Âlem bir millet olduğumuza şüphe yok. Bir âlem tarafımız da şüpheci olmayışımızdır. Ailesi, geçmişte ne iş yaptığı, bir anda nasıl para denizinde yüzdüğünü bilmediğimiz bir adam ortaya çıkıyor, boyacı sandığı edebiyatı ile manşet oluyor. Kimse de “Bi dakka ya nasıl olur?” demiyor, hayır hasenat işlerine milyonlar harcıyor “Bu değirmenin suyu nereden” diye sormuyor. Gazetelerde “Modern Robin Hood” güzellemeleri yapılıyor. Ülkenin büyük sanayicileri, tüccarları gazetecilerle halkla ilişkiler şirketleri üzerinden düzeyli ve mesafeli bir ilişki kurarken yerli Robin Hood, gazeteci, siyasetçi, yargı mensubu, Emniyet bürokrasisi ile vıcık vıcık ilişkilere girerek PR’ını bizzat kendisi yapıyor.

Otelinde, yalısında, yatındaki “vur patlasın çal oynasın” partilerinde işine yarayacak kullanışlı elemanları ağırlıyor, ağırlananlar bu beleş misafirlikten görüntüler paylaşıyor ama kimse bu misafirlere “neyin karşılığında” diye soru yöneltmiyor. 

Şimdi ortaokuldan terk bu uyanık yakayı ele verince, bu kez yine manşetlerde. Geçmişini didik didik ediyoruz. Hadi yatında, otelinde, yalısında ağırlanmayanların didiklemesi normal de ya diğerleri?

E, gazete olarak biz de geri kalmayalım, biraz da biz didikleyelim bari. Sağı solu aradık, epey eski yoldaşı, kankisi ve ağır misafirleriyle konuştuk, valla çık çıkabilirsen işin içinden.

Neler neler fısıldandı kulağımıza...

Mesela fısıldanan bir iddia var ki “hadi canım sende” deyiverdik. 

SBK’nin, karapara aklamadaki ABD’li ortağı Ermeni Levon Termendhzyan var ya hani...

İşte bu adamcağız biliyorsunuz Türk vatandaşlığına kabul edilip Lev Aslan Dermen adını almıştı. Artık TC vatandaşı olunca dini hisleri kabarmış diyemeyeceğim çünkü Müslüman değil ama herhalde kendisini vatandaşlığına alan devlet erkânına borcunu ödemek mi istemiş ne, Washington’da yapılan camiye 1 milyon dolar bağışlamış diyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açtığı caminin açılış töreninde de hazır bulunmuş. Erdoğan’ın korunması için 25 tane Escalade marka cipin kiralanması, Erdoğan’ın adının yazılması, şoförleri, koruma ekibinin de parasını bu hayırsever Ermeni yurttaşımız ödemiş. Doğru mu bu söylenenler bilmem. İşin tarafları açıklarsa ancak o zaman öğrenebileceğiz gerçeği. Tabii gerçekleri söylerlerse...

***

Bu becerikli Sezgin’in çöktüğü şirketleri topladığı bir de Mega Varlık Şirketi var malum. Türkiye’de bir varlık şirketi kurmanın çok zor ve teferruatlı mevzuatı var. Bir kere BDDK’den izin almak gerekiyor. Koskoca BDDK nasıl oluyor da karapara akladığını tespit edemiyor bu becerikli Sezgin’in. Yoksa arkasında güçlü bir referansı olduğu için araştırmaya gerek mi duymuyor? Bu referansın kim olduğunu, konuştuğum herkese sordum. Hepsi de onun devletteki en güçlü ayağının Mücahit Aslan olduğunu söyledi. “Olsa olsa odur” dendi. Mücahit Aslan, SBK ile ilişkilerini anlatsa da biz de öğrensek. Doğru değilse bu söylenenler neden herkes onun ve babası İhsan Arslan’ın adını fısıldıyor o zaman. Hepsi de Aslan ailesi ile husumetli değil ya?..

***

Geçenlerde büyük bir işadamı tanıdığımla telefonda sohbet ederken “Biliyor musun bu Sezgin bana da geldi ve benim o dönem çok sıkışık olduğumu öğrenmiş bir şekilde ‘Abi nakit sıkıntın varsa yardımcı olayım’ dedi. Ben de teşekkür edip gönderdim” dedi. Kendisinin sıkışık olduğunu nereden öğrenmiş olabileceğini sorduğumda “Bilmiyorum sormadım. Ama benim teknenin kaptanıyla onun kaptanı Bodrum’da tanışıyorlar. Belki iki kaptanın konuşmasını öğrenmiştir” deyince, güldüm. Bu kadar saf olmamasını, bu sıkışık durumdaki bütün şirketlerin kokusunu alması ve önce para verip sonra çökmesinin arkasında büyük bir organizasyon bulunması gerektiğini söyledim. Sonra da başladım araştırmaya. Tahminim doğru çıktı. SBK bankaların sorunlu kredilere bakan genel müdür yardımcıları ile pek sıkı fıkıymış. Kendisine kredileri temerrüde girmiş şirketlerin listesi veriliyor, o da harekete geçiyor. Hedeflenen eylem, yani çökme gerçekleştiğinde de bu genel müdür yardımcıları payını alıyormuş. Bunlardan birinin ismini öğrenebildim. İsmi A harfi ile başlıyor diyeyim.

Zaten eski TMSF yöneticisi Gelecek Partili Abdullah Güzeldülger de “TMSF’de yönetici iken bana gelip ‘sizde kelepir şirket var mı’ diye sormuştu” dediğini açıkladı.

Kingston Kardeşler ile Lev Aslan Dermen tutuklanınca Sezgin Baran Korkmaz yeni para kaynağı bulmak için kolları sıvıyor. Eğer Türkiye’den kaçmak durumunda kalmasaydı Kongo’dan 200 milyon dolar getirecekti. Kongo, FETÖ’cülerin cirit attığı bir ülke. Acaba “SBK Kongo’dan kimin parasını getirecekti” diye aldı beni bir merak. Bu merak yüzünden başımız derde giriyor zaten.