Mustafa Pamukoğlu
Mustafa Pamukoğlu pamukm@superonline.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bozcaada'ya Bağlılık Bağdan Geçer (2)

26 Temmuz 2011 Salı
\n\n\n

Geçen hafta Bozcaadanın değişen ve bozulmakta olan yüzünü anlatmaya başlamıştık. Bugün adanın en önemli özelliği olan bağcılık ve şarapçılığın son durumunu size aktarmaya çalışacağız.

\n

Gökçeada ve Marmara Adasından sonra Türkiyenin üçüncü büyük adası olan Bozcaada 1377 Girit Savaşı sırasında Venedikliler ile Cenevizlilerin kavga sebebi olmuştur. Uzun yıllar sürgün yeri olarak nice devlet adamının mecburi ikamet edildiği bu ada, Lozan Barış Konferansında İsmet İnönü ve arkadaşların büyük gayreti ile Türkiyede kalmıştır.

\n

Adalılar adaya bağlılık bağdan geçerdiyorlar.

\n

Bozcaadada bağcılık ve şarapçılık ada tarihi kadar eskidir. Bağ alanları 12 bin dönüm toplam ada alanının 1/3ünü, tarımsal alanın ise yüzde 80ini oluşturmaktadır. Kaymakamlık internet sitesinde şu bilgiler verilmektedir: Toplam 5 milyon bağ kütüğünden 1600 ton sofralık, 3900 ton şaraplık üzüm alınmaktadır. Sofralık üzüm çeşitlerinden Bozcaada Çavuşu, Cardinal, Atasarısı, Uslu, Yalova İncisi, Alphonse Lavallee ve Amasya, şaraplık üzüm çeşitlerinden Karasakız (Kuntra), Altınbaş (Vasilaki) ve Karalahna yetiştirilmektedir. Son yıllarda özellikle kaliteli şarap elde edilen ve getirisi yüksek olan Cabernet Sauvignon, Shordone, Merlot ve Gamei gibi Fransız şaraplık üzüm çeşitlerine yönelme vardır.

\n

Çavuşüzümü Bozcaadanın önemli bir varlığıdır. Hiçbir yerde olmayan rüzgârı nedeniyle bu üzüm dünyanın hiçbir toprağında bu kadar güzel yetişmemektedir. Ancak ada halkı plansız turizm gelişmesi ve bağcılık konusunda ekonomiyi yönetenlerin bakış açısı nedeniyle çavuşüzümü yetişen bağların bir gün bir başka alana döneceği kaygısını taşımaktadır. Çünkü onlar için Bozcaadanın gelecek nesillerinin güvencesi bu çavuşüzümünde görülüyor.

\n

Avrupa ve dünya mutfakları içinde Türk mutfağının kendini hissettirmesi ile başlayan süreçte Türkiyede şarap ve şarapçılık alanında da büyük gelişmeler olmaya başlamıştır. İncelikli bir bilgi ve kültür halini alan şarapçılığımızın gelişmesinde ada şaraplarının katkısı yadsınamaz.

\n

Şarap üretimi yapan Ahmet Talayla şarap ve şarapçılıktan konuşuyoruz. Bakın bize ne bilgiler veriyor: Şaraplar sofra ve likör (çerez) olmak üzere ikiye ayrılır. Sofra şarapları yemeği tamamlar. Likör yemek öncesi iştah açıcı veya yemek sonrası sindirimi kolaylaştırıcı olarak alınır. Sek şarap, litresinde 0-4 gr. şeker; dömisek, 4-12 gr. şeker bulunan şaraplardır. Köpüklü şaraplar şişesinde en az 3.5 atmosfer gaz basıncı içeren şaraplar olup suni ve doğal köpüren şaraplar olarak ikiye ayrılır. Şampanya doğal köpüklü şaraptır ve adını Fransanın Champagnebölgesinden almıştır.

\n

Ahmet Talay, Bozcaada bağcılık ve şarapçılığının geleceğini kendisine sorduğumuzda bu ÖTV yükü ile şarap üretmek ve satmanın mümkün olmadığını, bağcılık ve şarapçılık adası Bozcaadanın bu özelliğini kaybetmemesi için gerekli teşvikler, modern tarım destekleri, doğru üretim tekniklerinin uygulanması gibi devletin katkısının şart olduğunu vurguladı. (İçkilerde nispi ve maktu ÖTV olduğunu, şarapta litre başına 71.5 TL, rakıda 51.48 TL, köpüklü şaraplarda 16.12 TL, votkada 57.2 TL maktu vergi uygulandığını hatırlatalım.)

\n

Bozcaadada başlıca şarap fabrikaları Talay, Ataol, Corvus, Yunatçılar, Amadeus ve Gülenada. Yılda 4 bin ton (5-6 milyon şişe) şarap üretilmektedir. Adanın yerlisi olan şarap üreticileri Bozcaadanın şarap adası olmaya devam etmesi için büyük gayret sarf etmektedirler. Ancak Türk insanının rakı kültürü ve ülkeyi idare edenlerin başta şarap olmak üzere alkollü içeceklere karşı direkt müdaheleleri olmasa da desteklememesi, yüksek vergi uygulaması, bandrol ve denetimlerin sıklığı -içkide kayıt dışılığı önlemek gibi doğru bir amacı da olsa- üreticileri çok zorlamaktadır.

\n

Şarap ve şarapçılık haram mıdır, İslam dini bunu gerçekten yasaklamış mıdır, diye hepimiz merak eder ve farklı düşünürüz. Ancak içki içmeyi günah sayanlara saygı duyarak, onları incitmeyerek ve onlardan da aynı saygıyı bekleyerek bağcılık ve şarapçılığı ölçü, denge ve kültür ekseninde bir turizm ve kültür saymanın bizce bir sakıncası yok.

\n

Şarap adasında rakının şaraptan daha fazla tüketildiği gibi ilginç bir durumu da vurgulayarak, rüzgârı, bağcılığı, şarapçılığı ve tarihi ile eşsiz olan Bozcaadaya sahip çıkmanın bir uygarlık gereği olduğunu söylemek zorundayız.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları