Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sıcak Para AB'ye,TL/Dolar Nereye?

28 Eylül 2011 Çarşamba
\n

\n

\n

\n

\n

Yunanistanın ve diğer Güney Avrupalı ülkelerin borç krizini ve bu krizin bulaşmasını kontrol altına almakta zorlanan AB, üç ayaklı bir planı inşa için kolları sıvadı. Çıkmayan candan umut kesilmez misali, IMF, G20 ve AB arasında koordineli bir yaklaşımla hazırlanması ve en erken 5-6 hafta içinde açıklanması öngörülen yeni planın, şu sacayakları üstüne oturtulması öngörülüyor.\n

\n

1- Yunanistana borç sağlayanların alacaklarının bir kısmının üzerini çizmesi,\n

\n

2- 440 milyar Avro düzeyinde kapasiteye sahip olan Avrupa Finansal İstikrar Kolaylığının (EFSF) kapasitesinin 2 trilyon Avro düzeyine yükseltilmesi,\n

\n

3- Avrupa bankalarının mali yapılarının güçlendirilmesi. Sermayesine göre aşırı risk yüklenmiş Avrupa bankalarının notu, değerlendirme kuruluşları tarafından indirildikçe indiriliyor. Sermaye enjeksiyonu ve/veya banka birleştirilmeleri, bankaların önce kamu kontrolüne alınıp sonra özelleştirilmesi gibi yolların hepsi açık ve muhtemel. Böyle şeylerin nasıl yapıldığını, biz 2001 krizinden iyi biliyoruz. \n

\n

*** \n

\n

Bu üç ayaklı genel kurtarma planı, 17 ülke parlamentosundan onay görmek durumunda. Özellikle Almanya seçmenine rağmen onay bulmak zor. Ama kırık dökük de olsa uygulamaya sokulursa, kaynak için kısa vadeli sermaye hareketlerine, fonlara, yani sıcak paraya ABnin de başvurusu gündeme gelecek. Böylece, bir kısmı da Türkiyeye akan sıcak paraya kurtarma planı el atacak. Türkiyenin yıllık 75 milyar dolara, milli gelirin yüzde 10una yaklaşan cari açığını finanse eden sıcak para, artık Avrupa için de önem kazanacak. Bu da Türkiye için iyi haber değil. 1.85 TLye çıkmış doları aşağı itmek için beklenen sıcak para girişinin adres, yön değiştirmesi, girişin bir başka bahara kalması, Türkiye için umutların azalması demek. \n

\n

Dolar kurunu 1.65-1.70 TL bandı içinde tutmayı hedeflemiş Merkez Bankası için 1.80 TL üstü dolar kuru ile yaşamak, buz kesmek demek. Merkez Bankasının döviz satmasıyla düşmez bu ateş. Bu düzeyde bir dolar kurunun birçok parametreyi altüst edeceği, mesela maliyet enflasyonuna yol açacağı, çevrilmesi zorlaşan dış borç stokuna büyük bir yük getireceği de açık. \n

\n

Hatırlatalım ki, 2005ten 2011e dış borç stoku yüzde 90a yakın arttı ve 2011in ilk 3 ayında 298 milyar doları buldu. Bu yükün 2011 ortasında 310 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyoruz. Borçların dörtte birinin kısa vadeli olması önemli. Ama ondan daha önemlisi, borçların üçte ikisinin özel sektör borcu olması. Bunun konumuzla ilgisi şu: TLnin, dolar karşısında hızlı değer kaybı, bu ölçüde borçlanmış özel sektör firmalarının mali bünyelerini ciddi ölçüde tehdit ediyor. Hangi firmalar bunlar? Firmaların taşıdığı döviz borcu riski, Kamu Aydınlatma Platformundaki (kap.gov.tr) şirket mali tablolarından izlenebiliyor. 25 Eylül tarihli Milliyette Zeynep Aktaş, döviz borcu en yüksek firmaların hangileri olduğunu ve sadece 20-23 Eylül arasında TLnin değer kaybı ile üstlendikleri yükü, bir tablo halinde verdi. \n

\n

Anlaşılıyor ki, Türk Telekom, TÜPRAŞ, Ereğli Demir Çelik gibi eski kamu kuruluşlarını, özelleştirme masasından dış kaynak bularak alan sermaye grupları, en yüksek dış borçlular. Agresif bir büyüme çizgisi izleyen THYnin de çok ciddi döviz riski üstlendiği; büyük enerji firmalarının da en çok döviz borcu olan firmalar olduğu görülüyor. \n

\n

Bir başka kaynağa göre, borsadaki 130 küsur firmanın önemli döviz borcu riski var ve kur şoku, bu firmaların kârlılıklarını önemli ölçüde etkiledi. Büyük firmaların sıkıntısının, pek güvenilen banka sistemini de sarsması kaçınılmaz. \n

\n

RTE ve ekonomi bakanları, iyiyiz, iyiyiz diye karanlıkta ıslık çalmaya devam ederken dolar kurunu takip edinHalep oradaysa, arşın burada…\n

\n

***\n

\n

Bu arada ILOnun G20 ülkeleri arasında Türkiyeyi krizde istihdam şampiyonu göstermesi, AKP-TÜİK göz boyamacılığının yeni bir tezahürü. Büyümeyen tarımda istihdamı yüksek gösteren TÜİK, sonunda bu zokayı ILOya da yutturdu. Koskoca ILO, bir de tarım-tarım dışı diye bakmayı akıl etmez mi istihdama?..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları