Miyase İlknur

Ne vereyim abime?

05 Eylül 2020 Cumartesi

Ulusça çok sıkıntılı günler geçiriyoruz. Bir yandan pandemi, bir yandan ekonomik kriz, bir yandan Ege’de “savaş ha çıktık ha çıkacak” gerginliği, kadın cinayetleri ve tarikat yuvalarında çocukların cinsel istismarı gibi konular nedeniyle hepimizin canı burnunda. Hoş millet olarak bu gibi olaylara karşı şerbetliyiz. Ne ilk kez yaşıyoruz bunları ne de son olacak, biliyoruz. Ama eskiden hiç olmazsa bu kâbus gibi gündemden bizi uzaklaştıracak mizah programları olurdu televizyon ya da gösteri merkezlerinde. Devekuşu Kabare, Levent Kırca, Müjdat Gezen ve diğer tiyatro ustaları bu gündemden çıkardıkları skeçlerle, karikatüristlerimiz de çizdikleriyle ders niteliğinde kara mizah yaparlardı. Şimdi yüreği yeten yapsın ya da çizsin bakalım; gör başına ne gelir?


Durun hemen karamsarlığa kapılmayın canım. Profesyonel mizahçılarımız bir kenara çekilmek zorunda kaldılarsa da amatör mizahçılarımız da aynı işi görüyor. Üstelik onlar mizah yaptığının farkında bile değil. Varsın olmasın, biz eğleniyoruz ya...

Mesela, geçen hafta AKP milletvekili Cemal Taşar’ın aynı zamanda Tatvan Kızılay Derneği Başkanı da olan kardeşi Battal Taşar’la ortak olduğu Tatvan’daki otellerinde Kızılay’ın kurban bağışlarının istiflendiği görüntülendi. Önce ses vermedi vekilimiz. Vermediyse suçlu olduğundan değil canım, asaletinden... Birkaç gün sonra yaptığı açıklamada görüntüleri çeken kişinin pandemi nedeniyle kapalı olan otellerine sızıp taa 7. kattaki mutfağa çıkarak buzdobalına bu etleri gizliden yerleştirip görüntüleri çektiğini söyledi.

Allah korumuş vekilimiz ve kardeşlerini. Ya adam kamyonu dayayıp otelde ne var ne yok koyup götürseydi? Güvenlik falan hak getire...

Durun daha bitmedi...

Sonra bir başka açıklama daha, Bitlis’te bu kadar eti saklayacak soğuk hava deposu bulunmadığı için otelin mutfak buzdolabında saklandığı açıklandı.

Peki sonra?

Aniden vekilimizin kardeşi Kızılay Başkanlığı görevinden istifa ediverdi.

***

Terliksi hayvanın biri, Selahattin Demirtaş’ın çocuklarıyla görüşmesine cezaevi yönetiminin engel çıkarması üzerine “Selo enikleriyle görüşemiyormuş” diye bir paylaşım yaptı. Tepkiler gelince hesabın sahibi AKP’li vekil Tamer Akkal, “Ben yapmadım danışmanım yaptı” deyip sıyrıldı işin içinden.

Zavallı danışmanlar. Öyle acıyorum ki onlara... Milletvekillerinin ayak işlerini yaptıkları yetmezmiş gibi bir de günahlarının kefaretini ödemek durumunda kalıyorlar.

***

30 Ağustos’ta Zafer Bayramı kutlamalarının sembolik olacağı söylendi önce. Ama “Kurtuluş Günü”nden beş gün önce Malazgirt Zaferi’ni kalabalık bir şekilde kutlayınca, Atatürkçüler denen bozguncular “mır-mır” etmeye başladı. Hemen hükümetimiz Zafer Bayramı törenlerinin iptal edildiği iddiaları için “Kim demiş?” diyerek hemen kollar sıvandı. Drone gösterisi, Saray önünde eğlence, mehter marşı filan görüntü kurtarıldı.

***

Kırşehir’de CHP’liler gece fener alayı düzenlemek için valiye dilekçe ile başvuruda bulunarak izin istedi. Kırşehir Valisi, “Ama olmaz ki gece yapıyorsunuz fener alayını. Buna izin vermem mümkün değil.” Bilim Kurulu açıklamasa da Vali Bey’den öğreniyoruz ki Covid-19 virüsü gündüz değil ama gece pek bir tehlikeli.

CHP’liler dinlemeyip gece fener alayına başladılar. Polis barikat kurarak yürüyüşe engel olmak istedi. CHP’liler de yürümek için diretti. O sırada yaşanan arbedede bekçiler CHP Kırşehir Milletvekili’ne tekme yumruk daldılar. CHP yönetimi durumu kınayan açıklamalar yapınca Kırşehir Valiliği’nden açıklama geldi:

Yapılan görüntü incelemelerinde polisimizin milletvekiline tekme attığına dair bir olay gerçekleşmemiştir.

Ya bekçiler?

Bekçiden ona ne canım, o polislerden sorumlu vali. Bekçiden kim sorumluysa o cevap versin.

***

Uşşaki tarikatının sübyancı sapık şeyhi Eyüp Fatih Şağban’ın, 12 yaşındaki bir yavrumuza tasallutta bulunduğu ortaya çıktı. Artık biz saymaktan usandık. Kaçak Kuran kurlarında, tarikat ve dinci vakıf yurtlarında kaç çocuğumuz yaşam boyu ruhlarında taşıyacağı bu iğrençliğe maruz kaldı. Ya bilmediklerimiz?

Olay ortaya çıkınca Uşşaki tarikatı hepimizi güldüren bir açıklama yaptı. Açıklamada tecavüzcü şeyhin kendi tarikatlarıyla ilgisi olmadığını söylediler.

Bu sapık şeyhin Kuzuluk’taki dergâh merkezinde posta kurulmuş vaaz görüntüleri yıllardır televizyonlardan yayımlandığı halde Uşşaki tarikatı uyumuş. Herifin biri aynı Tatvan’daki Kızılay kavurmaları gibi gizlice dergâha sızıp ahaliyi de başına toplayıp vaaz veriyor ve tarikat üyeleri bundan habersiz.

Uşşaki tarikat mensuplarından bir ricam var: “Eğer bir manileri yoksa haftaya da ben gelip posta oturarak vaaz vermek istiyorum.

Eee, nasıl eğleniyor muyuz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları