Yeni yıla her alanda “iktidar müjdeleriyle” girildi. Bunlar reform başlangıcı olsa gerek.

Boğaziçi Üniversitesi’nin payına da darbe dönemlerine koşut olarak kurum dışı rektör düştü. Halen Ankara, 9 Eylül, Ege, Avrasya, Hacı Bektaş, Kütahya Sağlık Bilimleri, İstanbul Sağlık Bilimleri üniversitelerinin rektörü eski AKP milletvekili. 12 rektör AKP’nin üst yöneticisinin akrabası. Artık rektör olmak için eskide kalmış Türkiye’de olduğu gibi o üniversitenin öğretim üyelerinden belli oranda oy almak, yeterli akademik çalışmaya sahip olmak gibi demode koşullar gereksiz. Diplomanız şuralardan olacak:

Akraba Bilimleri Fakültesi, İktidar Yüksek Siyaset Enstitüsü, Meclis Otomatik Fakültesi, Hemşerilik Yüksek Mühendisliği…

AKP içindeki bütün adaylık doktoralarını tamamladıktan sonra Boğaziçi’ne konan rektör, doğal olarak teşekkürünü kendisini atayan Cumhurbaşkanı’na ve Saray’ın talimatıyla ismini listeye koyup bürokratik prosedürü sağlayan YÖK’e yaptı.

***

2021’in ilk günündeki bu atamaya ilişkin tepkiler yükselirken Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) seçmeli ders genelgesine yönelik Diyanet’in, iktidardan beslenen organizasyonların devrede olduğu bir operasyon haberiyle yılın ilk haftasına başladık.

MEB her yıl 4-22 Ocak arasında öğrenci velilerinin 25 seçmeli dersten 3’ünü belirlemelerini istiyor. İmam hatip okullarını dolduramayan, istediği gibi kindar nesil yetiştiremeyen iktidar çevresi, imam hatip dışındaki okullarda da sadece dini içerikli derslerin seçilmesi için baskı yapıyor. İki gündür Anadolu’nun pek çok ilinden seçmeli derslerin bu yönde şekillenmesi için yapılan baskı bilgileri geliyor. Buna göre, Diyanet devrede olacak; imamlar hutbede velilere hangi derslerin seçilmesi gerektiğini söylemeli. Söylemekle kalmayıp telkin etmeli.

Zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi okuyan öğrencilerin, seçmeli olarak da aynı yönde eğitim almasını sağlamakla bu alandaki öğretmen atamasını da artırmış oluyorlar.

2019 - 2020 eğitim yılı verilerine göre imam hatip okullarının artmasına karşılık öğrenci sayısı yüzde 12 azaldı.

Önce teşvikle, sonra zorlamayla bu okullara yönelim sağlamaya çalıştılar. Olmayınca seçmeli ders dayatarak!

Salgın koşulları sağlıklı bilgiye ulaşımı zorlaştırıyor ama geçen yılın verilerine göre en çok devamsızlık ve okula isteksizlik yine imam hatiplerdeydi.

***

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri protestolarını dün de sürdürürken polis, çözümü üniversite kapısına kelepçe takmakta buldu.

AKP döneminde bu da oldu…

Seçmeli derste dayatmanın ne ölçüde tutacağı ay sonunda görülecek ama gelen tepkiler direncin olacağını gösteriyor.

Eğitimden başlayıp fotoğrafın bütününe bakıldığında, AKP, iktidarı ele geçirdi ama toplumun tümünü ele geçiremedi.

Erdoğan, 28 Mayıs 2017’de, “Sosyal ve kültürel alanda iktidar olamadık” derken… En son 19 Ekim 2020’de, “Fikri iktidarı tesis edemedik” derken…

Çözüm olarak yukarıda sıraladıklarımızı görüyor olmalı…

Ancak bu olanaksız… Toplumu bir dönem sindirebilirsiniz ama tümünü ele geçiremezsiniz. AKP, iktidarından beslenen örgütlenmelere, “Ne isterseniz vereyim, beni iktidarda tutun” demeye başladı. Oysa bu örgütlenmeler halkın dini duygularını yüceltmek, dini değerleri yaymak istemiyor. İktidar olmak istiyor.

Yap-mayın!

Bu yola sap-mayın!

Aldığınız dersi unut-mayın!