Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İlhan Selçuk olabilmek
Tam tamına 14 yıl oldu. İlhan abiyi kendi deyimiyle “Hoşgörünün Kâbe’si Hacıbektaş”ta Hünkâr’ın kanatları altına vereli. Dün ölüm yıldönümüydü. Ölüm; ne de soğuk bir sözcük. Doğa yasasıdır canlılar için ölüm. Mezarlık kapılarında da “Her canlı ölümü tadacaktır” yazısı boşuna değil.
O zaman Hünkâr’ın felsefesinden gelen Yunus Emre’nin şu sözüne ne demeli?
- Ölürse tenler ölür/ Canlar ölesi değil.
Her can ölür oysa. Ama bazı canların sadece tenleri ölür. Çünkü bazı canlar, yarattıklarıyla, ürettikleriyle, topluma verdikleriyle, anılarıyla, bu dünyaya bıraktığı izlerle tenleri ölse bile isimleri, eserleri canlılığını korur.
Onu tanımayan genç nesilden biri “İlhan Selçuk kimdir” diye Google’a baktığında köşe yazarı olduğunu öğrenir.
Başka?
Cumhuriyet gazetesinin eski vakıf başkanıdır.
Evet; İlhan Selçuk bir köşe yazarıdır. 1952’de başladığı fıkra yazarlığını 2010 yılına kadar sürdürmüştür.
Nasıl bir köşe yazarı olduğunu biraz irdelemek gerek.
İLHAN SELÇUK’UN KÖŞE YAZARLIĞI
Türkiye’de köşe yazarlığının işlevi, tekelleşme ve meslekten gelen gazete patronlarının yerini iş dünyasından gelenlerin aldığı 1980 ve 90’lı yıllardan itibaren hayli değişti. Artık topluma fikirleriyle yön veren, ülkemizde ve dünyada gelişen olayların arka planını ve gelecekte nelere yol açabileceğini öngören, olabileceklere karşı ne yapılması konusunda fikirler üreten köşe yazarı profili tarihe karıştı. O yazar profilinin yerini artık, gazete patronu ve o patronun içinde bulunduğu klanın çıkarlarına ve ilişkilerine göre yazılar yazan, moda akımların ve çoğunluğun yankı odalarından gelen sesin peşine takılan yazarlar aldı.
Kalemi iyiyse, lafı gediğine oturtuyorsa ne yazdığının, ne söylediğinin çok da önemi yoktu. Bir gazetede iken farklı şekilde görüşleri savunurken karşı kamptaki gazeteye geçince tam tersini savunmanın adı değişimdi. Ya da ülkede her iktidar değiştiğinde köşe yazarının kıblesinin değişmesi de olağandı.
Değişmeyen dinozor, statükocuydu.
Geçmişte Karl Marks hayranı olan köşe yazarı, küreselleşme rüzgârına kapılıp pekâlâ Karl Popper’in şakirdi olabilirdi. Sonuçta ikisinin de önadı Karl. O dönem Karl Marx modaydı; şimdi onun modası geçti. Yeni moda Karl Popper’i referans almaksa köşe yazarı da bu değişime ve modaya kayıtsız kalamazdı.
Gelecekte insanlığın başına örülecek çorapları öngörüp toplumu bilinçlendirmek yazarın işi değildi. Açık toplum, neoliberalizm her şeyin çaresini düşünmüştü nasıl olsa. Ulus devletler ve ideolojilerin sonu gelmişti. İdeolojik sıkıcı yazılar yazmanın alemi yoktu. Şarap, çiçek böcek, siyasal magazin yaz otur.
İlhan Selçuk, yazılarıyla kaç kuşağı etkiledi. 68 kuşağı, 78 kuşağı ve 80 kuşağı onun yazılarıyla siyasal bilincine yön verdi. 90’lara gelince dünyada iletişim devrimiyle birlikte neoliberal sistemin estirdiği kasırga ülkemizde de meyvelerini vermiş ve genç nesli sarmalına almıştı.
YİNE HAKLI ÇIKTI
O gün “Yeni Dünya Düzeni”, küreselleşme karşısında neredeyse tek başına direndi. Bu yeni sistemin yaratacağı yoksulluk ve bölgemize “Demokrasi getiriyoruz” adına başlatılan savaşlarla küresel terörün, milliyetçiliğin hortlamasının kaçınılmaz olduğunu ve bu durumun en çok Batı’yı vuracağını yazdığında bıyık altında gülenler şimdi “Aaa! Avrupa ve Amerika’da neler oluyor böyle. Popülist ve milliyetçi liderlerin demokrasinin beşiğinde nasıl güçlenebilir” diye soruyorlar.
Herkes köşe yazarı olabilir. Olayları kahvehane muhabbeti tadında yorumlayabilir. İlhan Selçuk olmak kolay değildir.
Siyasal İslamcılarla bir dönem yoldaş olanları da çokça uyarmıştı İlhan Selçuk. Siyasal İslamcıların demokrasi diye bir derdinin olmadığını, takiye yaptıklarını ve iktidarı tam olarak ele geçirdiklerinde onların da canına okuyacağını söylediklerinde de gülmüşlerdi.
Ne oldu?
İlhan Selçuk öldü ama yok olmaktan kurtardığı Cumhuriyet gazetesi 100 yaşını kutladı. Fikirleriyle, egosuz, engin hoşgörüsüyle en çok da fikirleriyle bizim için ölümsüzleşti.
Anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı