Siyasilerimiz ve sırtını iktidara dayayan bilumum mafya, paramiliter güç artıklarının meydan okumalarıyla geçirdik haftayı.

Sinan Ateş suikastıyla iltisaklı olduklarına dair iddialardan bunalan MHP Genel Başkanı Bahçeli kürsüden önce Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ’a meydan okurken “Tek bir ülküdaşımı ezdirmeyeceğim” sözleri ile asıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’a meydan okudu. Demokratik bir hukuk devletinde olması gereken Bahçeli’nin “Partimizde bu olaya adı karışan kim varsa savcılar çağırıp sorgulamalı, delilleri ortaya koymalıdır” demesiydi.

Bir meydan okuma da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi. Partisinin hazırlattığı afişlerden birinde “Devlete adalet yakışır” sloganı üstünde İmamoğlu ile Saraçhane’de çekilen resmi paylaştı. Söz konusu afişte AKP iktidarına meydan okunuyor gibi görünse de asıl meydan okuma adaylıkta direten Kılıçdaroğlu’naydı.

SADAT’LA SAADET OLMAZ

İtiraf etmek gerekir ki haftanın restleşmesi SADAT ile Kılıçdaroğlu arasında geçti. Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu TV100 ekranlarındaki programda silahlı ve maskeli kişilerin yer aldığı reklamla SADAT güya Kılıçdaroğlu’na meydan okudu. Reklam çok tartışılınca SADAT kurucusu Melih Tanrıverdi “Gol mü olmuş” diyerek reklamın bilinçli verdiğini itiraf etmişti.

 Kılıçdaroğlu grup toplantısında SADAT’a “O az kalmış aklınızı alırım sizin, paramiliter artıkları, siz kimi tehdit ediyorsunuz!” diyerek koydu postasını, çekti restini.

Saray’la SADAT’ın ilişkisi malum. Eğer seçimlerde muhalefete gözdağı vermek için SADAT gibi yapıların kullanılması düşünülüyorsa akıllarından bile geçirmesinler. Milletin canı burnunda zaten.

CUMHURBAŞKANI HAKLI

Seçimlerin 14 Mayıs’ta yapılacağını açıklayan cumhurbaşkanı “Yeter söz milletindir” diyerek muhalefete güya meydan okudu. Millet İttifakı’na bilmeden de olsa en etkili seçim sloganını hediye etti. Cumhurbaşkanının yerinde olsam bu sloganı önereni kızılcık sopasıyla döverdim. İktidarda olan bir partinin “Yeter söz milletindir” dediği nerede görülmüş Allah aşkına!

12 Eylül günlerinde kimliksiz sokağa çıkılamazdı. Kimliği olmayanlar palas pandıras nezarete atılırdı. Bir hemşerim o yıllarda akşam arkadaşlarıyla demlendikten sonra eve giderken mahalle bekçisi çevirip kimlik sormuş. Kimliğinin evde olduğunu söyleyen bizimkisi “Eve gel göstereyim” demiş. Bekçi de ardına düşüp evinin önüne kadar gelmiş. Hemşerim olan kişi ikinci kattaki evine çıktıktan sonra pencereyi açıp bekçiye seslenmiş:

 -Erkeksen çık yukarı!

Karısı arkadan çekiştirdiği kocasını haşlamış:

 -Gel içeri boyu devrilesice. O laf “Erkeksen in aşağı” diye söylenir, yukarı çık dendiği nerede görülmüş.

 Reisin meydan okuması da bizim Gakkoş’un bekçiye meydan okumasına benziyor.

 Ayrıca milletin sözüne madem bu kadar değer veriyorsunuz milletin oyuyla seçilen belediye başkanını ne diye siyasetin dışına atmaya kalkıyorsunuz?