Mustafa Pamukoğlu
Mustafa Pamukoğlu pamukm@superonline.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bilim ve Din

21 Ağustos 2012 Salı
\n\n\n

İnsanlar dini inanışları gereği ramazanda oruçlarını tuttular ve bayramla ödüllerini aldılar. Ülkemizin giderek dini inançlarıyla yaşayan bir toplum haline gelmesinin ve her alanda dini kuralların belirleyici ve etkileyici olmasının arkasında yatan etkenleri bugün analiz etmek istiyoruz.\n

\n

Bu değişimin ve bilimden uzaklaşılmasının nedenini İslam dininin Hıristiyanlık gibi olmadığı, insan yaşamının her yönünü düzenleyici özellikte olduğu görüşü ile mi açıklayacağız? Yoksa yoksulluğun, gelir dağılımının bozulmasının, servet transferinin ve toplumsal sorunların halkın ilgi alanından çıkarılması için dinin bir araç olarak kullanıldığını mı söyleyeceğiz?\n

\n

İsterseniz önce bilimi tanımlayalım.\n

\n

Bilim olgusaldır\n

\n

Bilim olgusaldır. Bilimsel önermelerin tümü ya doğrudan ya da dolayısıyla gözlenebilir olguları dile getirir.\n

\n

Dünya yuvarlaktır/sabit basınç altında gazlar ısıtılınca genleşirönermeleri bilimsel önermeler olup sentetiktir ve gözleme başvurmak gerekir.\n

\n

Yeşil nesneler renklidir/2+2=4 önermeleri ise analitiktir.\n

\n

Bilim mantıksaldır\n

\n

Bilim ulaştığı sonuçların her türlü çelişkiden uzak, kendi içinde tutarlı olmasını ister. Birbiriyle çelişen iki önermeyi doğru kabul etmez.\n

\n

Bilim bir hipotez ya da teoriyi doğrulama işleminde mantıksal düşünme ve çıkarsama kurallarından yararlanır. Bilindiği gibi hipotez ve teoriler doğrudan test edilemezler. Bir teoriyi doğrulamak için gözleme başvurmak gerekir.\n

\n

Bilim nesneldir\n

\n

Yeni bir hipotez veya teorinin ortaya konması aklımıza olduğu kadar sezgimize ve hayallerimize dayanan yaratıcı bir oluşumdur.\n

\n

Bilim eleştiricidir\n

\n

Bilim, ne denli akla uygun görünürse görünsün her sav ya da teori karşısında, herkesçe kabul edilmiş olsa bile eleştirici tutumunu elden bırakmaz. Bu eleştirici özellik kendini düzeltme olanağı da vermektedir.\n

\n

Bilim ile din arasındaki farklar yukarıda açıkladığımız niteliklerdedir\n

\n

Bilim, olguları saptama ve açıklamada gözlemi ve gözleme dayalı mantıksal düşünmeyi kullanır.\n

\n

Din, metafizikten farklı olmayarak, sevgi, inanç ve duygu ile karışık, olgulardan kopuk bir akıl yürütmeye dayanır. Din eleştiri kabul etmez ve dolayısıyla hiçbir değişiklik yapılamaz.\n

\n

Türk toplumunda ortak \tduyu olan dini değerler \tönemlidir\n

\n

Bilimin henüz çözemediği evrenle ilgili sonsuz soruların cevabını insan bir yüce varlığa, yüce enerjiye, yüce yaratıcıya inanarak bulmaktadır. Hele bilimden, gözlemden uzak yaşıyorsa kendisine bütün güçlü araçlarla empoze edilen inanç sistemi kurallarına sıkı sıkıya bağlanmaktadır. Ama yaşanan çelişkiler de azımsanmayacak şekilde çoğalmaktadır.\n

\n

Ramazan boyunca iftar çadırları yoksulların doyurulmasını sağlarken yoksulluğun bir kader olduğunu da vurguluyordu. Güçlü olan yoksulu doyuracak, sevap elde edecek (öbür dünyada ödüllendirilecek) yoksul ve güçsüz olan da karnını doyuranlara ve bu olanağı verdiği için Allaha şükredecek. Peki, yoksulluğun sebeplerini ortadan kaldıracak düzeni kim tartışacak? Yoksulu doyuranların zenginliğinin haklı kazançlara dayanıp dayanmadığını, adil servet dağılımının olup olmadığını kim sorgulayacak?\n

\n

Ramazan boyunca Sultanahmetteki şenlik, dar gelirli insanların çoluk çocuğu ile gezmesi, az bir para ile en ünlü markaları tatması ve alması, neşe içinde dolaşarak sahura kadar keyif içinde olması ona sağlanan bir hoşluk ve halkın reflekslerini yumuşatan bir ortam olduğu kadar tüketim ekonomisine de katkıda bulunmuştur. Bu ortamı görenler, yapanların ne denli faydalı şey yaptığını ve temelinde dinsel etkenlerin olduğu, dinimizdeki yardım elini uzatın önerisinin sevimli bir şeklini görmüşlerdir. Dinsel iklimle amaçlanan mutluluk sağlanmıştır. Oysa bu mutluluk geçicidir. Kalıcı olan servet dağılımının adil olmasıdır. Fırsat ve cesaret eşitliğinin sağlanmasıdır.\n

\n

Vaiz veren hocalar giderek artan cesaretle dini kuralların topluma egemen olması için büyük çaba harcamakta ve beyin yıkamaya devam etmektedirler. Söylediklerinin hiçbir dayanağı olmaması, dini inançların uluorta, gelişigüzel ve dağınık biçimde empoze edilebileceğini göstermektedir.\n

\n

İftar sofraları sevgi ve şefkatin paylaşılacağı yerler olacağına, kavganın ve gösterişin alanları olmaya başlamıştır. Gösterişli ve sevgiden yoksun bu iftarlar bir çelişki değil midir?\n

\n

Bilim evrenle ilgili soruları binlerce yıl çözemeyeceğine göre din var olmaya devam edecektir. Ancak dini halkın mutluluğu için kullanıyorum diyenlerin büyük masum çoğunluğun dikkatini başka yöne çevirmek amacıyla kendilerine haksız güç ve kazançlar edinmelerinde kullanacakları bir silah olmamasını sağlamalıyız. Bu da bilimin esas alınması, dinin bilimin gelişmesi ve zorlukların aşılmasında bir sığınma ve Allahla sohbet etme (tasavvuf) amacını taşımasını gerektiriyor

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları