İstanbul'da yaşayanlar için hafta sonu kalabalıktan ve şehirden kaçmak büyük fırsat. Tabi bu kaçışın kısa mesafede olması da büyük önem taşıyor. İstanbul'un Karadeniz kıyılarından biri olan Şile'ye ulaşmak için rotayı kuzeye çeviriyoruz. Şile, denizi, doğası ve restoranları ile dört mevsim ziyareti hak ediyor.

Sabahın erken saatlerinde İstanbul'un gürültülü sokaklarından uzaklaşıp, Şile'ye doğru yol aldığınızda, sizi karşılayan oksijen dolu temiz hava, adeta bir nefes aldırışı gibi. Şehrin stresinden uzaklaşarak, yeşille mavinin kucaklaştığı bu şirin ilçeye adım attığınızda, zamanın akışı bir anda yavaşlıyor. Kahvaltımızı Şile yolu üzerinde orman içerisinde hizmet veren bir restoranda yapıyoruz. Kahvaltının ardından Saklı Göl'e ulaşıyoruz. Saklı Göl'e vardığınızda karşınıza çıkan manzara, büyüleyici güzellikte bir tablo gibi.  Gölün etrafında dolaşırken, kuş sesleri eşliğinde doğanın içinde kaybolabilirsiniz. Ancak ziyaretiniz güzel havanın olduğu bir pazar günü ise kuş cıvıltılarının yerini insan gürültüsü alabilir. 

Saklı Gölü geride bırakıp rotamızı Şile Merkezi'ne çeviriyoruz.  Şile Kalesi'ni izleyerek kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Şile'nin en meşhur noktalarından biri, masmavi deniziyle ünlü plajları.Ayaza Plajı ve Kumbaba Plajı yazın yüzmek kışın ise yürüyüş yapmak için ideal. Gün batımı, Şile'nin en büyüleyici anlarından biri. Gün batımını Ayazma Plajın'daki restoranlardan birinde akşam yemeği yiyerek izliyoruz. Denizin üzerine yansıyan güneşin kızıl tonları ile  Şile'de keyifli bir gezintiyi sonladırıyoruz.