Miyase İlknur

Ada’nın babası

23 Şubat 2019 Cumartesi

Dokuz aylığına iyi baba olma kursunu bitirmiş evine dönmüştü Ada’nın babası. Şimdi yine gidecek o kursa.
Ada, “Ama babacığım sen o kursu bitirmemiş miydin?” diye sorduğunda muhtemelen vereceği yanıt: “Kızım galiba bu kurstan ikmale kalmışım” olacaktır. Ada, Hakan Kara ile Sinem User Kara’nın 7 yaşındaki kızı. Cin mi cin, zekâ yaşı nüfus kayıtlarındaki yaşından hayli ileride. Gazeteye geldiğinde hepimizle sohbet eder öyle sorular yöneltir ki, çık çıkabilirsen içinden. Makul ve mantıklı yanıtlar veremezsen yandın. Arkasından başka sorular gelir çünkü. Babası Hakan Kara, dokuz ay süren Silivri’deki tutukluluk günlerinde henüz beş yaşında olan Ada’nın olumsuz etkilenmemesi için eşi Sinem’le birlikte “Baban Londra’ya iyi baba olma kurslarına gitti” yalanını uydurma konusunda karara varmışlardı. Bu Ada’ya söyleyecekleri ilk yalandı. Son olmasını dilerdik. Maalesef, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği cezalar, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onandı ve Hakan Kara, Güray Öz, Musa Kart, Önder Çelik ve Mustafa Kemal Güngör, Emre İper’le birlikte Silivri’nin yolunu tutacaklar. Hakan Kara, kendi deyimiyle bir kez daha “Silivri’nin Pinokyo’su” olacak. Tabii onunla birlikte eşi Sinem de.
Hakan, yine Londra’dan Ada’ya hediyeler gönderecek. Sinem, artık akıllandı. Gelen hediyelerin etiketini önceden kesip öyle kargoya verecek. Zira Ada, “baban Londra’dan sana göndermiş” diye eline tutuşturulan oyuncak ya da giysilerin etiketine bakıp, “Ama anne, nasıl olabilir ki? Bunların etiketi İngilizce değil, Türkçe. Babam Londra’dan gönderdi ise etiketleri neden Türkçe?” diye sorduğunda Pinokyo’luk yapmak zorunda kalmayacak.
Cumhuriyet davasına bakan İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 29 Temmuz 2017’de verdiği ara kararı belli olduğunda gazetenin Haber Merkezi’nde herkes nefesini tutmuş televizyondan tahliye haberlerini izlerken, tahliye edilen isimler açıklandıkça alkış sesleri yükseliyordu. Sonra tahliye edilen isimlerin arkası kesildi. Herkes birbirine “Ya Hakan?” diye sormaya başladı. Bir süre sonra Önder Çelik, Güray Öz ve Hakan Kara’nın da tahliye edileceği haberi anons edilince alkışların yerini “Oleeeey” sesleri aldı. Bu sevinç Hakan’a duyulan sevgiden ziyade küçük Ada’nın babasına kavuşacak olmasından kaynaklanıyordu. Gazetenin küçük maskotu Ada, artık babasına kavuşacaktı. Kuşkusuz diğer arkadaşların da çocukları ya da torunları vardı. Ancak onların çocukları bu hukuksuzluğu kavrayacak yaştaydı. Torunlar ise yaşları çok küçük olduğundan olan biteni ancak ileriki yıllarında okuyup öğrenebilecekti.
Hakan, gittiği gitmediği bütün babalık kurslarından, Sinem de bütün annelik kurslarından çoktan üstün başarı belgesiyle mezun oldular.
Bu davadan az ceza alanlara istinaf yolunun kapalı olması bırakın Yargıtay kararlarını anayasanın eşitlik ilkesine aykırı bir durumdur. İddianamedeki saçmalıklara değinmek bile lüzumsuz. Demek ki, bundan sonra pide ya da lahmacun sipariş edeceğimiz lokantadan sabıka kaydı isteyeceğiz. Musa Kart da tatile çıkacağı zaman her gün gazetede ilanı çıkan turizm acentesini aramak yerine doğrudan Fettah Tamince’nin otellerinden yer ayırtacak. FETÖ’nün gazetesinin hissedarı olduğu halde Tamince’ye bir şey olmuyorsa demek ki onun tesislerinde tatil yapmak daha güvenli.

***

Yaklaşık 15 aydır cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala’nın iddianamesi tamamlandı. Meğer Gezi olaylarını aralarında Osman Kavala’nın da bulunduğu 16 kişi planlamış. O nedenle haklarında ömür boyu hapis cezası isteniyor.
“Ulan hepimiz oradaydık be!” Gündelik yaşamında bırakın Osman Kavala, Mustafa Alabora, Mücella Yapıcı ile yan yana gelmeyi isimlerini bile duymamış on binler oradaydı. Çoğunluğunun “Beyaz Türkler”den oluştuğunu bizzat yandaşların söylediği Gezi olayları öyle 16 kişinin fişteklemesi ile başlayacak olsaydı, bu isimler parti kurar iktidara gelirdi.
Gezi olaylarını kışkırtanları merak ediyorlarsa, çadırları yakan İBB yöneticilerine, “Çatlasanız da patlasanız da buraya AVM yapılacak” diyenlere, göstericileri orantısız şiddet kullanarak katledenlere ve onları ikramiye ile ödüllendirenlere bakmalarını öneririz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları