Miyase İlknur

Sizden adisi yok!

11 Nisan 2020 Cumartesi

Günlük konuşmalarımızda ne çok kullanırız “adi” sözcüğünü. Birine kızdığımızda “Senden adisi yok” deriz mesela. Bir eylemi, bir işi yapma kararlılığımızı belirtmek için de “Yapmazsam adiyim” demeyenimiz var mıdır acaba?

Türkçede bazen hakaret olarak, bazen de bir malın, metanın vasatlığını belirtmek için kullanırız bu sözcüğü. Bir de suçluları tanımlamak için. Ceza ve tutukevlerindeki suçluları “siyasi” ya da “adi suçlu” diye ayırırız. Siyasi suçluların kim olduğu malum. Peki, “adi suçlular” kim? Hırsızlar, dolandırıcılar, tecavüzcüler, kalpazanlar, katiller, yağmacılar, taksirle ölüme yol açanlar vs.

Siyasi suçlular Osmanlı’dan beri her dönem mahpus damlarının kıdemlileri olagelmiştir. Darbe dönemlerinde sayıları katlanarak artar, ülke normalleşince çıkarılan af ya da infaz düzenleme yasaları ile azalır, hatta tümüyle biterdi. Bilinirdi ki darbe dönemlerinde hukuk işlemez, darbeyi yapan cuntaya aykırı düşünceye sahip herkes “vatan haini” ya da “terör suçlusu”dur. O nedenle darbenin siyasi iklimi ortadan kalkınca siyasi tutuklu ve hükümlüleri serbest bırakmak için af ya da infaz yasası çıkarılırdı. Aslında siyasi suçlardan tutuklu ya da hükümlüler için çıkarılan bu aftan “Anayasanın eşitlik ilkesi gereği” adi suçlular da yararlanırdı doğal olarak.

Geçen günlerde yeni bir infaz düzenleme yasası parlamentoda görüşülmeye başlandı. Aslında bir “örtülü af” niteliğinde olan bu yasadan bu kez “Adi suçlular” yararlanıyor. Siyasi suçlular ya da düşüncelerini yaydığı için cezalandırılanlar ise terörle ve devlete karşı işlenmiş suç kapsamında tutulduklarından bu örtülü aftan yararlanamayacak.

Soma’daki maden ocağında daha fazla kâr elde etmek için alınması gereken önlemleri almayarak 301 madencinin ölümüne yol açan şirketin sahipleri çıkacak mesela. Ama yazdıkları haberler yüzünden meslektaşlarımız Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik ve Aydın Keser gibi meslektaşlarımız cezaevinde kalacaklar.

Adana Aladağ’da Süleymancıların yurdunda kalan yoksul aile çocuklarının üstüne kapılar kilitlendiği için yangında can vermelerine yol açan yurt yöneticileri çıkacak, haklarında beraat kararı verilmesine, AİHM’nin “hak ihlali var” dediği Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, hile yolu ile başka davalardan tutuklama kararı verildiği için yatmaya devam edecekler.

Hatay’da Gezi olayları sırasında Abdullah Cömert’i gaz fişeğiyle öldüren polis çıkacak, beraat kararı verildiği gün mahkeme heyeti apar topar lağvedilen ve akşamında yeniden tutuklanan Av. Erkan Bolaç ile Çağdaş Hukukçular Derneği’ne mensup avukatlar, eski milletvekili İdris Balüken, Mahmut Alınak, sevgili dostum sanatçı Yılmaz Çelik, Grup Yorum üyeleri ve gizli tanık ifadesiyle tutuklanan CHP İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu üyesi Nazım Şafak Korkmaz af kapsamı dışında tutulacak.

Her canlı cezaevini tadacak

Bu infaz indirimi yasası ne için çıkarılmıştı? Koronavirüs nedeniyle fazla dolu olan cezaevlerini biraz boşaltmak için. Ama pakete eklenen bir madde ile basit suçlardan kısa süreli hapis cezası alanlar da artık cezaevine girecek. Özellikle sosyal medyada muhalif görüş açıklayanlar ya da iktidarın uygulamalarını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını eleştirenlere açılan soruşturma ve davalar sonucunda verilen cezaların büyük bir kısmı artık cezaevlerinde geçirilecek.

Amaç, adi suçlular çıksın, iktidarı söz ve eylemleriyle rahatsız edenler kalsın. İktidarın nazarında siyasi suçlular ve basın mensupları adilerden daha adi. Şimdi bu su suçtan yatanlar da kalkıp “Kalp kalbe karşıdır” diyebilir ama biz olguyu yazıyoruz.

Adi suç demişken, 12 Eylül’de mahpus damını tadan yazarlarımızdan Ali Sirmen, Hüseyin Baş ve Ataol Behramoğlu’nun arasında geçen bir olayı anlatarak bitirelim bari.

Barış Derneği Davası’ndan tutuklanan bu üç yazarımız Bayrampaşa’da aynı koğuşta kalıyorlar. Hüseyin Baş ve Ali Sirmen’in mizah ve dostlarına takılma konusundaki ünlerini dostları bilir. Koğuşta da Ataol Behramoğlu’na fazlaca takılmaları üzerinde bir gün Ataol Behramoğlu, şakacıktan küsmüş gibi yapar ve söylenir.

- Aaa yetti ama ben gidiyorum arkadaş.

Hüseyin Baş sorar:

- Nereye Ataol?

- Adilerin koğuşuna gidiyorum. Şimdi dilekçe vereceğim.

Hüseyin Baş’ın Ataol Behramoğlu’na yanıtı:

- Boşuna uğraşma Ataol, bizden adisini bulamazsın.

Hükümet de düşünce suçlularından adisini bulamamış anlaşılan.

Not: Bu vesile ile sevgili Ali Ağabey’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, geçen ay Hatay Restoran’da kavilleştiğimiz gibi Izmir seyahatini gerçekleştirmek için bir an önce sağlığına kavuşmasını ve tabii seyahat yasağının tez zamanda kalkmasını diliyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları