Mustafa Pamukoğlu
Mustafa Pamukoğlu pamukm@superonline.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sana Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul

10 Aralık 2008 Çarşamba

Yahya Kemal Beyatlı ne de güzel söylemiş; “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul / Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer / Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! / Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer / Nice revnaklı şehirler görünür dünyada, / Lâkin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. / Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada / Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan

Bir kentte yaşamak, o kenti gerçekten yaşamak ve tanımak anlamına gelmiyor. Evi ve işi İstanbulda olan kaç kişi İstanbulu tanıyor ve İstanbula bir tepeden bakıp aziz İstanbuldiyebiliyor; çok az kişi. Milyonlarca insan sabahtan akşama kadar sel gibi akıyor, İstanbulu yaşamadan evinde televizyon dünyasında yerini alıyor.

Bu insan selinin daha hızlı akması için yerel yönetim metro yapıyor, metrobüs koyuyor. Ama hiç kimse her gün artan İstanbul nüfusuna, her ilçesinin veya bölgesinin birer Anadolu kenti haline dö-nüştüğüne, kent çevresinden gelenlerle merkezde bulunanların bir araya gelişlerindeki sosyolojik değişime kafa yormuyor. İstanbul başkalaşıyor, İstanbul yapılan tüm ulaşım yatırımlarına rağmen yaşanmaz, katlanılmaz hale geliyor. İstanbul aziz olmaktan çıkıyor.

2010 yılının kültür şehri seçilen İstanbulun ulaşımı artık her şeyi önüne çıktığından bu bayram günü İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ulaşım faaliyetlerini sizinle paylaşmak istiyorum.

Metrobüs hattı, Avcılar-Zincirlikuyu arasında açıldı. Bu mesafe 38 dakika sürüyor. 40 saniyede bir metrobüs kalkıyor. Söğütlüçeşmeye kadar hat tamamlandığında günde 1 milyon yolcu taşınması hedefleniyor. Araçlara ait yollar daraldığından bu kez araç trafiği çekilmez oldu ve petrole bağımlı ülkemizde benzin sarfiyatı artmış durumda. Umarız metrobüs yoluyla taşınan yolcuların seri taşınması nedeniyle sağlanan ekonomik ve toplumsal fayda, bu yatırımın yol açtığı ek maliyetlerin kat kat üstündedir.

Şişhane-Taksim-Ayazağa metrosunda kullanılacak 92 vagondan ikisi raylara indirilmiş durumda. 28 adedinin indirilmesinin bu yıl sonunda tamamlanacağı belirtiliyor. Her vagonu 1 milyon 400 bin dolar olan bu vagonlara 129 milyon dolar ödenmiş durumda. Bu metro yatırımının maliyeti 3.5 milyar dolar.

İETTnin 2009 bütçesi yaklaşık 1.2 milyar dolar. Bu bütçenin en çoğunu raylı sistem ile metro alıyor. Toplu taşımacılığa tahsis edilen 2 bin 794 otobüsle 536 hatta günde 8 bin 413 personelle hizmet veriliyor. Bu otobüsler günde 15 bin sefer yapıyor. Bir otobüs günde ortalama 276 km. yol yapıyor. 3 bin 703 adedi kapalı olmak üzere toplam 9 bin 436 otobüs durağı bulunuyor. Bu otobüsler yılda 530 milyon kişi taşıyor. Beyaz kart uygulaması ile 85 bin özürlü vatandaş taşınıyor. 665 bini öğrenci olmak üzere 824 bin kişiye indirimli taşıma sağlanıyor.

İBBnin 2008 bütçesinde gider ödeneği 5.5 milyar YTL, gelirler 4.5 milyar YTL(bu gelirler içinde yan kuruluşlara, vakıflara yapılan bağışlar yer almıyor), gider fazlalığı 1 milyar YTL için borçlanma öngörülmüş. Yatırıma ayrılan para 5 milyar YTL. Bu para 827 adet yatırıma tahsis edilmiş durumda. Bunun 2.7 milyar YTLsi ulaşıma ait. İBB tüm kurum ve kuruluşlar gibi dış ve iç borç alan bir idare. Hazine garantili uzun vadeli kredi kullanıyor.

Ulaşım altyapı çalışmaları büyük bir gayretle ve iyi niyetle yapılıyor. Ama galiba kent çevresinden gelenlerle merkezde bulunanların metrobüse birlikte binmeye başlamalarıyla doğacak kriminal sorunları, sosyolojik değişimleri, artan nüfusu, oy deposu haline getirilmiş kent bölgelerini, yoksulluğu, karmaşık hale gelmiş dokuyu ve kaybolan İstanbulun azizliğini unutmuş durumdayız.

Ümit Yaşar Oğuzcanın bu şiiri de neden bunları unuttuğumuzu açıkça ortaya koyuyor: “Evin içinde bir oda, odada İstanbul / Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul / Adam Sigarasını yaktı, bir İstanbul dumanı / Kadın çantasını açtı, çantada İstanbul / Çocuk bir olta atmıştı denize, gördüm / Çekmeğe başladı, oltada İstanbul / Bu ne biçim su, bu nasıl şehir / Şişede İstanbul, masada İstanbul / yürüsek yürüyor, dursak duruyor, şaşırdık / Bir yanda o, bir yanda ben, ortada İstanbul / İnsan bir kere sevmeye görsün, anladım / Nereye gidersen git, orada İstanbul.

Bayramınızı en iyi dileklerimle kutluyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları