Olaylar Ve Görüşler

Belirleyici olan seçim vaatleri mi?

12 Kasım 2015 Perşembe

Seçim sürecinde liderlerin, partilerin, aktörlerin vaatleri kuşkusuz önemlidir. Türkiye özelinde ise giderek bu vaatlerin siyasi ve ideolojik arka plandan yoksun, arındırılmış bir biçimde seçmene sunulduğuna tanıklık ediyoruz.

Siyaseten, siyasi olandan kaçış aynı zamanda toplumda heyecan ve iktidar enerjisi yaratacak duygulanımdan, birlikte ortak ve güzel bir gelecek tahayyülünden alıkoymaktadır. Kuşkusuz her parti halka, farklı toplum kesimlerine dönük birtakım vaatlerde bulunmaktadır. 
Toplumsal eşitsizliğin arttığı, sömürünün korkunç boyutlara ulaştığı bir ortamda sosyal demokratların öncelikleri farklılaşmak durumundadır. Kimin ve neyin iktidarının kurulacağını halk bilmelidir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı seçilmesinden sonra CHP ülkenin bütün sorunlarına dönük gerçekten kapsamlı öneriler hazırladı. Paydaşlarıyla birlikte hazırlanan bu önerilerin karşılık bulduğu ve farklı bir CHP algısının ortaya çıktığı görülmektedir. Ancak istenilen etkinin yaratılması, çözümler ekseninde toplumsal bir kümelenişinin sağlanması için ve bunun gündelik yaşamda örgütsel bir karşılığa dönüşmesi için ideo-politik tutum ve çerçeveleme çok önemlidir.

Benzer vaatler
Partilerin benzer seçim vaatlerinde bulunmalarını bir yerde bu ideo-politik çizginin belirsizleşmesi olarak okumak da mümkün. Nihayetinde her parti hangi ideolojik temelde siyaset yaptığını, kimleri öncelediği, hangi toplum kesimleri ve sınıflar ekseninde bir değişim ve dönüşümü hedeflediğini ancak ideo-politik çizginin netleşmesi ile mümkündür. Soğuk savaş sonrası ideolojisiz, tarihsiz ve sınıfsız bir ideo-politik hegemonya kuruldu ve Türkiye hâlâ bunun etkisinden çıkmış değil. Ama giderek dünyada neo-liberal sisteme karşı yükselen toplumsal ve siyasal muhalefet yeni bir konumlanışı zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede Türkiye’de sosyal demokratların önünde kendi politik pozisyonunu güçlü bir biçimde belirleme ve buradan yeni bir düzen inşası için umut üretmeye ihtiyaç bulunmaktadır.

Hangi ambalaj?
Kuşkusuz siyasal iletişimde ne söylendiği yani ne tür vaatler verileceğinin ifadesi önemlidir. Ancak bir o kadar da önemli olan bunun hangi ambalajla sunulduğudur. Yani hangi ideo-politik perspektiften hareketle, nasıl ve ne söylediğinizdir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin toplumun dezavantajlı kesimlerine dönük sağlam ve tutarlı vaatleri çok önemlidir. Bu vaatleri etkili kılacak ve geniş kesimlerin sahiplenmesine imkân sağlayacak şey, ideolojik çerçevelemedir. Çünkü insanları motive eden inandıkları dünya görüşünün kendileri vaat ettiği yeni bir ülke ve dünya hayalidir. Ayrıca partilerin amacı sadece oy almak değildir. Aynı zamanda bir siyasal toplum inşasıdır. Çünkü bir kitle yaratmak ve onu genişletmek aynı zamanda bir iktidar imkânının süreklileşmesi anlamını taşımaktadır.

Toplum inşası
Dolayısıyla siyasal bir toplum inşasına dönük program, söylem ve örgütlülük solun beklediği iktidar imkânını sağlayacaktır. Nüfusunun çok genç olduğu bir ülkede ideolojik bir konumlanış, gençlerin partilere bağlanması, partilere ilişkin ciddi bir heyecan duymalarının da yolunu oluşturmaktadır. Gençlere hitap edecek ideolojik bir performansın gösterilmesi partilerin gelecek açısından yeni ve enerjik kadrolara kavuşmasını ve kendisini yenilmesi içinde bir fırsattır. Büyük dönüşümlerin, değişimlerin yaratılması noktasında ideolojinin belirleyici gücü var. Dünya sosyal demokratlarının kendilerini bu çerçevede yeniden tanımlamaları, konumlandırmaları ve yeni kitlelere ulaşmaları gerekmektedir. Dallas Smythe “Batı Marksizmi’nin Kör Noktaları” adlı çalışmasında medyanın ve iletişimin Batı Marksizmi tarafından yeterince önemsenmediğini ancak iletişim olgusunun bugünün toplumunu anlama ve çözümlemede önemli rol oynadığına dikkat çeker.

Kör nokta
Smythe’nin dikkat çektiği gibi Türkiye sosyal demokratlarının da bir kör noktası varsa o da ideoloji konusundadır. Bu aşıldığı ölçüde yeni bir toplum tahayyülü ve heyecanı geniş kitleleri saracak ve buda bir iktidar değişimini mümkün kılacaktır. Hem ideolojik hem kadro bağlamında ciddi, kapsamlı ve geniş kesimleri ikna edecek bir değişim yaratılmazsa CHP iktidardan uzak ve kurultay sarmalında yaşadığı olumsuzlukları kronikleştirir.

Dr. ALİ HAYDAR FIRAT
İletişim Bilimci

 

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları