Mine G. Kırıkkanat
Mine G. Kırıkkanat kirikkanat@mgkmedya.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İrticanın Deprem Güncesi

26 Ekim 2011 Çarşamba
\n

\n\n\n

Ekim ayı başında katıldığım Toulouse Kitap Fuarındaki bir tartışma platformu, şu sözlerle açıldı: Ülke, kısa ve uzun vadede uluslararası yükümlülüklerini yerine getiremeyecek, borçlarını ödeyemeyecek, iç ya da dış yatırımlar batacak ve bu durum, tüm dünya ekonomisini sarsacak. Başka bir deyişle, zaten yerine oturmamış küreselleşme süreci ırgalanacak. Borsalar altüst olacak ve gerek ABD, gerekse AB ülkeleri, en çok da AB zarar görecek…”

\n

Sözler, tartışma konusu Bir Gün Gece ve Destina*” romanlarımın birincisinden alıntıydı. Yönetmen bana dönüp, Kehanet diyebileceğimiz bu görüşü 2003 yılında, büyük bir deprem sonrası Türkiye için yazmıştınız. Yıl 2011, öngörünüz küresel anlamda doğrulandı. Çöküşü Türkiye değil Yunanistan tetikledi, hem de deprem olmadan…” dedi.

\n

Ne diyeyim?

\n

Kâhin tanımına alıştım. Bir Gün Gecenin kurgusu, Haiti depremi sonrası da anımsandı ve yabancı basında referans gösterildi. Biliyorum ki Türkiyede de doğrulanacak ve korkarım Destinanın kurgusuna bile sıra gelecek

\n

***

\n

17 Ağustos 1999dan öteye deprem olgusuna hem bir kitap hem de bir kitap olacak kadar yazı adadım. Konu hakkında çaba harcayan yüzlerce bilim adamı kadar olmasa da, depremi anlamak, sonuçlarını yorumlamak, felaketin boyutlarını ölçmek ve uyarmak için çok çalıştım, kendi çapımda.

\n

Ama aradan geçen 12 yılda, kurtarma ve yardım çalışmalarında iyileşme sağlansa da felaketi önlemekte hiçbir ilerleme sağlanmadığını, Van depreminin yıkıcılığı kanıtladı.

\n

Dayanılmaz acıların, sönen yaşamların, büyüyen çocuk gözlerindeki korkunun, travmanın, öksüzlüğün, yetimliğin, yavrusunu yitirmişliğin görüntüsü, 1999da neyse, 2011de aynı.

\n

Türkiyenin görece şansı, bunca şiddetli bir depremin daha yoğun, daha büyük bir yerleşim bölgesine henüz, şimdilik vurmaması.

\n

Vandaki depreme Allahın günahkârlara gazabıda diyemezler. Yıkılan camiler, Kuran kursları ve Cami-i Kebiröğrenci yurdu, dini bütün Müslümanların da pek sağlamcı müteahhit olmadıklarını ortaya koydu.

\n

***

\n

Ne garip raslantıdır ki, tam 5 yıl önce bugün şöyle yazmışım:

\n

İrtica gericilikse, geri kafalılıksa, cehaletse, depremi eli böğründe beklemek, irticanın ta kendisidir.

\n

San Andreas fay hattı üzerindeki San Franciscoda, bırakın tüm inşaatların ABDye vize almaktan beterdeprem talimatlarına uygun yapım ve denetimini, ev eşyalarının bile deprem standartları vardır. Her evde eni boyu, kalınlığı kurallara bağlı bir deprem masasıbulundurmak zorunludur. İlericilik de budur.

\n

Yarısı yıkılacak bir kentte, tapusuz, izinsiz, çürük ve çarpık yapılaşmayı bir yana bırakıp, hiç olmazsa hastaneler, okullar, devlet daireleri gibi kamu binalarını depreme karşı dayanıklı kılmak için kullanılacak para kaynaklarını, rant uğruna gökdelen dikmeye harcamaktır, irtica.

\n

Her yeni yapılacakizinliinşaata otopark zorunluluğu uygulamak yerine, otopark mafyasının talanından pay alıp, depreme hazırlık fonlarını, kavşaktı, yavşaktı diye trafik sorununu çözmeyecek işlerde heba etmektir, irtica.

\n

Tamamı yıkılacak bir bölgede, çoluğu, çocuğu, kadını ve erkeğiyle binlerce kişinin yıkıntıları altında kalacağı bir belediye, kent merkezine çadır kurulabilecek yeşil alanlar açmak gerekirken, var olan az sayıda parkları, bahçeleri bile imar rantına açıyorsa, irtica budur!

\n

İrtica, kümes kurmaktan aciz vasıfsızların müteahhitkartvizitidir.

\n

İrtica, ucube inşaatlara verilen izinve vurulan uygunlukdamgasıdır. Olmayan plana atılan mühendis imzasıdır, irtica. Rüşveti alıp gözünü yuman belediyedir.

\n

Temeli derme, tavanı çatma, demiri çürük, çimentosu eksik apartmanın eğri kapısına Allah korusunlevhası asıp, mavi boncukla kötü nazar kovalamaktır, irtica.

\n

İrtica, Türkiyeyi zaten ve çoktan yıkmaya başladı. Ancak büyük Marmara depremine hazırladığı enkaz, son marifeti olacak. Çünkü o deprem, irticanın doğayla terbiyesi ve ergeç kesilecek cezasından başka bir şey değil.**

\n

***

\n

Beş yıl önce bugünkü Vanı, yarın Edirneden Ardahana ülkemizin deprem gerçeğini anlatan bu yazı beş yıl sonra eskir, tek bir satırı eksilir mi, dersiniz?

\n

Keşke.

\n

\n

*Literatür Yayınları/2008 (Birinci baskı 2003)

\n

*İrticanın Güncesi, 20.10.2006 mgkmedya.com

\n\n\n

‘G’ NOKTASI

\n\n\n

Arap Baharı, Libyaya şeriat getirdi. Libyadaki şeriatçı demokrathükümetinin ilk kararı, erkeklere çokeşlilik özgürlüğü vermek oldu.

\n

Tunustaki Arap Baharının ilk demokratik seçimleri, şeriatçı Ennahda Partisinin zaferiyle sonuçlanmak üzere.

\n

Mısırda ordunun bahçevanlığındaki Arap Baharı da Müslüman Kardeşlerin demokratik çiçeklenmesine yaradı.

\n

Iraka bizzat ABD getirmişti, baharı.

\n

Sırada Suriye var.

\n

NATOnun tankla, topla, copla getirmeye kalktığı bahardan baharat, demokrasiden şeriat anladı, şaşkın Arap.

\n

Demokrasinin Türkiyeden nasıl götürüldüğüne bakılırsa, şeriatçının hası, emperyalist Batı.

\n\n\n

Somali hamisi Ajda Pekkan, Nihat Doğan ve Sertap Erenerden Vana da hamiyet bekliyoruz… ”

\n

ANONİM BİLGE

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Avamgart Türkiye 3 Kasım 2024
Ceza ödüldür bazen 2 Kasım 2024
Cumhuriyete doğru 27 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları