Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Perdeleme

21 Ocak 2015 Çarşamba

İspanya’nın güvenlik birimleri, Yemen’deki El Kaide’nin üstlendiği Paris saldırılarından hemen sonra bir açıklama yaptı: 2 Ocak’ta Madrid’den gelip Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan ülkemize giriş yapan iki kişiden kadın olanı, Paris’teki süpermarket baskınını düzenleyen A(h) med Kulubali’nin imam nikâhlı eşi Hayat Bumedyen’di.
Hayat Bumedyen ile 6 Ocak tarihinde Sultanahmet’teki polis karakoluna intihar saldırısı düzenleyen Dağıstanlı Diana Ramazanova’nın Kadıköy’de aynı otelde kaldıklarını, İngiliz Daily Mail gazetesinden öğrendik.
1 Ocak günü Bulgaristan’dan Türkiye’ye geçmek isterken yakalanan 28 yaşındaki Fransız vatandaşı Fritz Joly Joachim ile ilgili ayrıntıları, Bulgar savcı Darina Slavova Reuters haber ajansına konuştu: Otobüsle Türkiye’ye giriş yapmaya çalışan Joachim’in yanında, Türk olduğu belirtilen 3 kişi daha vardı. Bunlardan birinin adı Fehime A.’ydı. Savcı Slavova, yaptığı açıklamada hakkında uluslararası tutuklama emri olduğu için yakalanan Joachim ile Paris’te Charlie Hebdo katliamını gerçekleştiren Kouachi kardeşler arasında ilişki olduğunu iddia ediyordu…

***

İspanyol terör birimlerinden bir yetkilinin AFP haber ajansına verdiği demeçten, Paris’teki süpermarket baskınında öldürülen A(h)med Kulubali’nin ocak ayı başında eşi Hayat’la birlikte beş kişiyi Madrid’den Türkiye’ye yolcu ettiğini okuduk…
Olay tarihlerini sıraya soktuğunuzda, aralarındaki bağ da tabak gibi ortada ve açık, sayın seyirciler.
İstihbarat jargonunda, ilk bakışta anlamsız gelen ve nasıl bir amaca hizmet ettiği anlaşılamayan durumlara, “perdeleme” denir.
Kritik bir noktada, vahim bir eylem kararı alınmıştır. Dikkatleri başka yöne çekmek, hedef bölgedeki önlem gerilimini azaltmak ve teyakkuzu gevşetmek için uzak ya da yakın, başka bir noktada neye yaradığı belirsiz bir eylem yapılır.
Bu perdeleme işlemine “cambaza bak” oyalaması da diyebilirsiniz. Terör eyleminin cambazı, elbette daha kanlı, daha gürültülü bir gösteri yapar; örneğin Norveçli bir IŞİD’cinin “kara dulu”dur, canlı bomba olur, Sultanahmet’te patlar.

***

Demem o ki, Paris’te Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan terör saldırısı, İstanbul’da Sultanahmet karakoluna yapılan bombalı intihar saldırısıyla perdelenmiştir!
İspanyol polisinin Madrid’den Türkiye’ye geldiğini bildiği 5 kişi ve aralarından, Türk polisi tarafından bir süre izlenen ikisi… Paris’te Fransız polisinin sıkı gözetiminde olması gereken üç sabıkalı…
Bunlardan biri durdurulsaydı, ne Sultanahmet, ne de Paris’teki suikastlar olurdu, diye düşünüyorum.
Bulgaristan sınırında yakalananlar, belki olaylar arasındaki organik bağı da kanıtlar.

Hrant Dink’in Yalan Arkadaşları
Hrant Dink, yüreği, zekâsı, kalemi ve davasıyla adam gibi adamdı. Pis beyinlerin ürünü kirli ellerin döktüğü tertemiz kanı, tam sekiz yıldır yerde kaldı ve çok sevdiği ülkesini yönetenlerin alnında kurudu. Ama benim asıl üzüntüm, Hrant’ın hakkını arar, davasını savunur gibi görünen kimi kişilerin onun anısına ve duruşuna ihaneti.
Ermenilerden özür metnine imza atmış ve bedelini ödemiş biri olarak söyleyebilirim ki, Osmanlı’nın Ermenilere yaptığı zulüm ve katliamlar 1915 tehcirinden çok önce başlamış, soykırımdan daha ağır sonuçlar vermiştir; ama soykırım değildir.
Hrant Dink de Türkiye’nin cezalandırılması peşinde değildi. Türklerin ve Kürtlerin birlikte yazdıkları kanlı felaket tarihiyle yüzleşmesini, hâlâ dışladıkları Ermenileri bağrına basmasını istiyordu.
Bugün “soykırım” suçlamasının peşinde koşanlar, Hrant Dink’in emperyalist bölücülüğe karşı halkların kardeşliği ülküsüne ihanet ediyorlar. Bu bir.
İkincisi, Cumhuriyet gazetesinin 19 Ocak sayısında “Hrant’ı yakın arkadaşları anlatıyor” başlığıyla yer alan derleme, yersiz ve talihsizdir!
Gerçekten dostu olan Aydın Engin hariç; Ümit Kıvanç, Ali Bayramoğlu ve Baskın Oran, Hrant Dink’in ne yakını, ne de yoldaşıdır. Zaten anı diye anlattıkları da periyodik karşılaşmalarının kanıtıdır.
Bu kişiler, Hrant Dink cinayetinden düzmece Ergenekon örgütünü sorumlu tutup, gerçek faillerin bulunmasına engel olan “yalan arkadaşlar” arasında anılabilir ancak.
Fikirlerine zaten ihanet içinde oldukları Hrant’ın bari anısına ihanet etmeseler, ama ediyorlar!

“Akıl, bizi insan yapan tek özelliktir.”
DESCARTES

G NOKTASI
Geçmişe sebeptir geçen zamanlar gecelere de kalmaz ayrılığın değirmenine taşı taşı bitmez yalvarmalarım bu suların çarkı hayatları da öğütür ölümleri de ta ki eski baharlardan kalma bir yeşil dal çıkmasın karşına saçlarınla uçtuğum ne kadar rüya varsa gelir sabahlarıma hatırlıyor musun diye başlarım günlerden Cumartesiydi bütün gökyüzü peşimize düşmüştü hep korkmuştum gözlerinde ışıyan yıldızlardan beni onlardan biri vurmuştu buzdan yağmurlar ellerime yağmıştı ne üşümüştüm birazdan büyük şehirlere girme saatleri başlar ekmek kavgalarının bitmiş sevdalar masalların yalanlarına da inanmaz geçmişe sebeptir geçen zamanlar gecelere de kalmaz…
A.KADRİ ERGİN



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Avamgart Türkiye 3 Kasım 2024
Ceza ödüldür bazen 2 Kasım 2024
Cumhuriyete doğru 27 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları