi partisine koalisyon kurdurtmadı. Aynı Cumhurbaşkanı ilk defa ana muhalefet liderine koalisyon kurulması için görev vermedi. İlk defa bir Cumhurbaşkanı milli iradeyi, halkın iradesine ipotek koyarak ve kendi iradesini milletin iradesinin önünde tutarak halka meydan okudu.
İlk defa bir Cumhurbaşkanı TBMM’ye yani yasamaya karşı sivil bir darbe gerçekleştirdi. Türkiye tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı TBMM’yi, Kurtuluş Savaşı’nda bile çalışan meclisi feshederek seçime gitme kararı aldı.

Halka inat
İlk defa bir Cumhurbaşkanı halkla inatlaşarak, halkın kararına saygı duymayarak kendi ikbali için meclisi çalıştırmadı. Aynı süreçte daha önce Çözüm Süreci için “kefen giyip yola çıktıklarını” söyleyen Cumhurbaşkanı süreci buzdolabına kaldırdığını açıkladı. Böylece ilk defa bir Cumhurbaşkanı kendi partisinden bir başbakanı yok sayarak, yürütmeye karşı açık bir darbe yapmış oldu. Bu sürecin sonunda şehitler gelmeye başladı ve gençlerimiz ardı ardına toprağa düştü. İlk defa bir Cumhurbaşkanı elini şehidin tabutuna koyarak propaganda yaptı. O propaganda yaparken şehit babası ayakta duramadı ve oğlunun tabutunun yanında yere çöktü. İlk defa bir şehit yakını feryadını dile getirdiği için Cumhurbaşkanı’na hakaretten tutuklandı.
Bu halk bütün bu ilkleri çok kısa süre içinde yaşadı. Bütün bunların sonucunda bu ülkede ilk defa bir Cumhurbaşkanı sistemi değiştirdiğini açıkladı. Bu açıklama güçler ayrılığına, parlamenter sisteme karşı bir darbe anlamına geliyordu.

Başkanlık arzusu
Türkiye’de ilk defa bir Cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanlığının kendisine yetmediğini, her şeyi yöneten tek kişi olmak istediğini ve bunun için de başkan olmayı amaçladığını dile getirdi.
Şimdi bütün bir ülke ilk defa Cumhurbaşkanı’na karşı ülkenin birlik ve bütünlüğünü, barış ve kardeşliğini, demokrasi ve cumhuriyeti korumak için seçime gidiyor. Bu seçim Cumhurbaşkanı’nın inat seçimidir.

Karar seçimi
Bu seçimde ilk defa bir Cumhurbaşkanı, bir ülke ve bir halk kendi geleceği için karşı karşıya gelerek seçime gidiyor. Ve ilk defa bir seçim bundan sonra seçim olup olmayacağının karar seçimi olacak... Çünkü Cumhurbaşkanı kazanırsa ilk defa bir Cumhurbaşkanı seçimleri yaptırmamak için yeni bir düzeni inşa yoluna gidecektir. Bu düzenin adının ne olduğunu da hepimiz biliyoruz...  

Dr.Ali Haydar Fırat
İletişim Bilimci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları