Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cezaevi Kapıları Aralanırken...

30 Ocak 2014 Perşembe

Askeri Casusluk ve Poyrazköy davalarında gelen toplu tahliyeler yargının da özgürlüklere kapı araladığını gösteriyor. Görünen o ki, yakın gelecekte kimi hukuki zeminler geliştirildiğinde özgürlüklerin arkası gelecek. Başbakan’ın önceki gün yaptığı açıklamalar, haksız yargılamaların merkezini oluşturan özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) uzak olmayan bir gelecekte tümüyle kalkacağını gösteriyor.
Başbakan, “Çift
başlılığa son vereceğiz. ÖYM’leri kapatacağız” açıklamalarıyla daha önce bu konuda yaptığı değerlendirmeleri bir adım daha ileri götürdü. Başbakan son 1 ay içinde şu iki önemli “saptamayı” yapmıştı:
- Cezaevlerinde haksız yere yatanlar var.
- Uydurma delillerle ayarlanmış hâkim ve savcılarla yargılamalar yapıldı. Hükümet üyelerinin bu konudaki konuşmaları da doğal olarak Başbakan’ın paralelinde. Adalet Bakanı’nın konuşmalarında yeni bir yargı paketinin hazırlanmakta olduğu anlaşılıyor.
Söz konusu özgürlükler olduğu için atılacak adımların seçim sürecine kurban edilmemesi, toplum vicdanında kabul görmeyen yargılamalar nedeniyle hapiste olanların bir an önce serbest bırakılması gerekli.

***

Dün sabah Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem sözcülüğünü yürüten Ankara Gazeteciler Cemiyeti heyetiyle Muğla Cezaevi’nde sevgili Merdan Yanardağ’ı ziyaret ettik. Pek çok cezaevinde olduğu gibi Muğla’da da kapıların bir an önce açılması bekleniyor. Yanardağ, 5 yıl süren yargılamalar boyunca duruşma salonunun tutuksuz sanıklar bölümündeydi. Kendisiyle çok kısıtlı da olsa duruşma aralarında konuşur, giriştiği “Yurt” mücadelesinden söz ederdik. Savunmasını dinlerken tutuksuz olması bir yana, sanık bile olmaması gerektiği kanısını edinmiştim. Zira hakkındaki uydurma deliller de tam uydurulamamış görünüyordu. Örneğin, Yanardağ’a ait olmayan bir telefondan Merdan adında biri, daha önce tutuklanan başka bir Ergenekon sanığına mesaj çekmiş. Bunun sahibinin
Yanardağ
olduğu iddia ediliyor.
Bir saatlik sohbetimizde yeri gelince sordum: “Türkiye’de kaç Merdan adı var?”
Araştırmış, 10 bin civarındaymış. İstatistiksel olarak böyle bir mesajı Merdan’ın çekmiş olması on binde bir olasılık. Mahkeme heyeti Yanardağ’ın kendisine ait olmayan telefonun kimin kullandığını araştırma gereği duymadan Yanardağ’ı tutuklama gereği duydu
Ziyarette hepimizin birleştiği konu her şeyden önce özgürlüklerin sağlanmasıydı.

***

Avukatlarıyla yakın gelecekte yapılması gereken hukuki girişimleri değerlendiren Yanardağ, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruyu da gündemine almış.
AYM
öteki başvuruları da dikkate alarak 4 Aralık 2013’te verdiği kararla yıllardır sürmekte olan hukuksuzluklarla ilgili önemli bir dönüm noktası oluşturdu. Yazının başında vurguladığımız toplu tahliyelerde bu kararın da payı olabilir. Ancak kimi mahkemelerin halen AYM’nin kararından sonra yeni bir değerlendirme yapmamakta direndiği dikkati çekiyor. AYM son 1 ay içinde gündeme gelen öteki başvuruları da hukuk zemininde değerlendirip hızla karar vererek özgürlükler sürecini hızlandırabilir. Böylece siyasi iktidarın özgürlükleri oy hesabıyla çarparak hareket etmesini önleyebilir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şam mı yaşam mı? 24 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları