Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kibir ve kir

07 Nisan 2024 Pazar

Bencillik kalp kırar. Açgözlülük kirletir. Arsızlık kızdırır. Gösteriş kinlendirir. Birilerinin yemelere doymayıp ötekilerin aç yattığı yerde, er ya da geç kıyamet kopar. Ötekinin yenen hakkı, hak etmeyen berikine verildikçe damla damla dolan sabır tası, taşar. Sel olup akar.

Kibir asla cezasız kalmaz. İnsanlığın organize kötülüğe karşı süren binlerce yıllık savaşımında; dinlerin ahlak, dinden bağımsız yapıların “etik” olarak koydukları kurallar, aslında toplumsal iyilik ve dayanışma düzeninden ibarettir.

Yeni Ahit kötülüğün kaynağı 7 büyük günahı kibir, açgözlülük, şehvet, kıskançlık, oburluk, zulüm ve tembellik başlıklarında toplar. Hırsızlık, cinayet ve yalan gibi günahları, bu davranışların sonucu sayar.

İslamda ise Tanrı’ya şirk koşmak, cinayet işlemek, intihar etmek, savaştan kaçmak, zina ve livata yapmak, büyü, yalan ve iftira, domuz eti, leş ve kan yemek başlıkları altında 8 günah “büyük” sayılmıştır.

GÜNAHA DA GİRDİLER SUÇ DA İŞLEDİLER

Bu ülkeyi 22 yıldır sömürenler; muktedirleri, yardakçıları, yandaşları ve yozdaşlarıyla tüm günahları işlediler, etik kurallarını çiğnediler.

En uzunu bir insan ömrünü aşmayacak iktidara ihtirasla yapışıp kibir sarhoşu oldular. Milleti « bizimkiler » ve « ötekiler » diye ayırıp onlardan olana şerbet, ötekilere ağu içirdiler. 

Milyonlarca yurtsever gencin üniversitede okumak hakkı yıllarca çalınan sorularla yenir ve  FETÖ’nün vatan haini olarak yetiştirdiklerine verilirken de iktidardaydılar. 

Dünyanın en iyi ordusu FETÖ’nün kumpas davalarıyla çökertilirken de muktedirdiler; Türkiye’nin tüm varlıkları haraç mezat satılır ve yağmalanırken de. Açgözleri oburluğa doyamadı.

NAS VARDI, EKONOMİ BATTI

Selamünaleyküm dediler, günaydın demediler. Ama dindar ve muktedir birçoğu, tesettürlü hanımına kuma getirmekte, metres tutmakta beis görmedi. Şehvete teslim oldu. Zina, livata adiyedenn sayıldı.

Çakma şeyhler şirk koştular. Ölüyle diriyle cima peşine düştüler. Çocuklara tecavüz edilen Ensar Vakfı, hem de aile bakanı tarafından “bir kereden bir şey olmaz” diye savunuldu, TBMM’de...

Yenmekle yetinmeyip ezdikleri; bırakın ihale, iş ve aş bile vermedikleri laik muhaliflerin yaşam biçimini çekemiyorlardı. Hak diyeni içeri tıktılar, hukuk diyen hukukçu bırakmadılar. Kendilerine uygun seçmen yetiştirsin diye eğitim Diyanet’e ve tarikatlara teslim edildi.

Sonuçta para bitti. Devlet erimiş, Türkiye de tükenmişti. Tembellik, liyakatsizlik gelir üretemiyordu. Batı döviz veriyor diye bol sığınmacı tedarik ve birçoğuna da yeni seçmen olarak yurttaşlık verildi. Ama yetmedi. Cumhurbaşkanımız ekonomistti. Nas vardı.

Ekonomi battı.

TENCERENİN DİBİ, KADININ GÜCÜ GÖRÜNDÜ

2023’teki genel seçimlerde zaten batmıştı ama tsunami dalgaları halkı, özellikle de emeklileri 2024’te vurdu. Karınlar guruldayınca gözler açıldı, dindar ve kindar muktedirlerin işlediği tüm günahlar görüldü.

31 Mart yerel seçimlerini tenceresini kaynatamazken muktedir konvoylarıyla yolu kesilen, iktidar Afrika ülkelerine bağış yaparken oğluna kızına “Para yok” demek zoruna giden halk kazanmıştır. Herhangi bir partiye değil, kibrin iktidarından kurtulma umuduna oy vermiştir.

Genç ve güçlü 11 kadını belediye başkanı seçen aynı halk, siyasal satranç tahtasında gericiliğe de “Şah!” çekmiştir. Yenip devirmesi de artık zaman sorunudur.

Ne müthiş bir rastlantıdır ki dindar ve kindar muktedirlere karşı kazanılan yerel seçimler, Osmanlı ordusunda “Şeriat isteriz” diye başlayan 31 Mart Ayaklanması’nın 115. yıldönümüne denk geldi.

İster zulmü pekiştirsinler ister kibri, hangi günah ya da suçu işlerse işlesinler, o zaman da yenilmişlerdi bu zaman da yenilecekler.

KAPTANIN ŞİİR DEFTERİ

Kaybolan gemilere ağıt

Denizlerde mavi ilkbaharlardan önce kötü haydut olur kış günleri.

Açıklarda kiralık katiller gibi dolaşırlar.

Vururlar tekneleri.

Karadakilere iki satır haber olur.

Şiddetli fırtınada battı gemiler.

Ölüm acısı kaptanlara gelir dalgalarla.

Selamlarlar uzun uzun düdüklerle kardeşlerini.

Umutlar misafir olur güvertelere.

Her şeyden habersiz mavi ilkbaharlar başlar denizlerde.

A. Kadri Ergin



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyiyi kovan kötü 17 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları