Olaylar Ve Görüşler

Bilim politikasını bilen var mı?

06 Ağustos 2015 Perşembe

Türkiye’de uygulanan bir bilim politikası ne yazık ki yoktur. Hangi üniversite hangi alanda kaç tane eleman yetiştirecektir? Yetişen eleman sayısı Türk ekonomisinin, savunma sisteminin, üniversite sisteminin ihtiyacını karşılamaya yetecek sayıda ve kalitede midir gibi soruların yanıtlarına ilişkin bir çalışma da mevcut değildir.

Geçenlerde ülkemize yapılan en büyük doğrudan yabancı sermaye yatırımı olan Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi Sokar’ın CEO’su Kenan Yavuz yaptığı bir konuşmada, Yüksek Öğretim Kurumu’nu (YÖK)ü eleştirerek kendi deyimi ile “Gecekondu üniversiteler” kurulduğunu belirtti ve nitelikli işgücü bulamamaktan yakındı.
Kenan Yavuz çok kişinin dikkatinden kaçan şu sözleri söyledi: “Üzülerek söylemek zorundayım, lütfen bana üniversite mezunu özgeçmiş yollamayın. Bakmadan çöpe atıyorum.
YÖK eğer talep ederse, çöpe attığım üniversite mezunlarının özgeçmişlerini kendilerine hediye edebilirim. Çocuklarımız ve aileleri sanal beklentilere sokuluyor. Eğitim planlaması en önemli meselemizdir. Herkes üniversite mezunu olacak diye bir şey yok. En yüksek işsizlik oranı üniversite mezunları arasında. Zira her on ara işgücüne karşı sadece bir üniversite mezununa ihtiyaç var. Japonya, Kore ve Almanya mucizelerinin altında yatan nitelikli ara işgücü ve kaliteli üniversite eğitimidir.” Niye üniversite açarız? Bir ülke niye üniversite açar?

Niye eğitim sistemleri kurar?
Niye araştırma laboratuvarları, merkezleri kurar? İlk bakışta bu soruların anlamsızlığı ortaya çıkar. “Bu kadar da anlamsız soru sorulur mu? diyen çok kişi olacağı kuşkusuz. Ama ben bir soru daha soracağım: “Niye bazı meslek dallarında binlerce kişi iş beklerken, ararken, bazı alanlarda yetişmiş eleman azlığı çeker, bazı konularda yetişmiş eleman bulamayız?” İlk sorduğum soruların yanıtını ikinci sorunun yanıtı verir. Bu bir anlamda yazının başlığındaki sorunun da yanıtıdır.
Yani Türkiye’de uygulanan bir bilim politikası yoktur. Hangi üniversite hangi alanda kaç tane eleman yetiştirecektir? Yetişen eleman sayısı Türk ekonomisinin, savunma sisteminin, üniversite sisteminin ihtiyacını karşılamaya yetecek sayıda ve kalitede midir? Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, Yüksek Öğretim Kurumu, ulusal savunma sistemine bağlı savunma araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) bölümleri, Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, özel sanayi ve ticaret kurumlarının örgütleri arasında ülkenin yakın ve uzun dönemde insan kaynakları ihtiyacı konusunda ortak bir çalışma var mıdır?

Maziye bakınca…
Ne garip bu konudaki ilkyazımı 1979 yılının Aralık ayında Milliyet gazetesinin Ali Gevgilili yönetimindeki “Düşünenlerin Düşünceleri” sayfasında yazmıştım. Aradan 37 yıla yakın bir zaman geçti. Yani benim yurtdışı yaşantımın süresi kadar neredeyse. O zamanki yazdıklarımda dikkati çektiğim konularda hâlâ büyük bir ilerleme yok.
Ulusal çıkarlar konusunda yasa koyucuya ve devlete ait bazı sorumluluklar, yol göstericilik rolü olmasından yanayım. En liberal ülkelerde bile devletler bu konularda gereken roller üstlenmiş durumdalar.

Konu ‘parti’ değil
Beni yanlış anlamayın. Konu bir siyasi parti olayı değildir. Ülkesini seven, onun çağdaşlaşmasını, bilimde ve teknolojide ileri gitmesini isteyen, ülkenin birçok sayıda küresel markaya sahip olmasını düşleyen yurtsever bir akademisyenin vermeye çalıştığı bir mesaj, bir uyarı veya bir öneri. Benim mesajım siyasi bölünmüşlüğün ötesinde, her partiye, her siyasal gruba, ülkesini seven herkese yönelik.
Bilim politikası yahut Bilim ve Teknoloji Politikası kavramları kökü çok eski zamanlara kadar dayanan hâlâ uygulamalardan günümüze izlediği çizgi içinde ele alındığında “Bir ülkenin bilim ve teknolojiye, araştırmaya ayırdığı kaynaklar ile bunlardan beklenen amaçların birbirine uygun olmasını” öngörür.

Son söz
Türkiye’de bilim ve teknoloji politikası alanında yapılan araştırma ve yayınlar çok az. Zaten bu alanda ülkede yetişmiş eleman da yok.
Bu konuya uzun yıllar kafa yormuş, eğitimini almış, deneyim kazanmış tek bir kişi var. Eski TÜBİTAK Bilim Politikası Uzmanı Prof. Dr. Ergün Türkcan; O da SBF’den emekli oldu birkaç yıl önce.  

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç Teksas Üniversitesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları