Tuncay Özkan'ı Tanırsınız!

19 Ağustos 2012 Pazar
\n

\n

\n

\n

Tuncay Özkanı tanır mısınız? Bir gazeteci, bir aydın, bir kültür adamı...\n

\n

Hapishaneye Girecek Olana Öğütleri, yazmıştı, bu kez de Anne Canım Hiç Acımadıyı yazmış.\n

\n

Dört yıldır kapalı, bir hücrede yaşıyor! Daha doğrusu yaşatılıyor. Nasıl yaşatılıyorsa!\n

\n

Suçu ne? Bilen yok! Hatta suç bile yok! Tuncay Özkan suçsayılacak ne yapmış olabilir? Bunu kimse yanıtlayamaz... Ama kimilerinin isteği varsa, girer yatarsın, beylerin keyfi gelsin diye!..\n

\n

Balbaylar, Perinçekler, Özkanlar, daha nice aydınlıktan yana arkadaşlar üç-dört yıldır tutuklu... Mahkûm değiller ama yıllardır içerdeler. Ne zaman bitecek bu insanların özgürlükten yoksunluğu? Bilinmez, söylenmez!.. İnsanlar hücrelerinde unutuldular. Biri çıkacak da böyle bir haksızlığı konu edinecek, acayip işlerin sürüp gittiğini topluma duyuracak.\n

\n

Tuncay Özkan televizyoncuydu. Kendine ait bir özel TVsi vardı. İlerici, çağdaş yayınlarıyla izlenen, sevilen... Ne olduysa oldu, TVsini satmak zorunda kaldı, sonra da başına gelmedik kalmadı. Cumhuriyet mitinglerinde 1 milyon insanı meydanlarda toplamayı başardı. Gerici takımın gözünü korkutan bir olay!\n

\n

Ne olduysa oldu, diyecektim ama olacaklar belliydi! Devrim düşmanları Tuncay Özkanın varlığına katlanamazlardı. Şöyle böyle derken, bir de baktık ki, Tuncay kardeşimiz topun ağzında! Derken yaka paça yakalanıp, çağdaş uygarlıktan yana çalışmalarına, gerçek ulusalcı tutumuna son vermek istemişler! Türk toplumunu daldığı ya da içine sürüklendiği derin uykudan uyandıran öncülere yaşam hakkı tanınamazdı. Bir yolunu bulup önleri kesilecekti. Derken, içeri atılmak, hangi suçu işlediği bilinmeden, adalet önünde mahkûm edilmeden! \n

\n

Anne Canım Hiç Acımadıdiyorsa da, ben inanmıyorum. Ben kitabı okurken acılar yaşadım. Bunun tersini söyleyebilen varsa, ya salaktır, ya haindir ya da satılmıştır...\n

\n

Galiba insan saydıklarımız sahiden insan değil! Duyarsız, tek yanlı, çıkar avcısı olanların insanlığı şüphelidir.\n

\n

Sevgili Tuncay Özkan, mahkemelerde Benim suçum ne?diye bağırmaktaysa, bizler de aynı acı çığlığa katılmak zorundayız. Bir gün büyük bir aydınlık doğacak, bu garip karanlık dağılacak diye bekleyelim mi?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları