Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dünyayı Okurlarla Birlikte Yorumlamak

26 Şubat 2012 Pazar
\n

Putin III yolda.

\n

Duma seçimleri ardından Rusyada meydanlardan eksik olmayan muhalifler, Putin IIIün belli ki önünü kesemeyecek.

\n

Kamuoyu yoklamaları gelecek hafta sonu yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını şimdiden ilan etti bile. Kamuoyu yoklamalarının sandık sonuçlarıyla örtüşmesi halinde, Putin yüzde 65e varan cömert oylarla yeniden Kremline dönecek.

\n

Putin karşıtı gösterilerin doruğa tırmandığı günlerde dahi kimse Putinin Kremlin yarışında yenik düşmesini beklemiyordu. Aralıkta sürpriz şeklinde patlak veren ve son 20 yılda ilk kez sokak gösterileriyle hareketlenen muhalefetin, cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerindeki etkisinin, Putinin birinci ya da ikinci turda seçilip seçilemeyeceğini belirlemekle sınırlı kalacağı söyleniyordu.

\n

Alternatifi olmayan Putin ilk turda seçilirse şimdiye değin olduğu gibi, tek adamlığınıkanıtlamış olacak; ikinci tura kalırsa karizması çizilecek, bu da muhaliflerin hanesine büyük bir artıolarak yazılacaktı.

\n

Çar öyle görünüyor ki karizmanın çizilmesine müsaade etmeyecek!Ancak iki aydır konuşulan gösterilerden sonra Rusya da artık eskisi gibi dikensiz gül bahçesi olmayacak.

\n

Rusyanın geleneksel korku duvarınıyıkarak hak aramakadına sokaklara çıkan göstericiler, çarın önünü diledikleri gibi kesemeseler de Rusyada bir değişim yaşandığını kanıtlamış oldu.

\n

Eski-yeni Rusya ikilemi

\n

Bir tarafta her daim olageldiği gibi güceve güçlü adamatapan militarist, otoriter, milliyetçi Çar sevdalısıbildiğimiz eski Rusya var

\n

Diğer yanda, Putinde cisim bulan eski Rusyaya tepki göstermek suretiyle varlığını ortaya koyan yeni Rusya”.

\n

Son ayların gelişmelerine tanık olan gözlemciler, bu eski/yeni Rusya ikileminin birdenbire böyle şimdi nasıl oluştuğunu tartışıyor.

\n

Değişimin ilk işaret fişeğinin ne zaman çakıldığını irdeliyor.

\n

Dönemecin, 24 Eylül 2011 tarihi olduğuna dair genel bir kanı var

\n

Hatırlanabileceği gibi Putin-Medvedev ikilisi bu tarihte, 2036ya dek sarkabilecek dönüşümlü mutlak tek adam planlarınıaçıklamıştı

\n

Putin, Medvedeve 4 yıllığına devrettiği devlet başkanlığına martta dönerek 2024e dek altışar yıldan bu makamda toplam 12 yıl kalacağını ilan etmişti

\n

2000-2008 arası zaten 8 yıl Rusyayı devlet başkanı olarak yöneten Putinin, Stalin gibi çeyrek asır boyunca dizginleri elinde tutarak emaneti 2024ten 2036ya dek işbaşında kalabilecek Medvedeve devredeceği ortaya çıkmıştı.

\n

Rusyada yıllardır kıpırdamayan muhalefeti isyan eşiğine getiren dinamit böyle patladı.

\n

Mezara dek Putin senaryosunun gündeme getirilmesi ve ardından bir de aralık ayındaki hileli seçimlerinortaya çıkmasıyla, tepkisizliği düstur edinen muhalefetin korkusu çözüldü.

\n

Ve seyir defteri

\n

İnternet”, bu dönemeçte etkili bir lokomotif oldu.

\n

Eski Rusyanın temsilcisi Putin; internetteki silkinmeden zamanında haber alamamış, muhaliflerin uyanışına müdahalede bulunamamıştı.

\n

Elektronik haberleşmeyle kendini ifade etme olanaklarını yakalamak fırsatı bulan yeni Rusya”, henüz rüşt ispatına girişecek kadar güçlü değil. Ama eski Rusyaiçinde, kendisine bir yer açılmasını talep edecek noktaya dek ilerledi.

\n

Doğu despotizmi dendiğinde, insanın hemen aklına gelen ilk ülkelerden biri olan Rusya adına bu, az buz bir değişim değil.

\n

Yanı başımızdaki en despot ülkeler dahi böyle etrafımızda ilginç kabuk kırılmalarına sahne olurken biz hiç esnemeyen, hiç değişmeyen, hatta giderek katılaşıp sertleşen bir baskı süreci yaşıyoruz.

\n

Bu yazının başına otururken değerli okurum Dr. Orhun Sinanoğlundan bir ileti aldım. Beni tekrar Rusya üzerinde düşünmeye yönelten Sinanoğlunun satırları, “Uluslararası alandaki kıyaslamalı yazılarınız adeta, hibrid demokrasiden kalkıp, totaliter rejime gidilen rotada, not düşülen seyir defteri gibidiyerek başlıyor ve şöyle sürüyordu:

\n

Üç yıl öncesinde yazdığınız (12-13 Eylül 2009) Erdoğan Putinleşiyor mu?yazılarınız; bugünlere geleceğimizi ortaya koyuyordu. O dönemde size; Yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum ama eksik yazmışsınız Başbakan Erdoğan Putin’den daha ileri gidecek çünkü Başbakan Erdoğan ataerkil bir aile/çevrede biat kültürü ile yetişmiş, Cumhuriyet değerlerine karşı bilenmiş mürşitlerin rahlei tedrisinden geçmiş olduğundan kadın eşitliğini yok saymayı, özel hayatı düzenlemeyi, kendisi gibi düşünmeyeni yola getirmeyi bir hak ve dini gereklilik olarak algılıyor. Bunlar da Putine göre fazlalıkları diye yazdığımı hatırlıyorum. Belki, Erdoğan Putinleşiyor mu yazınızı referans aldığınız bir başka yazı yazarsınız diye düşündüğümden bu mail’i size gönderiyorum!

\n

Evet geçmişten bugüne bu kara yolculuğun seyir defterinebaktığımda gerçekten de Erdoğanın Putini solladığını görüyorum.

\n

Ancak farkı belirleyen tayin edici tek neden kanımca, Putin ve Erdoğanın kültürel arka planlarından ibaret değil. Arada bir de sivil toplum farkı var.

\n

Rusyada Putine ayar vermeye çalışan bir sivil toplum kıpırdanışı belirdi. Biz henüz ne yazık ki böyle bir kıpırdanıştan söz edemiyoruz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Noel katliamı kâbusu 22 Aralık 2024
Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları