Bir Kitap mı, Çok Kitap mı?

13 Ekim 2011 Perşembe
\n\n\n

Bir kitap okudum, dünyam değiştimi demişti Nobelci yazarımız Orhan Pamuk...

\n

Bir kitap değiştirirse, onlarca, yüzlerce kitap ne yapar? İnsanı değil, dünyayı değiştirir? Yıkar eskimişleri, yenilerini kurar; yeni bir toplum, yeni bir anlayış, yeni bir beğeni, yepyeni bir yaşantı...

\n

Masamın üstünde yığınlarca kitap var! Çoğu ithaflı, eksik olmasın dost okurlar yeni kitaplarını gönderiyorlar. Ben de arada bir değiniyorum. Kimine beş on satırla, kimine daha az, yalnız adını anarak! Bu, bir çaresizliktir, elbet. Ama bir de benim yaşımı başımı düşünmek gerekir!

\n

***

\n

İşteCumhuriyet Tarihi Yalanları”, Sinan Meydan Atatürk Cumhuriyetini değişik bir gözle görmek, yazmak, kabul ettirmek isteyenlerin yalanlarını koca bir kitapta belirtmiş. Yararlı bir yapıt. Her zaman ilgiyle okunacak, özellikle şimdi...

\n

Manastır-İstanbulda Feriha Büyükünal çocukluğunu yaşadığı Makedonyanın Manastırını anlatıyor. Mustafa Kemalin okuduğu askeri lisenin kentini... Bir de daha sonra yaşadığı İstanbulu! Manastır-İstanbul, ilgiyle okunacak bir çalışma.

\n

Eksen Kayması”... Prof. Dr. Erol Manisalı şu günlerde sık sık dillerde, yazılarda dolaşanEksen Kaymasını anlatıyor. Nasıl bir şeydir, nasıl olur, nasıl yaşanır? Atatürk Cumhuriyetinin bambaşka bir yere doğru götürülmek istenmesi karşısında, ne yapmalı etmeli de bu kaymayı önlemeli? Bir ders sanki...

\n

***

\n

Sonra, öykü kitapları. Her biri ayrı bir değer, ayrı bir dünya... Yalnız adlarını saymakla yetinmek iyi değil, ama hepsini iyice inceleyip eleştirmek benim işim değil! Nerde genç arkadaşlar, nerde genç eleştirmenler, görev onlarda...

\n

Necmettin Bayraktar Taşköprü”, İlhan Doğruyol Dönüşümler Sevgiye”, Esat Yavuztürk Kırık Merdiven”, Sadi Bülbül Öğle Olmadan...

\n

***

\n

Şiirler de var; Ali Ekber Ataş Düşler Yanarkende yetmişinde biri için / baldıran suyu içip / ölümüne dikleşmek / cesurca bir iş elbet / ama yirmisinde ip germek / pir sultanca marifetdemiş. Doğru söylemiş... Bir de Orhan Tezin Aforizmalarıvar, kısa özlü sözler: Mutluluk bir saman alevidir, sık sık yakmasını bilirsen yaşamın renklenir.İşte o kısacıklardan biri.

\n

Başbakan ne demişti bir Fransızı görür görmez...Siz de Fransız kalın mı?..” Mustafa Sağlamer deFransız Ayvalıkıöykülerle canlandırmış ustalıkla.

\n

***

\n

Orhan Karaveli, benim gazetecilik arkadaşım. Yıllarca Vatanda birlikte çalıştık, yazdık, gerekince savaşım verdik. Bu alandaki anılarını yazsa, doğrusu ya hem basın dünyasına, hem de edebiyatına büyük katkısı olacaktır. Basın tarihine de!..

\n

Yeni kitabı, Berlinin Yalnız Kadınlarıtarih mi, öykü mü, anı mı, belki hepsi... İlgiyle okunacak bir kitap. Beni aldı, geçmiş yıllara götürdü.Berlinin Yalnız Kadınlarıiçin pek çok yazı yayımlandı. Benim de söyleyecek sözüm var, örneğin Hilde ne oldu diye sorsam mı?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları