Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
19 Mayısları Unutmamak - Doç. Dr. Hüner TUNCER
Mustafa Kemal’in, 1919 mayısında Anadolu’ya ayak bastığında kararı şuydu: Ulusal egemenliğe dayalı tam bağımsız bir Türk devletinin kurulması. Temel ilke, Türk ulusunun onurlu bir ulus olarak yaşamasıydı. Bu da, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilirdi. Bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uşaklıktan öte bir gözle görülmeye layık olamazdı. Mustafa Kemal’in sözleriyle, yabancı bir devletin güdümüne girmeyi istemek, güçsüzlüğü ve uyuşukluğu benimsemekten başka bir şey değildi.
Mustafa Kemal, 1927 yılında kaleme aldığı Nutuk’a şu sözlerle başlar:
“1919 senesi Mayıs’ının 19. günü Samsun’a çıktım. Genel vaziyet ve manzara: Osmanlı Devleti’nin dahil bulunduğu grup (İttifak Devletleri), Harbi Umumi’de (Birinci Dünya Savaşı) mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir mütarekename (ateşkes antlaşması) imzalanmış, Büyük Harbin uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harbi Umumi’ye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek, memleketten firar etmişler. Saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın riyasetindeki kabine; aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişah’ın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir vaziyete razı.
Ordunun elinden silahları ve cephanesi alınmış ve alınmakta…
İtilaf devletleri, mütareke hükümlerine riayete lüzum görmüyorlar. Birer vesile ile, İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana vilayeti, Fransızlar; Urfa, Maraş, Ayıntap (Antep), İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya’da İtalyan askeri kıtaları; Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurları ve özel adamları faaliyette. Nihayet, söze başlangıç kabul ettiğimiz tarihten dört gün evvel, 15 Mayıs 1919’da İtilaf devletlerinin rızasıyla Yunan ordusu İzmir’e çıkarılıyor.
Bundan başka memleketin her tarafında, Hırıstiyan unsurlar gizli, açık, özel emel ve maksatlarının elde edilmesinin teminine, devletin bir an evvel çökmesine mesai sarf ediyorlar.”
İşte, Mustafa Kemal Atatürk’ün devraldığı ve üzerine yepyeni bir Cumhuriyet’i kurduğu Türkiye’de,
1919 Mayısı’ndaki durum budur!
BİR TÜRK DEVLETİ DOĞUYOR
19 Mayıs 1919, yeni bir Türk Devleti’nin doğmakta olduğunun simgesidir. 600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkıntıları üzerinde yeni bir Türk Devleti’ni kurma amacıyla Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmış ve geri dönüşü olmayan bir süreci başlatmıştır.
Ulusal Kurtuluş Savaşımız, 19 Mayıs 1919’da başlatılmış; Atatürkümüzün liderliği altında yürütülen bu mucizevi savaşı, yine mucizevi nitelikteki devrimler izlemiştir. Atatürk’ün amacı, yalnızca bir savaşı kazanmak değildi; bu büyük insanın asıl savaşı, çağdaş, uygar nitelikteki devrimlerle yepyeni bir Türkiye yaratmak yolunda olmuştu.
Atatürk, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı, onun yönergeleri doğrultusunda hareket etmeyi
kabul etmiş olan kendisine sadık arkadaşlarıyla birlikte kazanmış; ancak,
devrimleri tek başına yaşama geçirmiştir.
Onun en yakınında bulunanlar bile, zaman zaman bu büyük insanın adımlarına ayak uyduramamış; onun
gerisinde kalmıştır. Mustafa Kemal, 1919 yılında toplanan Erzurum Kongresi’nde
zaferden sonra hükümet şeklinin
Cumhuriyet olacağını dile getirmiş; ancak arkadaşları, onun bu düşüncesini
paylaşmaktan çok uzak
kalmıştı.
Şu gerçeği göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum: 1950 yılından bu yana, ülkemizde Atatürk Devrimi’ne karşı bir süreç başlatılmış ve günümüze değin süren bu süreçte iktidara gelen hükümetlerin çoğunluğu, din öğesini istismar etmek suretiyle, halkımızın büyük çoğunluğunu bu karşıdevrim sürecine inandırma yolunda çaba harcamıştır. Öte yandan ülkemizi yöneten kadrolar, genellikle iktidarlarını sürdürebilmek amacıyla, Atatürk Devrimi’ni kendi dünya görüşleri çerçevesinde yorumlama yoluna gitmiş ve özellikle cahil ve eğitimsiz kitleleri etkileri altına almayı başarmıştır.
Ancak biz Atatürkçü aydınlar, büyük önderimizin bize 1919’da gösterdiği yoldan azimle ve sabırla ve bütün engellemelere karşı gelerek yürümeyi sürdürecek ve Atatürk Devrimi’ni ulusumuza benimsetmeyi, o büyük insana olan sevgimizin, saygımızın ve vefa borcumuzun bir göstergesi olarak başlıca görevimiz sayacağız.
Büyük Atatürk! Bizler, senin hedeflediğin çağdaş Türkiye’yi yaratmadaki kudreti
damarlarımızda akan kanda bulacağız!
Doç. Dr. HÜNER TUNCER
Gazi Mustafa Kemal, Nutuk, Kaynak Yayınları, Ankara, Kasım 2016, s. 3
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Hediye Güran'ın ifadelerinde 'Enes' çelişkisi
- Milyarlık vurgun iddiası!
- Hâkimin itirafı
- Görüntülerle ortaya çıkardı: Doktor gözaltında
- Ünlü fenomen adeta bir servet kazandı!
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- Galatasaray, Tottenham'ı sahadan sildi!
- Arbede çıktı, oturuma son verildi
- Köy tipi yoğurt diye yedirmişler!
- Belediye başkanının oğlu başından vurulmuş halde bulundu