Mustafa Pamukoğlu
Mustafa Pamukoğlu pamukm@superonline.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Türkiye'nin Telleri Koptu Kopacak

28 Haziran 2011 Salı
\n\n\n

Bildiğiniz gibi bir enstrümanın tellerini akort ederken her telin gerilme sınırı vardır; siz bu ayarı tuturamazsanız teller kopabilir. Öte yandan akort yapmak için la notası sesine ihtiyaç vardır. Bir tel la sesine göre ayarlanır ve diğer teller buna göre akort edilir. Teller koparsa enstrümanı çalamazsınız, yeni tel alıp takmanız gerekir.

\n

Ülkemizin içinde bulunduğu durum da bir enstrümanın tellerinden farksız. Her tel gerilmiş ve neredeyse kopmak üzere. Hukukun teli, vatandaşın teli, Kürt kardeşimizin teli, televizyonda aynı kişilerin lise münazaralarını seyretmeye mahkûm olan kişilerin teli, siyasilerin teli, ekonominin teli koptu kopacak.

\n

Bu kadar gerginlik yaratmaya, telleri germeye hiç kimsenin hakkı yok. Ancak gerginlik, tel koparmak bazı şeyleri unutturma, bazı şeyleri yapmanın gerekçesini ve altyapısını hazırlama, gerginlikte sorunun çözümünü tek kişiden beklenir hale getirerek otoriteyi arttırma amacında olanlara hizmet eder. Ama bu hizmet hayırlı bir hizmet olmaz.

\n

Ekonomi ısınmış durumda. Cari açığın bulunduğu seviyeyi tehlikeli görmeyen kalmadı. IMF raporlarında finansal risklere vurgu yapılıyor. Derecelendirme kuruluşları Türkiyede yatırım yapmayın ve çıkın çağırısı yapıyor. Dünyada piyasalar daralmış ve büyüme konusunda endişeler yüksek seviyede. ABD kendini hâlâ toparlayamadı. Kendimizi endesklediğimiz ABD ekonomik verileri iyi gelmiyor. Yunanistan iflas etmiş tüccar gibi sallanıyor. Birçok ülke ekonomik olarak çok zor durumda. Kişiler borç batağında. Herkes bir şeyler satıyor, ama borçları da habire yükseliyor. Tüketen ekonomi ile bir yere varılmaz diye diye yorulduk, ama iktidar umursamıyor. Ezcümle ekonominin teli çok gerilmiş durumda.

\n

Özgürlük, hukuk, demokrasi, yargıçların takdir yetkisi, yargıçların tarafsızlığı gibi kavramlar karman çorman oldu ve içinden çıkılmaz hale getirildi. İstenildiği zaman kılıf bulunan, istenmediği zaman yasa maddelerine sığınılan bir hukuk düzeni ile hukukun teli de gerilmiş bir halde. Bu telin gerilmesi sanırım anayasa değişikliğinin altyapısını hazırlamak, anayasa değişiklikleri gündeme geldiğinde hadi gelin diyebilmek ve uzlaşma zemini yaratmadan bu işi kıvırmak gerekçesi ile yapılıyor; toplum buna hazırlanıyor. Umarız böyle değildir.

\n

Seçimler genellikle toplumun ve ülkenin akort ayarıdır. Gel gör ki bizde ülkenin akordu olmayı bırak, tellerin kopmasına sebep olacak neredeyse. Bunun anlamı akort falan kimsenin umrunda değil. Ülkenin geleceğinin çizilmesinde yeni enstrüman çalınmasının sağlanması esas amaçtır. Ama yanılgı bu enstrümanı bizim değil, başkalarının çalacak olmasını dikkate almamaktadır. Elin oğlu kırılan telleri olan enstrümanın yerine vereceği yeni telli enstrümanı sana çaldırır mı?

\n

Bir de anlaşılmaz bir durum var: Dinler hep sevgiyi, samimiyeti, vicdanlı olmayı, başkasına eza etmemeyi, hoşgörülü olmayı emreder değil mi? Bize kardeşliğin Müslümanlıktan geçtiğini söyleyenlerin haline bakın; vicdansızlık, haksız muamele, cehenneme gitmeye(!) sebep olacak fiiller bunu söyleyenlerde.

\n

O zaman dinin şeklini uygulayan, esasını pas geçenlere vatandaş nasıl inanacak? Bir yerde vatandaşın da teli kopacak.

\n

Asker ocağının da telini bu kadar germeye, çevremizde olan olaylara ve başımızdaki terör belasına, bizi bölmek isteyen dış güçlere karşı asker ocağımızı bu kadar hırpalamaya gerek var mı? Manavdan domates toplar gibi asker içeri tıkmanın neye yararı olacak?

\n

Toplumun bu gerginlikte yapacağı anayasadan da bir hayır çıkmaz. Önce gerginliğin, kavganın ortadan kaldırılması, toplumun dengeye getirilmesi gerekiyor. Ayrıca bu gerilimde ekonomideki tüm sorunlar ve riskler göz ardı ediliyor.

\n

Yeni seçimden çıktığımızdan enstrümanı akort edeni değiştirme olanağımız olmayacağı için, onlara tavsiyemiz olsun. Ekonomide bize bir şey olmaz, bizim ekonomimiz sağlam zemine oturuyordemeyin. Nice kocaman ekonomiler çok zor durumda. Kendimize güvenelim, ama 750 milyar dolar milli gelire güvenip kendimizi de dünyanın merkezi saymayalım, gözümüzü karartmayalım ve ihtiyatlı olalım. Ne kaybedersiniz ki ihtiyatlı olsanız, fazla böbürlenmeseniz. Çünkü ekonomi ve ticaret büyük konuşmayı kaldırmaz.

\n

Toplumu gerilimden, gerginlikten kurtarın. Vicdanı adaletin temeli yapın. Yani Türkiyenin tellerini germeyin ve bir la sesi dinleyin... Bilin ki bu ses sağduyunun sesidir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları