Hızlandıkça Hızlanıyor!

03 Temmuz 2012 Salı
\n

\n

Her şey çok hızlı. Hızlandıkça hızlanıyor! Koşsan yetişemezsin. Olaylar, insanlar, politikalar, korkular, aldatmalar, yanılgılar, birbiri ardına gelen baskılar!..

\n

Gazeteci, günü gününe yazar, dünyada, ülkede olan biteni, okuruna ulaştırır. Sabah gözünü açıp gazeteye bakıyorsun, ooo dünkü bildiklerin, öğrendiklerin değişmiş, değiştirilmiş. Dün şöyleydi, böyleydi, bugün onlar uçup gitmiş, yeni haberler var!

\n

Bir hızdır gidiyor! Taşıtlar, uçaklar, kafalar, inançlar birbirini izliyor. Yetişebilirsen!..

\n

Gazetelerde köşe yazanlar ise büsbütün bir çıkmazda... Yetişemiyorlar günlük olaylara, insan sorunlarına, dertlerine...

\n

Bir karakol basılmış, şehitler var. Düşman nasıl gelmiş hükümet binalarına saldırmış!.. Uçaklarımız neden durup dururken uçmuş, sonra kim düşürmüş! Suriye, Osmanlının Şamı, Musulu neden yirmi birinci yüzyılda başka bir havaya girmiş! Dinsel düşünce ayrılıkları mı Ortadoğuyu birbirine katmakta! Aleviyle Sünni ya da bilmem hangi cemaatle bir başkası iktidar kavgası vermekte!..

\n

Sen gazete yazarısın, okurların bu konularda kendisini aydınlatmanı bekliyor. Ama sen, o aydınlığı nerde bulacaksın da okuruna vereceksin? Hızlı mı hızlı bir akış, bir kopuş, bir bağlanış içinde yuvarlanıp giderken...

\n

Türkiye Cumhuriyeti tehlikeli bir gidişe doğru mu yürüyor? İşbaşındakilerin kafası senin benim gibilerin kafasından niye farklı? Günden güne bir çözülüş içinde olmak! Bu ülke nice savaşlardan sonra kuruldu. Cumhuriyet o yurtsever kadroların eseri. Ama bakıyorsun birileri çıkıp Her şey baştan yanlıştı deyiveriyor, yazıveriyor. Mustafa Kemal, İsmet Paşa, bütün o kurtuluş ordusunun kahramanları silinmek isteniyor! Osmanlı vardı, niye kaldırıldı? Kalktı mı? Yeniden doğacak mı diyen safsatacılar!

\n

Hızlı bir gidiş, bütün bu korkuları canlandırıyor. Hapishanelerde yüzlerce genç acılar çekiyor. Biri bile yasalarla yargılanıp mahkûm olmamış... Zaten hapisleri dolduran asker sivil yurttaşlar mahkûm da değiller! Yalnız tutukludurlar.

\n

İşin garabeti burda! Ama böyle bir korkunç hıza kendini kaptırmış ülkede durup düşünmek, iyiyi kötüyü ayırabilmek olanaksız! Olayların ardından koşarak kendimizi nice yıpratsak da boş!.. Bir yerlerden esen rüzgârlar, seni beni onu, istediği yere sürüklüyor.

\n

Şu hız durmalı! Bu başdöndürücü ters gidiş önlenmeli! Bir devrim... Hemen korkmayın, bir devrimin kaçınılmazlığından. İstemesek de olacak, o devrim... Hem de halkımız yaratacak kendi devrimini...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları