Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

CHP İzmir’i 4-1 Kazanırken...

10 Nisan 2014 Perşembe

İktidarın öteden beri “yerel seçimde zafer” deyince hedefine koyduğu üç yer; İzmir, Antalya ve Çankaya idi.
Bu üç yeri almak AKP açısından tam başarı olarak değerlendiriliyordu. Bugün İzmir’deki sonuçları sütuna yatıralım...
30 ilçeden 22’sini CHP, 6’sını AKP, 2’sini MHP kazandı. Büyükşehir zaferi ile birlikte değerlendirildiğinde CHP’nin İzmir’i 4-1 kazandığı söylenebilir. Deyim yerindeyse, yediği golü rakipleri atmamıştır, kendisi kendi kalesine atmıştır.
İzmirli seçmen CHP’ye ağırlıklı olarak destek vermiş, ama çok ciddi uyarılarda da bulunmuştur.
Ankara’daki bürokrasi bilgisi olarak da paylaşmak gerekirse özellikle Ulaştırma Bakanlığı’nın bütün olanakları İzmir için seferber edildi. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi İzmir’de de CHP seçime siyasi bir rakipten çok devletle girdi. AKP, bu olanakları kullanmanın yanında CHP’ye karşı sağın tüm küçük partilerini kendi potası içinde eritti.
AKP’nin tek başına
iktidara geldiği günlerden başlayarak merkez sağdaki partilerin yüzde 3-4’lük dilimlerle de olsa özünü koruduğu İzmir’de artık CHP’nin karşısında başlıca güç olarak iktidar partisi var.
Bu gerçekleri not edip kenara koyduktan sonra CHP’nin durumuna geçelim...

***

Aday belirleme sürecinde CHP içindeki en büyük sancı İzmir’de yaşandı. İzmir’de seçimi kazanma olasılığının yüksekliği aday belirlemeye esnek bakışı beraberinde getirdi.
Yeniden aday yapılmayacak belediye başkanlarının bu bilgiyi başkasından değil partinin yöneticilerinden duyması gerekirdi; bu şık olmadı. Buna karşılık aday gösterilmemeyi kabul etmeyen başkanların anında başka bir partiden adaylığa girişmesi hiç şık olmadı. 6 ilçe tamamen bu nedenle kaybedildi. Örneğin Aliağa’da 2004’te de sırf bu nedenle seçim kaybedildiği halde, aynı tablo bir kez daha yaşandı. Yine Kınık’ta da mevcut başkanın aday gösterilmemesiyle başlayan bölünmüşlük o kadar netti ki, sonuçta AKP aradan sıyrıldı.
Seçimin kazanıldığı, başarı grafiğinin de yükseldiği yerlerde ise ortak özellik; adayla parti örgütünün barışık olmasıydı. Bunun başlıca tipik örneği Karşıyaka ve Tire’de hissediliyordu. Bayındır’da da uzun yıllar sonra ilk kez CHP’nin kazanmasında bu faktörün büyük payı vardı.

***

Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve hemen ardından da genel seçimler olduğu için İzmir’in sağlıklı analizi ve herkesin yapılması gerekenlerde birleşmesi büyük önem taşıyor.
İzmirli seçmen CHP’ye öncelikle Cumhuriyet değerlerine bağlılığı nedeniyle oy veriyor. Bunun yanında çağdaş, gelişmiş bir kentte yaşamak istiyor. CHP’nin kendi içinde istikrarlı bir bütünlük olmasını, ayrışma olursa bunu affetmeyeceğini söylüyor. CHP’nin bütünleştirici rolünü yerine getirecek başkanları ayrıca ödüllendireceğini anımsatıyor.
Sadece AKP karşıtlığının CHP’yi daha fazla büyütmeyeceği ortaya çıkıyor. Buna karşılık AKP’nin, İzmir’de de varlığını artırma yolunda önemli bir mesafe aldığı görülüyor.
İzmir’in insan potansiyeli dikkate alındığında, CHP çok daha yüksek oranda oy alabilecekken yukarıda sıraladıklarımızın da arasında olduğu bir dizi nedenle bu tablo ortaya çıktı.
Önümüzdeki günlerde İzmir’in tüm potansiyelini bir araya getirecek çalışmalar yapmak genel seçimlerde başarıyı getirecektir. Aklın yolu eksik ve yanlışları görüp önlemini almak ve yinelememektir.
Yürekten inancım; İzmir’in Cumhuriyetin ve demokrasinin kalesi olmaya devam edeceği yönündedir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şam mı yaşam mı? 24 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları