Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bozcaada'ya Bağlılık Bağdan Geçer (2)
Geçen hafta Bozcaada’nın değişen ve bozulmakta olan yüzünü anlatmaya başlamıştık. Bugün adanın en önemli özelliği olan bağcılık ve şarapçılığın son durumunu size aktarmaya çalışacağız.
\nGökçeada ve Marmara Adası’ndan sonra Türkiye’nin üçüncü büyük adası olan Bozcaada 1377 Girit Savaşı sırasında Venedikliler ile Cenevizlilerin kavga sebebi olmuştur. Uzun yıllar sürgün yeri olarak nice devlet adamının mecburi ikamet edildiği bu ada, Lozan Barış Konferansı’nda İsmet İnönü ve arkadaşların büyük gayreti ile Türkiye’de kalmıştır.
\nAdalılar “adaya bağlılık bağdan geçer” diyorlar.
\nBozcaada’da bağcılık ve şarapçılık ada tarihi kadar eskidir. Bağ alanları 12 bin dönüm toplam ada alanının 1/3’ünü, tarımsal alanın ise yüzde 80’ini oluşturmaktadır. Kaymakamlık internet sitesinde şu bilgiler verilmektedir: “Toplam 5 milyon bağ kütüğünden 1600 ton sofralık, 3900 ton şaraplık üzüm alınmaktadır. Sofralık üzüm çeşitlerinden Bozcaada Çavuşu, Cardinal, Atasarısı, Uslu, Yalova İncisi, Alphonse Lavallee ve Amasya, şaraplık üzüm çeşitlerinden Karasakız (Kuntra), Altınbaş (Vasilaki) ve Karalahna yetiştirilmektedir. Son yıllarda özellikle kaliteli şarap elde edilen ve getirisi yüksek olan Cabernet Sauvignon, Shordone, Merlot ve Gamei gibi Fransız şaraplık üzüm çeşitlerine yönelme vardır.”
\nÇavuşüzümü Bozcaada’nın önemli bir varlığıdır. Hiçbir yerde olmayan rüzgârı nedeniyle bu üzüm dünyanın hiçbir toprağında bu kadar güzel yetişmemektedir. Ancak ada halkı plansız turizm gelişmesi ve bağcılık konusunda ekonomiyi yönetenlerin bakış açısı nedeniyle çavuşüzümü yetişen bağların bir gün bir başka alana döneceği kaygısını taşımaktadır. Çünkü onlar için Bozcaada’nın gelecek nesillerinin güvencesi bu çavuşüzümünde görülüyor.
\nAvrupa ve dünya mutfakları içinde Türk mutfağının kendini hissettirmesi ile başlayan süreçte Türkiye’de şarap ve şarapçılık alanında da büyük gelişmeler olmaya başlamıştır. İncelikli bir bilgi ve kültür halini alan şarapçılığımızın gelişmesinde ada şaraplarının katkısı yadsınamaz.
\nŞarap üretimi yapan Ahmet Talay’la şarap ve şarapçılıktan konuşuyoruz. Bakın bize ne bilgiler veriyor: “Şaraplar sofra ve likör (çerez) olmak üzere ikiye ayrılır. Sofra şarapları yemeği tamamlar. Likör yemek öncesi iştah açıcı veya yemek sonrası sindirimi kolaylaştırıcı olarak alınır. Sek şarap, litresinde 0-4 gr. şeker; dömisek, 4-12 gr. şeker bulunan şaraplardır. Köpüklü şaraplar şişesinde en az 3.5 atmosfer gaz basıncı içeren şaraplar olup suni ve doğal köpüren şaraplar olarak ikiye ayrılır. Şampanya doğal köpüklü şaraptır ve adını Fransa’nın ‘Champagne’ bölgesinden almıştır.”
\nAhmet Talay, Bozcaada bağcılık ve şarapçılığının geleceğini kendisine sorduğumuzda bu ÖTV yükü ile şarap üretmek ve satmanın mümkün olmadığını, bağcılık ve şarapçılık adası Bozcaada’nın bu özelliğini kaybetmemesi için gerekli teşvikler, modern tarım destekleri, doğru üretim tekniklerinin uygulanması gibi devletin katkısının şart olduğunu vurguladı. (İçkilerde nispi ve maktu ÖTV olduğunu, şarapta litre başına 71.5 TL, rakıda 51.48 TL, köpüklü şaraplarda 16.12 TL, votkada 57.2 TL maktu vergi uygulandığını hatırlatalım.)
\nBozcaada’da başlıca şarap fabrikaları Talay, Ataol, Corvus, Yunatçılar, Amadeus ve Gülenada. Yılda 4 bin ton (5-6 milyon şişe) şarap üretilmektedir. Adanın yerlisi olan şarap üreticileri Bozcaada’nın şarap adası olmaya devam etmesi için büyük gayret sarf etmektedirler. Ancak Türk insanının rakı kültürü ve ülkeyi idare edenlerin başta şarap olmak üzere alkollü içeceklere karşı direkt müdaheleleri olmasa da desteklememesi, yüksek vergi uygulaması, bandrol ve denetimlerin sıklığı -içkide kayıt dışılığı önlemek gibi doğru bir amacı da olsa- üreticileri çok zorlamaktadır.
\nŞarap ve şarapçılık haram mıdır, İslam dini bunu gerçekten yasaklamış mıdır, diye hepimiz merak eder ve farklı düşünürüz. Ancak içki içmeyi günah sayanlara saygı duyarak, onları incitmeyerek ve onlardan da aynı saygıyı bekleyerek bağcılık ve şarapçılığı ölçü, denge ve kültür ekseninde bir turizm ve kültür saymanın bizce bir sakıncası yok.
\nŞarap adasında rakının şaraptan daha fazla tüketildiği gibi ilginç bir durumu da vurgulayarak, rüzgârı, bağcılığı, şarapçılığı ve tarihi ile eşsiz olan Bozcaada’ya sahip çıkmanın bir uygarlık gereği olduğunu söylemek zorundayız.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı