Olaylar Ve Görüşler

Ateş çemberindeki Türkiye (23.07.2015)

23 Temmuz 2015 Perşembe

20 Temmuz’da Suruç’ta meydana gelen bombalı saldırıda bir katliam gerçekleştirildi. Kobani’ye gitmek isteyen Sosyalist Gençlik Derneği üyesi 300’e yakın gencin toplandığı Amara Kültür Merkezi’ndeki patlamada, şu ana kadar gelen bilgilere göre 31 ölü, 40’ı ağır olmak üzere 100’ün üzerinde yaralı var. Patlama sonrası ceset parçaları kültür merkezinin bahçesine saçıldı, her taraf kan ve cesetlerle doldu.

İyiliğin coşkusu, haksızlığa, adaletsizliğe karşı harekete geçmiş olmanın şevkiydi onları ölüme götüren. “Bize bir şey olur mu”yu düşünmediler bile. Vahşi dünyanın panzehirini ceplerinde taşıyan gençler, belki tam da o yüzden bir intihar saldırısına kurban gittiler. Bu hunharca saldırıyı nefretle kınıyor, bunların bir gün mutlaka döktükleri kanda boğulacaklarına inanıyoruz.

 

Akla gelenler

1) Saldırı, her nereden gelmiş olursa olsun müsebbipleri, yapanlar, yaptıranlar bir an önce ortaya çıkarılarak teşhir edilmeli ve hak ettikleri cezaya mutlaka çarptırılmalılar. Aksi takdirde geçmişteki deneyimlerin de ışığında devlet ve iktidar bu konuda zan altında kalacaktır ki, bu da işi daha da içinden çıkılamaz hale getirecektir.

2) Bu manzara bizlere son yıllarda Irak’ta, Suriye’de meydana gelen saldırıları hatırlatır nitelikte. Irak’ın ve Suriye’nin hali ortada. Türkiye’yi bu bataklığa sürüklemek isteyenler şapkalarını önlerine koyup bir kez daha düşünmeliler. Ateş yanmaya bir kez başladı mı herkesi yakar. İş işten geçtikten sonra ah vah etmeninin kimseye bir yararı olmaz.

Bu iş çocuk oyuncağı değil, oyalanacak, oynanacak bir mesele de değil. Bunu düşünenler varsa bilmeliler ki bu bir bumerang gibi en başta onları vuracaktır.

3) Bu hunhar saldırıyı IŞİD’e yükleyerek kimse işin içinden sıyrılamaz. Hele hele işbaşındaki iktidar böyle bir kolaycılığa kaçamaz. Eğer bu işin arkasında IŞİD varsa, neden önlem alınmamıştır, istihabarat birimleri gerekli yerleri neden zamanında uyarmamışlardır? Öyle bir yerde böyle bir katliam, devletin, en azından devlet içinden -bu işe gücü yetecek- birilerinin bilgisi, göz yumması, yol vermesi vs. olmaksızın gerçekleştirilebilir mi?

4) Türkiye’nin her yerinden gençlerin buraya geldiği an be an izlenebiliyor da bu dehşeti yaratacak güçte bir bomba oraya kadar geliyor, gelebiliyor, bu nasıl ve neden izlenemiyor?

Bu soruların mutlaka inandırıcı biçimde yanıtlanması gerekir. Bunlar açıklığa kavuşturulmadığı takdirde akla ister istemez başka sorular gelecektir.

- Yıllardır iktidarın IŞİD’e toleranslı davrandığı, lojistik destek sağladığı, yaralılarını tedavi ettirdiği, Türkiye’den geçen IŞİD mensuplarını engelemediği yolundaki duyumlar, düşünceler zanı daha da artıracaktır.

- Gene iktidarın ve Cumhurbaşkanı’nın Rojava konusundaki yaklaşımları biliniyor. Oraya Türkiye’nin her yerinden giden gençler Rojava ile bir dayanışma örneği göstermek istiyorlardı. Bu saldırı sadece onları yok ederek engelemeye dönük değil aynı zamanda bundan sonra olabilecek dayanışma girişimlerini de yok etmeye, caydırmaya engellemeye yöneliktir.

- Hükümetin Rojava ile dayanışma içine girmek yerine ona düşmanca yaklaşmasının sonuçlarından birdir bu. Eğer böyle giderse daha ağır bedellerin ödeneceğini söylemek için kâhin olmaya gerek yok. Hani devlet aklı, nerde gelecek projeksiyonları yapan akılbendler? Akşama kadar masa başında güya strateji üretenler?

 

Sonuç

Bu olay bugüne kadar Türkiye’de olan eşi benzeri görülmemiş bir tabloyu sergiliyor ve bizi ciddi biçimde düşündürüyor. Türkiye ateş çemberi altında. Bizi de ateşin içine çekmek istiyorlar.

Yetkililerin bu olayı en hızlı biçimde aydınlatarak, sorumluları bulması bütün ülkenin beklentisidir. Artık boş hamaset bırakılmalı, bundan sonra bu tür olayların olmaması için gerekli ve yeterli önlemler derhal alınmalıdır. Ayrıca iktidar IŞİD’e bakışını gözden geçirmeli, bu konuda tavrını netleştirmeli ve bu kanlı çeteyi durdurmak için ne gerekiyorsa yapmalıdır.

Öte yandan Rojava’ya düşmanca davranmayı bırakmalı, dostluk ve kardeşlik elini uzatmalıdır. Bu da sadece Türkiye için değil bütün Ortadoğu’nun hayrına olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları