Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sosyal Demokrat Merkez Parti...

20 Ocak 2014 Pazartesi

Devlet katındaki yönetim krizi, toplum içindeki parçalanmışlık, CHP’nin başlıktaki zemine oturarak gerçekleştireceği toplumsal uzlaşmaya dayalı bir iktidar projesi ile aşılabilir.
Durmuş saati tamir etmek için söken acemi, yeniden birleştirirken parça artırınca, pişkince söylenir:
“Demek ki bunlar fazlalıkmış...”
Saatin çalışmadığını görünce yeniden söker-takar. Biraz daha fazla parça artırır...
AKP’nin devlet kurumlarıyla oynadığı oyun bu örneğe benziyor. Toplumun da, yeniden yapılanmasını, 21. yüzyıla uyarlanmasını istediği kurumların temelleriyle oynayan AKP, işleri daha kötü hale getirdi. Şimdi düzeltmek için yeniden oynuyor!
Eskiden devletin bir derini bir de sığı vardı. Şimdi paralelden eşkenara kadar her türlüsü mevcut!
Toplumdaki parçalanmışlık da yakın tarihimizdeki tüm örneklerini katlayacak boyutta. Klasik sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk- Kürt ayrımcılığından öte, ne pahasına olursa olsun iktidar gücünü elden bırakmamaya dayalı bir hırsın yarattığı parçalanmışlıklar var. Öyle ki, iktidar koalisyonu ve anketçileri hangi gerilimin kaç puan oy getireceğini hesaplayıp ona göre söylem geliştirmeyi ciddi bir siyaset yöntemi sayıyor.

***

Böyle bir ortamda CHP, ayaklarını yere sağlam basıp hem kendi sağına hem kendi soluna dengeli biçimde kollarını açarak ciddi bir çekim merkezi olma fırsatı yakaladı. Pek çok kesimde açık bir dille ifade edilmese bile toplumun en alt katlarından en üstüne kadar geniş bir yelpazede şu soru soruluyor:
Bu ülkeyi yönetecek başka bir parti yok mu?
Bu soruya “ben varım” demeye aday en güçlü parti CHP’dir.
Toplumun böyle bir soru sormasının başlıca nedeni girişte vurguladığımız olumsuzlukların yanı sıra ayakkabı kutusuyla sembolize edilen yolsuzluk soruşturmaları. Ayakkabı kutusu öylesine yer etmiş ki, esprileri, fıkraları üretilmiş, dilden dile yayılıyor.
Gelinen noktada CHP’nin, oluşan kaos ortamını, iktidarın yarattığı parçalanmışlıkları çok başarılı biçimde dile getirmesi görevini yaptığı anlamına gelmiyor. Tümü olmasa da halkın önemli dilimi olanların farkında. Öteki yarısının da farkında olması için CHP’nin “saptamalar” yapmanın yanında hatta ondan çok “çözümleri” öne çıkarması gerekiyor.

***

Ne kadar çok bilgi sahibi olursanız olun anlattıklarınız karşınızdakinin anladığı kadardır.
CHP’nin de bizim çözümlerimiz çok net ve hep söylüyoruz demesi yetmiyor. Toplumu buna inandırması gerekiyor. Bu çözümleri anlatacak özgür medya ortamının çok kısıtlı olduğu da bir gerçek.
Buna karşın CHP’nin sosyal demokrat özünü daha da geliştirerek herkesi kucaklayan bir merkez parti konumunda olması, toplumun karşısına muhalefetten öte iktidar seçeneği olarak çıkması mümkün. Çünkü toplumda böyle bir açlık ortaya çıktı. Çıkmamış olsaydı, işi daha zordu.
Merkez parti toparlayıcılığına ulaşmak sadece partinin daha sağından ve solundan kişileri içine katmasıyla olmaz. Kendi sosyal demokrat zeminini güçlü ve etkin kılması gerekli. Aksi halde dışarıdan katılım öne çıkar ve partinin özünü etkiler.
CHP’nin, tüm farklılaştırmaların özüne insanı ve özgürlükleri koyarak merkezin ve herkesin partisi olması Türkiye’yi bugünkü iktidardan, iktidar koalisyonunu da birbirinden kurtaracaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şam mı yaşam mı? 24 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları