Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dinamit Lokumuyla Fıstıklı Lokum...

06 Mayıs 2011 Cuma
\n

Başbakan İstanbul çılgınlığını anlatırken dünyayı izlediklerini, öteki büyük kentlerde üretilen projeleri de

\n\n\n

gözden geçirdiklerini söyledi.

\n

Söyledi ama, sanırım Başbakan iyi örneklerden çok kötü örneklerden esinlendi.

\n

Hoştur söylemesi, ben de 80 kadar ülke dolaştım, izlenimlerimi 8 gezi kitabında topladım.

\n

Başbakanı dinledikçe kimi gezilerimi anımsadım. Bazılarını paylaşmak isterim.

\n

Çinin başkenti Pekinde en çok ziyaret edilen yerlerin başında Yasak Şehir gelir. Yani imparatorun kışlık sarayı. Bir de daha az bilinen ve ziyaret edilen yazlık saray vardı. Saray ve eklemlerinin ortasında büyük bir suni göl var. Saray kıyısından karşı kıyıyı seçmekte zorlanıyorsunuz. Yüzyıllar önce, güçlü bir imparator döneminde kraliçe bu gölde büyük bir mermer gemi yapılmasını istemiş. Çevresindekiler, Efendim mermer gemi yüzmezdiyecek olmuşlar, imparator, Bu çok güzel bir proje, bize de ayrıcalık katar, tez zamanda mermer bir gemi yapılademiş.

\n

Yapmışlar... Suya indirir indirmez batmış. İmparator, şu talimatı vermiş:

\n

Gemiyi çıkartın, kıyıya demirleyin. İstediğim zaman içinde otururuz.

\n

Gemiyi çıkarıp, kıyıya mermer bir blokla monte etmişler. Gemiyi ben de gezdim, hiç de fena bir proje değil!

\n

***

\n

Filipinler, dünya yağmur ormanlarıçemberinin içinde kalan bir ülke. Doğa öylesine verimli, insanlar öylesine fakir. Başkent Manilayı dolaşırken, mırıldanmıştım:

\n

Bir şort bir fanila, al sana Manila!

\n

Filipinler, 1990lı yıllarda Devlet Başkanı Ferdinand Marcos ile ünlüydü. Marcosun bu ünü hırsızlığından geliyordu. Bir iddiaya göre ülke hazinesinden 20 milyar doları götürmüştü.

\n

Ülkenin kuzeyindeki Baguio kentine giderken büyük bir otoyoldan geçtik. Boguio o kadar büyük bir kent olmadığı halde otobanın çok büyük olmasını şöyle anlattılar:

\n

Orada Marcosun bir dağı var. Koca bir dağı kendi üstüne geçirdi. Bir de büyük otoyol projesiyle başkente bağladı.”

\n

Bir otoyol öyküsü de Güney Korenin başkenti Seulde Han Irmağı üzerindeyken dinlemiştim. Ülkenin en büyük otoyolu yapılırken güzergâh şöyle belirlenmiş: Devlet başkanı atlamış helikoptere, Seul-Pusan arasında uçmuş. Dağ eteklerinde manzarayı sevmiş, otoyol buradan geçsindemiş.

\n

***

\n

Yukarıda aktardığım gezi öyküleri, yerel insanların, tarihi alanlara özgü rehberlerin bana anlattıkları...

\n

Aralık 1991de Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından, Karadenizin en güçlü ülkesi biz olmuştuk. O dönem gerek yeni dengeler, gerek boğazların durumu nedeniyle ben de çok haber yapmış, çok yorum yazmıştım. İstanbul ve Çanakkale boğazları, dünyada iki yakası aynı ülkeye ait, dışarıdan başka bir ülkenin söz sahibi olmadığı başlıca ve tek uluslararası geçiş yolu.

\n

Boğazların korunması ve güvenliği için her bilimsel öneriye evet ama, Başbakanın projesi daha çok gezi örneklerine benziyor.

\n

Günlük tartışmaları, her şeyi bir yana bırakalım; bu kanalı yapma nedenlerinin başında petrol tankerleri geliyor. Onlar Boğaz için büyük tehlike, kanaldan geçecekler.

\n

Kanalın maliyetini çıkarmak için etrafına evler, alışveriş merkezleri dikeceğiz. Kanaldan geçecek tankerler bu evler için tehlike oluşturmayacak mı?

\n

Başbakanın kanal-şehir mantığı, dinamit lokomuyla fıstıklı lokumu beraber üretelim, nasılsa ikisi de lokum. Maliyeti düşürür, daha çok kazanırızdemeye benziyor!

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları