Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkiye'de Gazeteciliğin Sefaleti

25 Ekim 2012 Perşembe
\n

\n

İşte dedim kendi kendime; Türkiyede gazeteciliğin geldiği sefil noktayı bundan iyi özetleyen bir yazı olamaz!\n

\n

Banu Güven soyadındaki Güvengibi Türk medyasının yetiştirdiği en güvenilir, en sağlam, en profesyonel kadın gazetecilerden biri… \n

\n

Nuray Mert, güçlü ve etkili bir yazar… \n

\n

Bu iki kadın meslektaşımız, bir yılı aşkın süredir işsizdi. \n

\n

Birgünde yeniden yazmaya başlayacakları söylenen iki ismin dönüşüile ilgili olarak medya sitelerinde çıkan haberler üzerine, Taraftan bir köşe yazarı tek kelimeyleiğrençbir yazı döşendi… \n

\n

Murtazalar geri dönüyormuş gazino sahnelerinediyen Taraf köşecisi;Adını saymak vakit kaybı olacak bir çuval işsiz bakkal ulusalcı tartar, yeniden recycling yönetimiyle toplum hayatımıza kazandırılıyor demekteydi. \n

\n

Bu aşağılık yazının çıktığı gün, medyamız tam da Gazetecileri Koruma Örgütünün (CPJ) raporu ile yankılanıyordu. \n

\n

Rapora göre:\n

\n

- Baskıcılıkta Türkiye dünya rekoru kırmakta; gazeteciler yakın tarihin dünya çapındaki en büyük saldırısınamaruz kalmaktaydı.\n

\n

- Demir parmaklıklar ardında hapis yatan gazeteci sayısı; İran (52), Eritre (28), Çin (42), Burma (14) gibi en katı, en acımasız baskı rejimlerini geride bırakmaktaydı.\n

\n

- Eleştirel yazı kaleme alan gazetecileritibarsızlaştırmadan, işlerini yitrimeye dek uzanan bir dehşet dengesinde her çeşit saldırının örneğini yaşamaktaydı\n

\n

Taşlar bağlanıp itler \t\tsalındığında\n

\n

Tam bu karanlık tablonun önümüze serildiği gün; Türk liberallerinin mabedi sayılan gazetede, CPJnin yukarıda sıraladığı dinamiklerle işini yitiren iki yazarın dönüşü;çöplerin geri dönüşümü için kullanılan recyclingtabiri ile tanımlanıyordu. \n

\n

Terbiyesizliğin vardığı noktaya bakın! \n

\n

Yazıyı okurken ilk tepkim, Acaba doğru mu görüyorum? Okuduklarım doğru mu?diye düşünmek oldu. \n

\n

Ardından Tabii ya. Taşların bağlanıp köpeklerin salındığı bir ortamdaolacağı budur dedim… \n

\n

Son birkaç yılda medya önce Banu Güven, Nuray Mert kalibresinde isimlerden temizlenmiş; sonra gazetecilikte kiminçöp, kimin çöpolmadığını belirlemek bu hadsizlere kalmıştı… \n

\n

Böylece Tarafın yazısı; CPJ raporuna giren ifadeyle krizdeki Türk basınının, en somuta indirgenmiş örneği olmuştu. \n

\n

Standartları dünya standartlarının bu denli altına düşmüş bir medyayla yaşamasak, bu boyutlarda bir densizlikbunca büyük rahatlıkla yapılamaz. Böylesi bir yazı; öncelikle gazetenin kendi standartlarının filtresinden geçmekte zorlanır. Geçerse de basın camiasından ivedilikle gereken tepkiyi alır. Birileri sonuçta çıkar özür diler, özür dilemek mecburiyetinde kalır vs. \n

\n

Sözü edilen satırlar son kertede yalnız adı geçen iki meslektaşımız veBirgünü sözüm ona aşağılamaklakalmıyor; özgür basının değerlerini de aşağılıyor/hiçe sayıyor. \n

\n

Bile bile lades\n

\n

Bilgisayarın başına oturduğumda niyetim aslında yalnız CPJ raporundan bahsetmekti. Ama bunları söylemeden geçemedim...\n

\n

CPJ raporuna gelince…\n

\n

Türkiyenin AB ile müzakerelere başladığı yıl olan 2005te, bu konuda yazmış olduğum bir yazı duruyor önümde… \n

\n

23 maddede gazetecilere ağır cezalar öngören TCKnin yürürlüğe girmesi vesilesiyle kaleme almış olduğum bir yazı… \n

\n

O dönemde dünyada en çok gazeteci hapseden ülkeler Çin, Küba, Eritre ve Burma imiş... \n

\n

TCK, bu sakıncalı maddelerle yürürlüğe girdiği anda, kendimizi bu ülkelerle aynı kulvarda bulacağızdiye yazmışım ve AB ile müzakere masasına oturmayı planlayan bir ülke, nasıl olur da bu U dönüşünü yapar? demişim.\n

\n

Dönemin Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de uyarmış ve yasanın (o haliyle) yürürlüğe girmesi ile Türkiyenin dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönüşeceğinisöylemiş… \n

\n

Yani bile bile lades… \n

\n

Bugünkü durum daha o günlerden, göz göre göre, hazırlanmış… \n

\n

AB çığlıkları atılırken, Türkiyeyi dünyanın en baskıcı ülkelerinin kıskacına sokacak hukuki altyapı;taammüdendöşenmiş. \n

\n

AB müzakereleri eşiğindeki 2004 yılında en çok gazeteci hapseden ülkelerarasında adı anılmayan Türkiye; sonucu önceden malum olan TCK değişikliklerinin yapılmasıyla bire bir Ekşinin uyarıları paralelinde netice vermiş. \n

\n

2004’te Çinde hapiste kaç gazeteci varsa, bugün de aynı sayıda gazeteci (42) var. Biz ise sıradaki tüm diğer ülkeleri sollayarak, 1. sıraya yükselmişiz. \n

\n

Vaktiyle bunun böyle olacağını söyleyenler süreç içinde bir bir basından elenmiş… \n

\n

Meydan bundan böyle artık tümüyle kendinden menkul değerlerle medyada racon kesen yeni dönemin kalem erbabına kalmış… \n

\n

Yazıklar olsun. \t

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Noel katliamı kâbusu 22 Aralık 2024
Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları