Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Gerilimli Yıllar / 23

10 Temmuz 2009 Cuma

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan, 5 Şubatta KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tasos Papadopulosu, müzakerelere yeniden başlamaları için 10 Şubat Salı günü New Yorka davet etti.

BMden gece geç saatlerde yapılan açıklamada, Annanın Denktaş ve Papadopulosa, salı günü New Yorka gelerek yeni tur görüşmelere başlamaları için birer mektup yazdığı belirtildi.

Davet mektubunu Ankaradayken alan Cumhurbaşkanı Denktaş, New Yorka gidip gitmeme kararını ise adada aldı.

Genel Sekreter Annan, 10 Şubat Salı günü başlayan görüşmeler çerçevesinde taraflarla önce tek tek görüştü. Ardından üçlü görüşme başladı.

Üçlü görüşmede, hem Papadopulos hem de Denktaş, plandaki boşlukları Annanın doldurmasından yana olmadıklarını söyleyince, Annan görüşmeleri ertesi güne erteledi ve tarafların takvime bağlı kalarak öneri getirmelerini istedi.

New York görüşmelerinin ikinci gününde, Türk tarafı sürpriz bir atak yaparak, üç aşamalı bir plan sundu. Planda iki tarafın anlaşamaması halinde müzakerelere Türkiye ve Yunanistanın da dahil olması, yine uzlaşma sağlanamaması halindeyse Annanın hakemliğinin kabul edilmesi önerildi.

Türk tarafının önerisi üzerine, Rum tarafı da yeni bir öneri sundu. Rumlar önerilerinde ABnin de müzakerelerde taraf olmasını talep eti. İki tarafın önerileri üzerine, görüşmeler bir gün daha uzadı.

Görüşmelerin 12 Şubattaki üçüncü günü en çetin müzakerelere sahne oldu. Sadece 40 dakika sürmesi planlanan görüşmeler, gecikmeler ve zorlu pazarlıklar nedeniyle 12 saati buldu. Bu maratonun sonunda, Annan, taraflara evetya da hayıryanıtı verme koşuluyla pazarlığa açık olmayan son bir metin sunma kararı aldı.

13 Şubat Cuma günü taraflar Annanın metnini beklediği sırada Brükselden önemli bir açıklama geldi. Rum tarafını hayal kırıklığına uğratan bu açıklama çerçevesinde AB, Kıbrıs görüşmelerinde tarafolmak istemediğini bildirdi.

New York görüşmelerinin sonunda her iki tarafın da onayıyla Annan, müzakerelerin 19 Şubatta adada başlamasını öngören deklarasyonunu açıkladı.

Annan Planı zemin kabul edilerek başlayan yeni takvim çerçevesinde, sürecin, adadaki iki tarafın görüşmelerinin ardından garantör ülkeler Türkiye ve Yunanistanın katılımıyla yapılacak dörtlü konferansta devam etmesi kararlaştırıldı.

 

Türk önerilerine Rumlardan ret

KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ve Rum yönetimi lideri Papadopulos başkanlığındaki Türk ve Rum heyetleri, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto gözetiminde Lefkoşa ara bölgede görüştü.

Kıbrıs sorununa Annan Planı temelinde 1 Mayısa kadar çözüm bulunması amacını taşıyan yeni müzakereler, 13 Şubatta New Yorkta varılan mutabakat gereği, 19 Şubat 2004te Lefkoşada başladı.

Bu müzakerelerin öncekilerden farkı, her şeyin takvime bağlanmış olması ve tarafların buna uyacaklarını New Yorkta taahhüt etmeleriydi.

Buna göre, 19 Şubatta başlayan görüşmeler 22 Marta kadar sürecek ve taraflar, esas konularda anlaşmaya varmayı hedefleyecek, anlaşılamayan konular, 24 Martta düzenlenecek Türkiye ve Yunanistanın da katılacağı dörtlü konferansta halledilmeye çalışılacaktı.

Dörtlü konferansta da üzerinde anlaşılamayan konuları, New Yorkta varılan mutabakat gereği BM Genel Sekreteri Kofi Annan karara bağlayarak, daha önce üç kez revize edilen Annan Planının son şeklini taraflara sunacaktı.

Annanın, muhtemelen 31 Martta tamamlayacağı planın son şekli, Kıbrısta Türk ve Rum tarafında 20 Nisanda eşzamanlı olarak halkın referandumuna götürülecekti.

İki taraftan da evetoyu çıkması halinde, kuruluş anlaşması ekleriyle birlikte kabul edilecek ve Kıbrısta 41 yıl sonra yeniden Türk-Rum ortakdevleti kurulacak ve Birleşik Kıbrıs Devletikabul edilmiş olacaktı.

Bu durumda, Kıbrıs 1 Mayısta Birleşik Kıbrıs Devletiolarak Avrupa Birliğine (AB) girecek. Ancak taraflardan biri veya her ikisinden hayırsonucu çıkarsa anlaşma geçersiz sayılacaktı.

 

Müzakerelerde bir ilk

Yeni tur Kıbrıs müzakerelerinin birinci aşaması 19 Şubatta Lefkoşada başladı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos başkanlığındaki Türk ve Rum heyetleri, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Alvaro De Soto gözetiminde Lefkoşa ara bölgede görüştü.

KKTC heyetinde, Başbakan Mehmet Ali Talat, Dışişleri Bakanı ve BaşbakanYardımcısı Serdar Denktaş da yer aldı. Bu, Kıbrıs Türk tarafı açısından bir ilkti. Hükümet ilk kez bu kadar ağırlıklı olarak müzakerelere dahil oldu. Müzakerelere, ikinci haftadan itibaren, Cumhurbaşkanı Denktaşın anayasal konulardaki danışmanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal da katılmaya başladı.

Müzakerelerden bir gün önce, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen de adaya geldi. Taraflarla, ilk görüşmenin ardından ara bölgede bir araya geldi. Türk tarafına ayrıcalıklar (derogasyonlar) konusunda bazı taahhütlerde bulunduysa da daha sonra bu taahhütte durulmadığı ortaya çıktı.

 

Rumları kızdıran ziyaret

Süreci hızlandırmak, tarafları cesaretlendirmek ve Genel Sekreter Annanın mesajını iletmek amacıyla BM Genel Sekreter Yardımcısı Sir Kirean Prendergast da tarafların 7. görüşmesini yaptıkları gün, 2 Martta Kıbrısa geldi. Prendergast, 16 Martta yeniden adaya geldi. KKTC ve Rum tarafında temaslarda bulundu, Papadopulosla iki kez görüştü, Denktaşla bir kez bir araya geldi. Prendergast bir ilki yaparak, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talatı Başbakanlık makamında ziyaret etti. Bu ziyarete Rumlar tepki gösterdi.

Görüşmelerin ikinci haftasında ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston da, Kıbrısa gelerek KKTC ve Rum kesiminde temaslarda bulundu.

Müzakere süresinde Talat ve Serdar Denktaş iki kez, Cumhurbaşkanı Denktaş da bir kez Ankaraya gitti. Cumhurbaşkanı Denktaş, her ne kadar konferans amacıyla gitmiş olsa da resmi görüşme de yaptı. Rum lider Papadopulos ise yeni Yunan hükümeti ile istişarelerde bulunmak üzere bir kez Atinayı ziyaret etti. De Soto da bir kez Ankara ve Atinayı ziyaret etti.

 

14 kez yüz yüze görüşme

Türk ve Rum heyetleri, 19 Şubattan 12 Marta kadar 14 kez yüz yüze \tgörüştü. En kısa görüşme 45 dakika, \ten uzun görüşme de 3.5 saat sürdü.

Her iki taraf da Annan Planını olduğu gibi kabul etmeyerek değişiklik yapılmasını istedi. Müzakerelerde, taraflar karşılıklı değişiklik önerilerinde bulundu. Türk tarafının Annan Planında yapılmasını istediği tüm önerileri, Annan Planının dışında olduğu gerekçesiyle reddeden Rumlar, bunlara karşı öneri de sunmadı.

Türk tarafı ise Rumların önerilerini hemen reddetmeyerek yapıcı yaklaşmaya çalıştı ve kendi görüşlerini sundu.

 

AB Talat’ı hayal kırıklığına uğrattı

Türk tarafı, ilk günden, ısrarla iki kesimliliğin üzerinde dururken Rum tarafı daha fazla Rumun Kuzeye dönmesini istedi. Türk tarafı, ilk günlerde birkaç sayfadan oluşan değişiklik önerilerini Rum tarafına sunarken Rumlar görüşme boyunca 100 sayfadan fazla değişiklik önerisi sundu.

KKTC heyeti, görüşmelerde ısrarla iki kesimliliğin üzerinde dururken derogasyonlar konusuna da büyük önem verdi. Anlaşmada Kıbrıslı Türklere verilecek hakların korunması ve AB üyeliğinde ortadan kalkmaması için, yapılacak anlaşmanın ABnin birincil yasası haline getirilmesini isteyen Türk tarafı, ABnin bu konuda verdiği sözde durmadığını açıkladı. Başbakan Talat da ABnin derogasyonlarla ilgili tutumundan hayal kırıklığına uğradığını söyledi.


Müzakerelerde Türk tarafının istekleri

Müzakerelerdeki Türk tarafının isteklerini ana hatlarıyla şöyle sıralayabiliriz:

Derogasyonlar (ayrıcalıklar).

İki kesimlilik, eşit egemenlik.

Türkiyenin etkin ve fiili garantisi.

Anlaşma uyarınca Rumlara bırakılacak bölgelerde yaşayanların, başka bir bölgeye taşınması için mutlaka bir rehabilitasyon programı ve parasal kaynak olmalı.

Türk askeri, AB üyeliğinden sonra da Kıbrısta kalmalı.

Senatodaki 24/24 oranı Türk ve Rum olarak belirginleşmeli.

Türkiye ile KKTC arasındaki özel ilişkiler devam etmeli.

Kurucu devletler kendi borcunu ödemeli. Borç paylaşılmamalı.

Türk Lirası anlaşmadan sonra da resmi kur olarak Kuzeyde geçerli olmalı.

Kuzeye daha az Rum gelmeli. Rumlar siyasal haklarını Rum kurucu devletinde kullanmalı.

Mal-mülk konusu, takas veya tazminatlarla halledilmeli.

Sınırlar düz olmalı.

KKTC kurucu devlete tekabül etmeli.

 

Rumların talepleri

Anlaşma referandumlardan önce Türkiye ve Yunanistan meclislerinde onaylanmalı.

Kıbrısta tek egemenlik, tek kimlik olmalı.

Anlaşma uyarınca Rumlara devredilecek bölgeler ilk günden BMnin kontrolüne verilmeli ve devir için öngörülen süreler azaltılmalı (daha erken zamanda devredilmeli).

65 yaşın üzerindekilerin sınırsız Kuzeye dönüş hakkı olmalı.

Başkanlık Konseyi üyeleri arttırılmalı. Sayı 4 Rum, 2 Türkten 6 Rum, 3 Türke çıkarılmalı. (6 üyeden 9 üyeye).

Asliye Mahkemesi kurulmalı.

Başkanlık süresi Rum tarafı için 40 ay, Türk tarafı için 20 ay olmalı.

Türkiye kökenlilerin sayısı ve referandumda kimlerin oy kullanacağı belirlenmeli. Türkiye kökenlilerin sayısı azaltılmalı.

Güvenlik: Türk ve Yunan askerlerinin sayısı, Annan Planında öngörülen 6000den 2500ün altına indirilmeli.

Geçici dönem ve çözümle federal organlar derhal çalışmaya başlamalı.

Herkes malına dönme hakkına sahip olmalı.

Referandumdan önce 114 federal yasa komitelerden geçerek onaylanmalı.

Daha çok toprak verilmeli.

Beşparmaklardaki KKTC bayrağı anlaşmanın imzalandığı gün ya kaldırılmalı ya da üzeri kapatılmalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları