TRT'ye Göre İlhan Selçuk!

24 Mart 2011 Perşembe

Hepsi aramızdaydı. Daha doğrusu içimizdeydi! Cengiz Çandar, Okay Gönensin, Hasan Cemal, Aydın Engin, Oral Çalışlar, Şahin Alpay vb...

Bu kişiler yıllarca Cumhuriyet sütunlarında yazdı; aylıklarını aldı, gerçek düşüncelerini, kişiliklerini belli etmeden...

İlhan Selçuk’tu onlara bu olanağı sağlayan! Pek çok okurun “Bu adamlar niye hâlâ gazetemize ters gelen şeyler yazıyorlar” diye yakındıkları halde...

Yıllar geçti, İlhan Selçuk öldü. Uzun süre sakladıkları düşmanca duygularını belirtmek fırsatını bulunca içlerini döktüler. Nereye mi? AKP iktidarının borazanlarından biri olan TRT Haber’e...

Birkaç haftadır bu TV’de Cumhuriyet’le, İlhan Selçuk’la ilgili programlar yayımlanıyormuş!.. Ben sonuncusuna rastladım. “Ne güzel” diyenler olur; bak, yıllar yılı eleştirdiği, beğenmediği, iktidarın organı saydığı TRT, ölümünde sonra anısını günler süren bir programla anmış işte! Anmış, ama nasıl?

***

İlhan Selçuk’un usta yazarlığına diyecek söz yok! TRT sözcüsü başta olmak üzere, yukarıda adı geçen eski Cumhuriyet yazarları ve başka gazetelerin önde gelen yazarları, İlhan Selçuk konusunda düşüncelerini de açık açık söylemişler, İlhan’ın değerini belirtmişler...

O kişilerin kimi, Mao’nun düşüncelerinden yanaydı. Kimi de Sovyetler’in tutumundan, görüşünden...

Ama Cumhuriyet’teki yazılarında bunu pek belli etmemeye, giderek gazetede etkinlik kazanmaya, yönetimde söz sahibi olmaya bakıyorlardı. Biri genel yayın müdürüydü, biri yazı işleri müdürü, ötekiler de köşe yazarı!.. Uzun yıllar boyu içimizde, aramızda gerçek bir dost yaklaşımını sürdürerek yaşadılar. Ne zaman ki işlerine, hesaplarına uygun bir iktidar işbaşına gelince hemen gerçek niyetlerini, övücü desteklerini yazılarla belirttiler. Artık İlhan Selçuk da, Cumhuriyet gazetesi de, Atatürk devrimleri de, laik Cumhuriyet de, tukaka idi. Düne kadar öyleydiler, gün değişince bir çeşit dönek olmaktan kaçınmadılar.

TRT’nin İlhan Selçuk’un anısına yaptığı programda hepsi söz sahibi oldular. İlhan askerciydi, orducuydu, kaç kez darbeciliğe kalkıştı diyerek yıllarca Pencere’sinden Atatürk aydınlanmasını, devrimlerini öven yazarı “darbe heveslisi” saymaktan çekinmediler? Kimi kitaplar yazdı, kimi yazılar, kimi TV ekranlarında üstlendiği görevi yerine getirdi. İlhan’ın ölümünden sonra, daha doğrusu Ergenekon denen bir davanın kurbanı olarak öldürülmesinden sonra, ortaya çıkıp hem Cumhuriyet gazetesine hem de İlhan Selçuk’a kamuoyu önünde anlamsız suçlamalar yöneltmekten de korkmadılar. Bütün bu gelmiş geçmişi bir gün gerçeklerden yana birileri yazar diye de hiç çekinmeden...

***

Bir de kitap çıkmaz mı? “Benim Cumhuriyetim” diye. Hem de Nadi ailesinden biri!.. O da ne kadar gizlemeye, pek ortalığa dökmemeye çalışsa da yine yukarıdaki beylerin dediklerini az çok yineliyor. Bütün bu olup bitenlere bakınca, insan meğer bizler uzun yıllar bütün bu kişilerle iç içe yaşayarak nasıl çalışmışız diye utanç duyuyor!

***

İlhan Selçuk artık yok. Ama Selçuk gibi nice aydınlar, gençler, gerçek gazeteciler, yazarlar var. İlhan Selçuk’un yıllarca başarıyla yönettiği bir gazetenin, Türkiye’nin aydınlanma tarihindeki yerini, önemini, değerini, katkısını bilen, bunu savunan öyle çok ki!

Bu bir üzüntü, bir acı kırgınlığın yazısı... Bu kişiler belki biraz sıkıntı duyarlar, dünkü tutumlarından, bugünkü hiç de hoş olmayan davranışlarından!..

Ne yapalım insanoğlu bu! Dün başka, bugün başka!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları