Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vazgeçemediğimiz Dost IMF
Küreselleşme sonucu AB ve ABD imparatorlukları arasında sıkışan Türkiye’de bir taraf, “IMF güle güle, bağımsızlık günümüz kutlu olsun” demeyi hayal ederken başta iş çevreleri ve katıksız küreselleşmeyi savunanlar “Aman IMF gelsin” diyorlar ve şu anda yaşanan krizde IMF’nin gelişi büyük sigorta olacak diye umut ediyorlar.
Bu isteğe ve IMF ile yapılmakta olan teknik görüşmelere rağmen henüz anlaşma yapılmamasının nedenleri ne?
Bir kere IMF yapısal reformlar konusunda Türkiye’nin gevşediğini düşünüyor. Vergi, sosyal güvenlik afları, sektörel teşvikler gibi karşı olduğu konuların bir bir yapıldığını görüyor. Seçim öncesi afların devam edeceğinden korkuyor.
Öte yandan IMF faizlerin artmasını ve Merkez Bankası’nın döviz satışı yapmamasını bekliyor. Yani Merkez Bankası’na “Sen ihtiyatlı davran, pozisyonunu değiştirme” diyor. Oysa Merkez Bankası siyasetçilere rağmen olması gereken yerde durmayı başarıyor.
IMF 2008’de sapma gösteren bütçe rakamlarının 2009’da daha da bozulacağını ve maliye politikalarında gevşeme olacağını görüyor. 2009 yılının seçim yılı olması nedeniyle bütçede harcama kalemlerinin şaşıracağını tahmin ediyor.
Başbakan da zaten IMF’nin kabul etmeyeceği hususlarda seçim nedeniyle gevşemeye mecbur olacaklarını bildiği için anlaşma yapmadan önce postasını güzelce koydu. Aslında iyi de yaptı. Hep onların dediği mi olacak? Hangi politika bize uygunsa onu IMF’ye kabul ettirelim.
Derinleşeceğinden korkup bizi daha da sarsacağını düşündüğümüz küresel ekonomik krizde hangi politika daha uygun olacak diye kesin bir şey söylemek mümkün değil. Tüm kamu ve özel harcamaları kısıp tasarrufu arttırmak yoluyla reel sektörü desteklemek mi yoksa gevşek maliye politikası izleyerek yani harcamaları arttırarak reel sektörün arz ve taleplerini daraltmamak mı denenmeli, bunu tüm çevreler tartışıyor. Ancak IMF gevşek maliye politikasını istemiyor. Çünkü dış finansman olanakları daralmış durumda. Eğer kamu, harcamalarını kısmazsa finans kesimi kamuyu kısa vadeli ve yüksek faizli kredilendirmeye yönelecek ve bu durum özel sektöre gidecek kaynakları azaltacaktır. Zaten çok borçlu olan özel sektör bundan büyük ölçüde etkilenecektir. Öte yandan mali politikalarda bir gevşeme, enflasyonun yükselmesine de yol açabilecektir.
Bu durumda sıkı, gevşek yoksa dengeli politikalar mı izleyelim diye tartışmayı yaparken IMF ile anlaşma geciktikçe büyük kesimin içi daralmış ve korkulu bekleyişi artmış durumda. Gerçi IMF’ye, Dünya Bankası’na bağımlı hele gelmişsek buna razı olmak durumundayız. Bu bağımlılığı Türkiye yarattığı ciro ile dünyanın 17. büyük ekonomisi olmak yerine en fazla net katma değeri yaratan ülke olarak 17. sırayı alarak ortadan kaldırmazsa, zaten IMF’siz bir dünya, onun dediğinden çıkmama eşyanın tabiatı olacak, korkumuz da, beklentimiz de, umutlarımız da hep IMF’ye bağlı olacak. Ancak madem ki şu anda IMF’siz olmaz. O zaman iyi bir politika izlemek amacımız olmalı.
Bizce dengeli gitmek gerekir. Kamu harcamalarını tamamen kesmek de, çok gevşetmek de olmaz.Vatandaş da gerekli harcamayı yapmalı. Gereksiz harcamaları kısıp tasarrufa yönelmeli. Özel sektör de her saatini hesap kitaba ayırarak işletme faaliyetini büyük sebatla ve umutla devam ettirmeli, yılmamalı. Maliye politikası ve para politikası uyumlu bir şekilde uygulanmalı ve ne gevşek ne çok sıkı olmalı.
Bir sözümüz de vergi afları ile ilgili. Şu anda gayri faal şirketlerin beyanname vermemekten, ortaklarının dağılmasından, adreste bulunamamasından dolayı büyük tutarlarda vergi borçları var. Bu borçlar gecikme faizleri ile ödenmez hale gelmiş durumda. Öte yandan açılan vergi davaları vergi yargısını kilitlemiş durumda. Sorun vergi borçlarının aslında değil, bir veya üç kat olan cezaları ile ödenmesini olanaksızlaştırmış gecikme faizlerinde. Bu nedenle yapılmış ve yapılacak vergi aflarını bu boyutuyla IMF’ye anlatmak gerekir. Kayıt dışı ekonomide sistem vergi aflarını beslemektedir. Sorunun çözümü kayıt dışı ekonominin azaltılmasından ve vergi aflarına ihtiyaç duyulmayacak vergi adaletini yerleştirmekten geçer.
Krizin derinleşmemesine katkıda bulunacağına inanılan IMF’li günlerde ve 2009’un yakınlaştığı bugünlerde hesap kitabınıza sahip çıkmanızı ve daha çok çalışmanızı tavsiye ediyoruz.
pamukm6superonline.com
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı