Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

GAP Yine Yarım Kaldı...

23 Kasım 2012 Cuma

Kürt siyaseti, kimlik, anadili, yerinden yönetim taleplerini hep önde tutarken özellikle en yüksek oyları aldıkları Güneydoğu illerinin iş-aş sorunlarıyla pek ilgili değil. En somut örnek, GAP. Ne oldu GAP yatırımları? AKP rejimi,GAP Eylem Planı 2008-2012” adıyla bir şov yapmıştı. Geldik 2012nin sonuna. Ne oldu bu sürede? Öngörülen yatırımlar yapıldı mı? Bölge insanının sulu tarım yapmasına imkân sağlayacak kanal yatırımları tamamlandı mı? Barajlar bitti mi? Eğitim, sağlık yatırımları ne oldu? BDP bu konuları takip ediyor mu?

\n

***

\n

GAP, güya bir bölgesel kalkınmaprojesiydi ama iktidarlar nalıncı keserigibi kendilerine yonttular. Bölgeye ilk elde doğrudan katkısı olmayan baraj yapımlarına, sudan üretilecek elektriğe öncelik verdiler. GAP barajlarından üretilen enerji Türkiye elektrik üretiminin yüzde 7sine denk, ama sulama projeleri kulak arkası edilmiş, 2007 sonuna kadar da hedefin ancak yüzde 15i tamamlanmıştı.

\n

2009’da Kürt açılımını büyük bir şovla başlattığını ilan eden iktidarın bu hamlesi kısa sürede büyük bir fiyaskoyla sonuçlandı. Çöken açılımın bir ayağını da GAP Eylem Planı oluşturdu. 2008-2012 dönemine ait beş yıllık planın sonunda, yatırım hedeflerinin ancak yarısının biraz üzerine çıkılabilmiş durumda. GAPın mali portresi 2008 yılı fiyatlarıyla 41.2 milyar TL olarak hesaplanmıştı. 2007 sonuna kadar ise 26 milyar TL harcama yapılmış ve nakdi gerçekleşme yüzde 62.2 düzeyinde kalmıştı. GAP Eylem Planı ise 2008-2012 döneminde yaklaşık 27 milyar TL harcanarak konulan hedeflere ulaşmayı amaçlıyordu. Kaynağın bir kısmı merkezi bütçe dışından bulunacaktı. Nereden?diye merak edilirken AKP iktidarı elini İşsizlik Sigortası Fonuna daldırdı ve 2008-2012 döneminde işsizler için kullanılması gereken fondan 10 milyar TLye yakın kaynak çekilip GAPa aktarıldı.

\n

Kalkınma Bakanlığı, 2012 sonunda Eylem Planı için harcanan kaynağın 20 milyar TLye ulaştığını belirtiyor. Yani, yarısı merkezi bütçeden, yarısı İşsizlik Sigortası Fonundan. Bu durumda, Eylem Planında öngörülen 27 milyar TLlik harcamanın dörtte birinden fazlası gerçekleştirilememiş görünüyor. Hazırlanan ikinci Eylem Planının revize mali portresi bilinmiyor, ancak ilkinde yapılamayanlara ek bir maliyet daha çıkacak ve belki yine İşsizlik Fonu kaynakları kullanılacak. 

\n

Gerçekleştirilemeyen plan hedefleri neleri öngörüyordu? GAP Eylem Planı yaklaşık 27 milyar TLlik yatırımın yüzde 43ünü sulamaya ayırmıştı. Enerji yatırımları yüzde 12 ile yine ön plandaydı. Eğitim ancak yüzde 11, sağlık ise yüzde 4ün altında pay almıştı. 2008-2012 döneminde bitirilemeyen GAP yatırımları için şimdi iktidar, 2013-2017 dönemini içerecek bir plan hazırlığındaymış

\n

***

\n

İstendiği kadar bir bölgesel kalkınma projesi olarak takdim edilsin, GAP son tahlilde enerji ağırlıklı ilerledi ve hiç de bölgesel / bölge ihtiyaçlarını ön plana alanbir proje olmadıİleride sulama ayağı tamamlansa bile, toprak dağılımındaki büyük eşitsizlik nedeniyle, sulu tarımdaki gelişme büyük toprak sahiplerinin daha çok işine yarayacak.

\n

Bölgede özellikle Diyarbakır ve Şanlıurfa toprak mülkiyeti eşitsizliğinin en yüksek olduğu merkezler. TÜİKin tarım sayımı verilerine göre, Diyarbakırda topraksız ve az topraklı ailelerin oranı yüzde 42 (22 bin aile). Bunlar toprakların ancak yüzde 4üne sahipler. Buna karşılık Diyarbakırda, toprakların yüzde 41den fazlası ailelerin yüzde 3ünün kontrolünde. Şanlıurfada da 10 milyon dekara yakın arazinin yüzde 30una yakınının ailelerin yüzde 1.5ine ait olduğu görülüyor.

\n

Toprak reformu ile ilgili bir niyet AKP iktidarında zaten yok da BDPnin programında toprak-tarım reformuacaba var mı? Daha önemlisi bunun için bir kavga var mı

\n

Bölgede istihdam oranı, yani çalışabilir nüfustan işi olanlar, yüzde 25ten ibaret. İşsizlikten bölge kırılıyor. Çözüm, tarıma dönüşte yatıyor. GAP yatırımlarının hızla tamamlatılması, ona paralel olarak etkili bir toprak reformuyla topraksız, az topraklı köylünün topraklandırılması, hayvancılığın teşviki, köylünün demokratik kooperatiflerde örgütlenmesi, en az kimlik mücadelesi kadar, BDPnin derdi olmalıdır.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları