Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

NATO’nun dirilişi dünyanın gerilişidir!

31 Mart 2022 Perşembe

24 Şubat’ta Ukrayna topraklarında başlayan Rusya-NATO savaşının kısa sürede bitmeyeceği İstanbul toplantısında anlaşıldı. Rusya ve Ukrayna heyetlerinin Dolmabahçe buluşması, diplomasiye verilen şansın devam etmesi bakımından önemliydi. Çıkan sonuç da diplomatik zeminin devam edeceğini gösteriyordu. 

Kısa sürede barış ise şu aşamada hayal.

Zira kısa sürede barış isteyen taraf azınlıkta!

Aralık 2010’da başlayan Arap kışından bu yana AKP’nin izlediği “hesapsız tarafgir” politikayı eleştirmiş, bu ülkelerin içişlerinde taraf olmanın sakıncalarını vurgulamıştık. Libya, Mısır, Suriye deneyleri ortada. 

Ukrayna krizinde ise daha dengeli bir politika gerekliliğini hayat dayattı. Erdoğan da buna oynamaya çalışıyor. Üstelik içeride ekonominin ikinci planda kalması için bulunmaz fırsat. 

Her iktidar için geçerlidir; iç destek tükendi mi ya güçlü bir dış düşman gerekir ya da yüksek bir dış kahramanlık! Erdoğan bu “kahramanlığı” on yıldır yaşadığımız bütün dış sorunlarda aradı, bulamadı!

Antalya’nın ardından İstanbul toplantısıyla bulabilir mi?

Türkiye’nin barış odaklı denge politikasının olumlu olduğunu vurgulayıp yanıtlayalım; bulamaz!

Bu öyle bir konu değil...

***

Neden öyle bir konu değil?

24 Şubat’tan tam bir ay sonra 24 Mart’ta Brüksel’de toplanan NATO zirvesinde başı çeken ülkeler şehvetin doruklarındaydı. 

NATO, aradığı düşmanı bulmuştu...

NATO, işlevinin devam ettiğini anlatmak için zorlanmaktan kurtulmuştu. 

NATO, adeta dirilmişti!

Bu bir dirilişti ama aslında gerilişti!

Yani dünyanın yeniden güvenlik merkezli uluslararası politikalara dönmesi anlamına geliyordu. Zaten Almanya’nın sosyal demokrat başbakanı da hemen ABD eksenli politikalara ayak uydurmuş, Kuzey Akım projesini iptal etmiş, savunma bütçesine 100 milyar Avro’luk bir kaynak aktarmıştı. Bu, ABD’nin öteden beri istediği bir şeydi. 

NATO’nun 24 Mart zirvesinde Ukrayna’nın çevrendeki ülkelerden Romanya, Macaristan, Slovenya ve Bulgaristan’a yeni muharip güç gönderdiğini açıklaması genel gözlemlerimizi doğruluyor.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, NATO’dan gelen haberlerin hiçbirinden mutlu olmuyor. Daha çok silah, daha çok destek istiyor. Görünen savaş kılavuz istemez, NATO fiilen Ukrayna’da. Ancak Zelenski, ülkesinin işgalden kurtulması için daha açık bir NATO desteği istiyor. 

Özetle, NATO’nun dirilişi dünyanın gerilişidir. Doğası gereği böyledir. 

Soğuk Savaş’tan sonraki süreçte keşke savaş değil, barış kurumları öne çıksaydı. 

Ne var ki tarih sözlüğünde “keşke” yok.

28 Şubat 1986’da Olof Palme’nin 59 yaşında öldürülmesinden sonra dünya, uluslararası kabul gören barışsever bir lider görmedi.

***

Türkiye’ye dönersek...

Türkiye NATO’dan çıkarsa NATO Türkiye’ye girer.

Şu anda Türkiye’nin konumu şu:

NATO’nun üyesi ve hedefi!

Yeniden kurulma çalışmaları süren yeni dünya düzeninde içinde bulunduğumuz coğrafyanın şakası olmadığını yaşayarak görüyoruz. 

Türkiye, NATO üyesi kalarak NATO’nun ana karar vericilerinin vahşi politikalarına karşı kendini koruyabilir.

Bir de etrafında barış halkası örmek için güven veren bir siyaset izleyerek.

Erdoğan bu konuda ne yapar?

Bugüne kadar yaptığını...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları