Olaylar Ve Görüşler

‘Arıburnu’nda Sarışın Bir Türk Subayına Çarptık’ - Prof. Dr. Metin Kale

25 Nisan 2020 Cumartesi

“Benim kariyerimi 20 yıl, Lord Kitchener’in kariyerini tamamen bitiren Yarbay Mustafa Kemal’dir.”

Winston Churchill

18 Mart’ta donanmayla Çanakkale’yi geçemeyen İtilaf Devletleri bir an evvel mutlaka başkent İstanbul’u ele geçirerek dünya savaşına son vermek amacıyla bu kez karadan Gelibolu Yarımadası’na 24-25 Nisan gecesi çıkartma yaptılar.

Müttefik Başkomutanı Ian Hamilton, “Türkler geri çekilmek için vakit bulamayacaklardır... Çanakkale geçilmezmiş! Göreceğiz!” diyordu.

KADER ADAMI

Gelibolu’ya sabaha karşı yaklaşık 30 bin kişilik bir kuvvet çıkaran Hamilton, “...Çok başarılı bir çıkartma yaptık” deyip dua ederek uyudu... Ancak Çanakkale’de uyumayan bir komutan vardı: Yarbay Mustafa Kemal...

Mağrur Hamilton bilemedi orada Mustafa Kemal ile karşılaşacaklarını. Churchill de bu konuda şu itirafta bulunuyor: “Yalnız bir şeyi hesaba katmamışız... Mustafa Kemal’i...”

Yarbay Mustafa Kemal’in o esnada orada bulunması, müttefikler için savaşın en acı talihsizliklerinden biri olmuştur. 25 Nisan 1915 Pazar günü sabaha karşı başlayan bu istila harekâtı, o gün orada tarihin akışını değiştiren henüz 34 yaşında Yarbay Mustafa Kemal’in çelik iradesine çarptı. Mustafa Kemal, savaşın en can alıcı anında, o korkunç önsezisi ile tarihe geçen emrini vererek savaşı Türklerin lehine çevirdi. Komutan verdiği emirle askerlerine taarruz yerine ölmeyi emretti. İstilacıları çıktıkları sahile mıhladı. İstilacılar, güneş batarken üstlerine bunu şöyle rapor ettiler: “Arıburnu’nda sarışın bir Türk subayına çarptık.”

“Bizim ilk gençlik yıllarımız bir milli kahramana hasretle geçti” diyordu Yakup Kadri. İşte Çanakkale, Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıktığı ve kahramanlaştığı yerdir. O, sadece Çanakkale kahramanı değildir. Kurtuluş Savaşı’nın eşsiz komutanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu, Anadolu’da Türk aydınlanmasının da önderidir. Mustafa Kemal’i tarihin derinliklerinde boğmak isteyenler, bu yüzden işe Çanakkale’den başlarlar.

Çanakkale’nin mağlubu Churchill bile Mustafa Kemal’i “Savaşın yönünü değiştiren bir kader adamı” diye takdir eder ve hakkını teslim eder. General Aspinal Oglander ise “Bir tümen komutanının, üç ayrı yerde, tek başına giriştiği harekâtlarla bir savaşın hatta bir ulusun kaderini değiştirecek büyüklükte bir zafer kazandırdığı tarihte pek enderdir” diyor.

‘DEHA SAHİBİ KOMUTAN’

Alan Moorehead, Mustafa Kemal’in savaşın seyrini nasıl değiştirdiğini şu sözlerle anlatıyor: “Çanakkale Harekâtı’nın başlangıcı, İtilaf Devletleri bakımından seferin en acı olayıdır. Çünkü, ilk çıkarma anında, bölgede deha sahibi genç bir komutan olan Mustafa Kemal hazır bulunuyordu. Bu komutan olmasaydı, Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar, pekâlâ Conkbayırı’nı o sabah ele geçirebilirler ve Çanakkale Harekâtı’nın sonucunu daha o zaman ve o yerde tayin edebilirlerdi...”

H.C. Armstrong: “...Conkbayırı’nın doruk hattı, Çanakkale Boğazı’nın, Boğaz ise İstanbul’un kilit noktası idi. Eğer Çanakkale Boğazı ve İstanbul düşse idi, Türkiye’nin Almanya ile olan bağlantısı kesilecek ve barış yapmaya zorlanacaktı.(...) Rusya’ya bağlantı sağlayan yol açılışmış olacak ve Rusya, gerekli silahlara ve yiyecek maddelerine kavuşacaktı. İşte yorgun Türkleri Conkbayırı’nın dar doruğunda, yalnız kendi hâkim kişiliği ile tutan kararlı bir adam, Mustafa Kemal vardı...”

Belgelerle ve tanıklarla Mustafa Kemal’in zaferdeki başarısı tarihin iftihar sayfalarına kazınmış iken her yıl Çanakkale Savaşlarının yıldönümü olan mart ve nisan aylarında Mustafa Kemal’in, sanki hiç yaşamamış, hiç orada olmamış gibi küçültülmesi çabalarına tanık oluruz.

HİÇ SÖNMEYEN IŞIK 

Çanakkale’ye nereden bakılırsa bakılsın, ister Eceabat’tan, Anzak Koyu’ndan, Anafartalar’dan, Conkbayırı’ndan, ister Londra’dan, Paris’ten... Karşınıza hep bir isim çıkar: Mustafa Kemal... Çanakkale Zaferi’ni kazandıran gücü anlayabilmek ve kavrayabilmek için Kocaçimen’i, Conkbayırı’nı, Kanlısırt’ı, Seddülbahir’i, Anafartalar’ı ziyaret etmek, “Size ben taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerlerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir” ve “Uhdemize tevdi edilmiş namus vazifesini tamamen ifa etmek için bir adım geri gitmek yoktur!” emrini veren komutan Yarbay Mustafa Kemal’in yüce ruhunun da adeta oralarda hâlâ gezindiğini hissetmek gerekir. Çanakkale’de Türk ulusuna bir güneş gibi doğan Mustafa Kemal, artık hiç sönmeyecek olan ışığıyla karartılmaya çalışılan yurdumuzun ufkunu aydınlatmaya devam edecektir.

PROF. DR. METİN KALE
Osmangazi Üniversitesi E. Öğretim Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları