Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Silivri'dekileri Unutmak!
Ne çabuk unuttuk! Ne çabuk ne çabuk!..
\nSilivri’de, Hasdal’da, daha nerelerde aylardır, yıllardır yatanları ne çabuk unuttuk?
\nYüzlerce, belki binlerce insanımız dört yıldır “içerde”. Kadını erkeği genciyle binlerce insan kapatılmışlar hücrelere, koğuşlara! Bekliyorlar bekliyorlar. Kim onları kurtaracak? Mahkeme karar verdi, on yıl, yirmi yıl!.. Bu kişiler zaten yıllardır tutukluydu. Şimdi bir de adaletin kararıyla yıllarını içerde geçirecekler! Albaylar, generaller, siviller. On yıl, kimi de yirmi yıl! Bir ömür, bir yaşantı! Durup dururken birtakım şüphelerin kurbanı olarak!..
\nBen çok yaşlandım, anlamıyorum! Mahkeme bir adalet yeridir. Suçladığı insanı tanımak zorundadır. Bir cezayı verirken sonunu da düşünmek gerekir. Sen nasıl verirsin koskoca bir aydına, bir subaya yirmi yıllık hapisliği!..
\nNe yapmış, birilerini mi öldürmüş, vatan düşmanı bir çete mi kurmuş, düşmanlara ajanlık mı yapmış, yoksa falanca görevdeyken sayısız yurttaşın ölümüne sebep mi olmuş?
\nAdalet, bir genç kadının elindeki teraziyle simgeleştirilir. O terazi dimdik durmaz, bir yana eğiktir hep. O yan neresidir? Bunu kimse bilmez, hatta düşünmez. Hep suçlama, hep şüphelerle kişileri yargılamaya kalkma, sonra da iyi kötü demeden ölümcül kararlar verme!..
\nBir genç savcıyı ya da bir genç yargıcı düşünüyorum. Babam da hukukçuydu, asker, yarbay olarak savaşta görevliydi. Sonra avukatlık yaptı. Ben de onunla Sultanahmet’teki eski Adliye Sarayı’na gider duruşmaları izlerdim. İlkokul öğrencisi olarak kimi zaman şaşardım, yargıcın verdiği acele kararlara. Düşünürdüm, acaba konuyu iyice hesapladı mı da böyle bir sonuca varıyor? Camus’nün “Veba” romanındaki savcının oğlu, kırmızı cüppeli babasını bir tür acımasızlık örneği diye yazıyor.
\nYasalar var elbet, onu uygulayacak insanlar da var. Ama her şey yasalardaki gibi değil, yaşamın kendi özellikleri var, kendine vergi oyunları var; sen yargıç ya da savcı olarak bakıyorsun kara kitaba, veriyorsun kararı! Yeter mi, kendi vicdanına soruyor musun, kendi yaşam serüveninde ona da yer veriyor musun, yani yargıladığın, mahkûm ettiğin kişiyi gerçek bir insan olarak tanıyabiliyor musun?
\nÇocuk yaşımda duruşmaları babamın yanında izlerken aklımdan geçen şeylerdi bunlar. Hâlâ da kafamın içinde!..
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Son seçim anketinde çarpıcı sonuç!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…