Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Seçimden sonra!

26 Mart 2024 Salı

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 20 Mart 2024’te BirGün gazetesinde yayımlanan “Siyaset; Neden ve Nasıl?” başlıklı yazısı bizim de uzun zamandır kafa yorduğumuz pek çok gerçeği dile getiriyordu.

Bu hafta sonu sandığa mutlaka gitmeliyiz. Tercihimizi yapmalı, demokratik sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.

Yarışın son evresinde siyasetin usulüne ve esasına ilişkin tartışmanın bir önceliği yok. 31 Mart bir bakıma milat ise o güne dek yaşananları “milattan önce” o günden sonra yaşanacakları da “milattan sonra” diye değerlendirebiliriz.

Milattan önceki durum şu:

Erdoğan inandırıcılığını yitirmenin çaresizliği içinde halkı en olmayacak şeylere bile inandırmaya çalışıyor. CHP’nin bir il binası satın almak için yaptıklarını “deste deste para götürmek”, “halkın parasıyla kendisine kule yapmak” gibi cümlelerle köpürtüyor.

CHP yönetiminin bu saldırıları küçümsememesi, AKP’nin her iddiası için “Bunların hepsi sensin” demesi gerekiyor.

Sabahattin Eyüboğlu’nun dediği gibi yalanların en alçağı halka ve çocuklara söylenendir, zira ikisi de çabuk inanır.

***

Saray’ın bu çaresizliğine karşı CHP, iktidarın silahlarını elinden alarak iddialı bir kampanya yürütüyor.

2019’da iktidar CHP adayları için şu tür cümleler kullanmıştı:

-Bunlar üç koyunu bile güdemez...

-Bunlar halkın düzeyine inemez...

-Bunlar gelirse sayaçlarınızı PKK militanları okur...

Bu iddiaları tutmadı. CHP’li belediye başkanları beş yıllık zaman diliminde yoksulların bir nebze rahat etmesi için her türlü yardımı yaptı. Yeni doğan bebeklere ilk hediyesini verdi. Yas evinin acısına koştu. Gençlerin temel gereksinimlerine seslenmeye çalıştı.

Kimi belediyelerde tanığız; iktidarın gönderdiği müfettişler, başkanların makamlarını adeta çalışma ofisi haline getirdi. Teftiş üstüne teftiş... Eğer dişe dokunur bir şey bulsalardı çoktan idam sehpaları kurulurdu.

İktidara karşı onun kullandığı yöntemlerle mücadele etmek elbette önemliydi. CHP’li belediyeler AKP’nin yaptıklarının da ötesine geçtikleri için Murat Kurum’dan Turgut Altınok’a kadar Cumhur adayları yeni bir şey önerdiklerini sanarak kamuoyuna ilan ediyorlar. Bir de bakıyorlar ki bunu daha önce CHP’li belediye yapmış.

***

Tunç Soyer, siyasetin salt bir yarış ortamına sürüklenmesinin Türkiye’yi çürütmekte olduğunu vurguluyor. “Toplumsal Birleşik Muhalefet” önermesiyle yeni bir siyaset yöntemi inşa edilmesi gerektiğini savunuyor, can alıcı soruyu soruyor:

Yoksulluğu örtmek mi ortadan kaldırmak mı?

Milattan sonrasına gelirsek...

Bugün içinden geçtiğimiz yarış ortamının ardından gündem, hemen yeni yarışın kazanılmasına dönüşmemeli.

Soyer’in siyasetin felsefesini de işin içine katarak getirdiği önermeler son derece önemli.

Şu an yerel seçim iklimindeyiz ama 14-28 Mayıs sürecinde de durum yine yarışma eksenliydi.

Seçimli otokratik düzenin yerleşmesi demokrasimizin geleceği açısından son derece tehlikeli. Kurtuluş iyi bir hedefleme ile mümkün.

Yakın geçmişten bugüne özetlemek gerekirse 1980’den itibaren bütün önermeler çöktü. Türk-İslam sentezinden FETÖ’ye dönüşen “Hizmet Hareketi”ne kadar sağ merkezli toplanma yerleri dağıldı.

Bu seçimin salt yarış odaklı, Türkiye’nin ufkuna yeni şeyler koymayan son seçim olmasını diliyoruz.

İktidara verilecek sarı kart bu anlamda 2028’in ışığı olabilir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları