Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İşsizlikte Devlet, Devleti Yalanlıyor

19 Kasım 2012 Pazartesi

Her ayın ortasında Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan istihdam, işsizlik verilerinin güven vermediğinden hep yakınırız. Büyümeyen tarıma olmadık istihdam yakıştırırlar, özellikle 2012de yüzde 3e düşen büyüme oranına rağmen işsizliğin nasıl olup da yüzde 9u bulmadığına akıl sır erdirmek mümkün değildir. Ama ortada şimdi TÜİKin hangi çuvala sokacağını bilemediğimiz bir gerçeklik var. O da bir başka devlet kuruluşu İşkurun kayıtlı işsiz verileri. O veriler, TÜİKin işsiz verileri konusunda güvenleri iyice sarsıyor. Üstelik, TÜİK, anket yöntemiyle, bir anlamda el yordamıyla işgücü, istihdam, işsizlik verisi üretirken İşkur, kendisine tek tek başvuran işsizleri, adıyla sanıyla, adresiyle kayıtlara geçiriyor ve İşkurun işsiz verileri TÜİKi hiç olmasa bir açıklamaya mecbur bırakıyor.

\n

***

\n

Peki fark neden? Ortada işsizin tanımından kaynaklanan bir fark mı var? Hayır. Bakın iki kurum da işsizi nasıl tanımlıyorlar. Önce TÜİK tanımı:

\n

İşsiz: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son üç ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan tüm kişiler işsiz nüfusa dahildirler.

\n

Yani TÜİK, işi olmayan ve son 3 ayda iş arama kanallarından birine başvuranları işsiz sayıyor. Bu kanallar arasında, unutmayalım, İşkur da var.

\n

İşkur ise kayıtlı işsiz tanımını şöyle yapıyor:

\n

Kayıtlı İşsiz: Çalışma çağında ve gücünde olan, çalışmak isteyen, Kuruma başvurduğunda asgari ücret düzeyinde gelir getirici bir işi olmayan, Kurum tarafından henüz kendisine iş bulunamayan aktif kayıtlardaki kişilerdir. Kayıtlı işgücünden, daha iyi şartlarda iş arayanlar, emeklilerden iş arayanlar ve belli bir işyerinde çalışmak isteyenler çıkarıldığında geri kalanlar kayıtlı işsiz sayılmaktadır.

\n

Tanımlarda fark yok. İşkurun işsiz sayıları tamamen gerçek, TÜİKinki anket ürünü. Şimdi sayılar arasındaki inanılmaz farka bakalım. TÜİK en son ağustos ayı işsiz sayılarını açıkladı ve ağustos sonunda 2 milyon 445 bin işsiz var, dedi. Peki, aynı ayda İşkurda kayıtlı-kuyutlu, adıyla sanıyla, eğitimi, mesleği ile kayıtlı işsiz sayısı kaç? 2 milyon 10 bin.

\n

TÜİKe inanırsak, bu memleketin işsizlerinin yüzde 82si İşkura, İşkurun il müdürlüklerine gitmiş, bana iş bulun, diye başvuruda bulunmuş. Hem de köyde, kasabada olanlar, doğru il müdürlüklerinin yolunu tutmuş ve İşkura, iş bulması için başvuruda bulunmuşlar; evet, yüzde 82si!..

\n

İşkura giden ve kayıt yaptıran 2 milyon 10 bin kişi var, bu, kayıtlarla sabit. Ama bunlar, gerçekten bu ülkedeki işsizlerin yüzde 82sini mi oluşturuyor? Yani bu ülkede işsiz kalan her 100 kişiden 82si İşkurun kapısının yolunu biliyor mu? O kapıyı çalıp kendini işsiz yazdırıyor mu? Dahası, verilere bakarsak, İşkurun kapısını çalmış TÜİK işsizleri, haziran ayında neredeyse yüzde 100e yaklaşmışlar. Öyle çıkıyor verilerden. Haziranda TÜİK işsiz sayısı 2 milyon 226 bin, İşkurda kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 195 bin. Yani, İşkura kayıt yaptırmamış 31 bin kişi var sadece ve her 100 işsizden 99u İşkurda kayıtlı imiş haziranda Buna tabii ki kargalar bile güler Hem de katıla katıla

\n

***

\n

TÜİKin her aylık bülteninde şu cümle yer alır: İşsizler sıklıkla (yüzde 28.9) eş-dost vasıtasıyla iş aramaktadır. Bu doğruysa, İşkura başvurma ihtimali yüzde 70e düşüyor. Gazete, internet yoluyla iş arama da yaygın. İşkur yoluyla iş arayanlar toplam işsizlerin yarısını oluştursalar, işsiz sayısı en az 4 milyon küsuru bulur ki bu, TÜİKin ilan ettiği 2.5 milyon dolayındaki işsizin yüzde 40 daha üstünde bir işsiz kitlesi demektir ve gerçekte işsizliğin TÜİKin ifade ettiği gibi yüzde 9 değil, yüzde 20leri bulduğuna işaret eder.

\n

Bu argümanlara itirazı olanlar, çıkıp TÜİKin el yordamıyla bulduğu işsiz sayısı ile İşkurun ismi cismi belli işsizlerinin birbirine nasıl bu kadar yakın olduğunu, devletin bir kurumunun diğerini nasıl yalanladığını açıklamalıdırlar.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları