Miyase İlknur

Ya babası Takkeci olsaydı?

09 Şubat 2019 Cumartesi

CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer’in adaylığı daha kesinleşmeden yandaş cepheden salvolar başladı. Nagehangiller’in daha aday adayı iken Tunç Soyer’i hedefe koymasının nedeni, babası merhum Nurettin Soyer’in 12 Eylül’de MHP davasında savcı olarak görev yapmış olması...
Güya İYİ Parti’liler MHP davasında savcılık yapan Tunç Soyer isminden rahatsızlarmış. Bizzat İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tunç Soyer isminden hiçbir rahatsızlık duymadıklarını söylemesine karşın, neredeyse “yok yok rahatsızsınız, biz biliriz, rahatsız olduğunuzun farkında değilsiniz” diyecekler.
Ne yapmış Nurettin Soyer? MHP davasında savcı olarak görevlendirilmiş. Üstelik de Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun’un şifahi emriyle. Kendisi durup dururken, “Hazır darbe oldu, ben de şu faşist MHP’liler hakkında bir dava açıp hepsinin idamını isteyeyim de görsünler günlerini mi?” demiş. Yoo, Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından görevlendirilmiş. Hem de sözlü olarak. Defalarca Ankara Sıkıyönetim Komutanı Ergun’dan yazılı emir istemesine karşın ancak haftalar sonra Milli Güvenlik Konseyi’nden emir gelmiş. Soyer’in talep ettiği sivil savcılar da gelince soruşturma hızlandırılmış ve MHP sanıkları 3 Ekim 1980’e kadar bir gün gözetim altında kalmadan doğrudan savcılığa getirilmiş ve hemen mahkemeye çıkarılmış.
Peki İstanbul’da yürüyen DİSK davasında ne olmuş?
DİSK davası sanıkları tam üç ay gözetimde tutulmuş. Üç ay daha gözetim altında tutulmaları için özel yasa çıkarılmış.
O davanın savcısı Albay Süleyman Takkeci, DİSK’lilerle birlikte CHP’li yönetici ve milletvekillerini de DİSK’le aralarında eylem birliği olduğu savıyla hapse tıkmak ve idamla yargılamak istiyordu. CHP’lilerin DİSK’le eylem birliği dediği şey de CHP’li milletvekillerinin 1 Mayıs İşçi Bayramı’na katılmalarından ibaretti. Nitekim dönemin CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan’ı 1 Mayıs İşçi Bayramı’na katıldığı ve işçilere otobüs tahsis ettiği için 22 ay hapiste yatırdı.
Nurettin Soyer, sadece MHP davasının mı savcısıydı?
Hayır... TİKP, TÖB-DER, DEV-YOL, MHP Milletvekili Gün Sazak’ı katleden DEV-SOL militanlarının davasında da savcı olarak görev yaptı. MHP’lilere göre Marksist olan Nurettin Soyer, Gün Sazak cinayetinde yakalanan bir sanığın poliste önce itiraf ettiği ancak sonradan inkâr ettiği ifadesindeki çelişkileri yakalayarak yeniden sorgulayan ve bu sayede cinayetin faillerini belirleyen savcıydı. Soyer, Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun’un talimatıyla bir yabancı gazeteye demeç verdiği iddiasıyla CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’i de sorguladı.
Soyer’e saldıran güruh, bazı MHP’lilerin ağzından “Nurettin Soyer’in gözetiminde Emniyet’te bize işkence yapıldı” iddialarını diline dolamışlar. Sıkıyönetim döneminde gözaltına alınanlar bilirler ki, işkence ya Emniyet’te ya da cezaevinde gardiyan ve görevli erler tarafından yapılır. Gözaltına alınan sanıkların en büyük arzusu bir an önce Emniyet’ten kurtulup savcının karşısına çıkmaktır. MHP’lileri gözaltında tutmayıp hemen savcı karşısına çıkaran Nurettin Soyer’e bu suçlamaların yapılması ne vicdana, ne de akla sığar.
Ülkücü azılı katillerin en sıkı korunan cezaevlerinden sol terör örgütü mensupları gibi tünel kazma zahmetine bile katlanmadan elini kolunu sallayarak çıktığı bir dönemde MHP’lilere zulmetmek o kadar da kolay değildi.
Soyer, sanıkları bir an önce sorgulamak için emniyetin elinden alırken İstanbul’daki bir başka meslektaşı Takkeci, gözaltında iyice belalarını bulsunlar diye DİSK davası sanıklarının gözaltı sürelerini uzattı. İşkence iddialarına karşı Ahmet İsvan’ın TRT kamerası önünde yaptığı konuşmanın stüdyoya giderek montajılanmasına katıldı ve “İşkence vardır sözünü işkence yoktur”a çevirtti. Uyuşturucu ve silah kaçakçıları ile Gümüşkapı denen ve özel şifre ilen girilen gazinoda her akşam rakı sofrası kurdu. Kızının düğününü de mafyanın mekânı olan bu gazinoda yaptı. Yargılanan mafya üyelerinin salıverilmesi için rüşvet tarifesi düzenledi. Ülkücü sanıkların suç delillerini ortadan kaldırdı. 1992 yılında kendisiyle yaptığım söyleşide “Bana kalsa CHP’lilerin hepsinin idamını isterdim” demişti. Ardından da eklemişti: “Ama o Nurettin Soyer yok mu, partinin genel merkezi Ankara’da, davanın burada açılması gerekir diye dosyayı aldı elimden.”
Varsayalım ki, Nurettin Soyer iddia edilen hukuksuzlukları yaptı. Bundan Tunç Soyer’e ne? CHP’nin lideri İnönü, Ali Kemal gibi mütareke basınının en ateşli kalemşörünün oğlu Zeki Kuneralp’i büyükelçilik makamına getirdi. O Kuneralp, devletimizi şanla şerefle temsil etti.
Tunç Soyer babasıyla gurur duysun ve şükretsin, ya babası Süleyman Takkeci olsaydı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları