Ortadoğu ve aşırı özgüven tuzağı

16 Aralık 2024 Pazartesi

Suriye’de Esad yönetiminin düşüşüyle “Kazananlar ve kaybedenler kim” sorusuna yanıtlar aldı başını gitti. Özetle kaybedenlerin başında İran ve Rusya’nın geldiği, kazananlar denince muhalifler ve onları destekleyen Türkiye’nin olduğu görüşü öne çıkıyor. Moskova’nın bu kayba karşılık Ukrayna’da kazanım peşinde olduğu da... Türkiye “sahada hâkimim” mesajını, Şam elçiliğini de yeniden açarak hızla verirken baştan bu yana Suriye hesaplarının içindeki ABD ve İngiltere’nin yanı sıra Körfez dahil Arap ülkelerinin büyük kısmının “bekle-gör”de olduğu izlenimi var.

Uluslararası toplumda oluşan “cihatçı HTŞ eşliğinde Şam’ın yeni koruyucusu Türkiye” imajına karşı iktidarın dikkatli olması şart. Suriye’de 2011’de ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin kışkırtmasıyla da alevlenen çatışma döneminden itibaren izlenen yanlış politikaların Türkiye’ye ağır bedeli unutulmamalı.

GÖZLER TRUMP’TA

“Arap Baharı” süreci bitti mi, yeniden mi başlıyor tartışmaları sürerken gözler Beyaz Saray için gün sayan Trump’ın izleyeceği siyasette. Gider ayak Biden ekibinden Dışişleri Bakanı Blinken’ın verdiği sözlerin ne kadarının Trump yönetiminde geçerli olacağının yanıtı henüz kimsede yok... İşin ilginci Blinken, Türkiye dahil bölge ülkeleriyle temaslarda bulunurken bir süredir Trump’ın Ortadoğu danışmanlarının Körfez ülkelerine ziyaret yaptığı, Riyad’la İsrail ile anlaşma konusunu ele aldığı iddiaları dikkat çekiyor. Amerikan medyasında yer alan bazı yorumlarda, Esad’ın düşmesinin Ortadoğu’nun kimi otokrat yönetimleri tarafından “halk ayaklanmaları tekrar çıkabilir kaygılarına” da yol açtığı belirtiliyor. Karışıklığın her an, her yerde olabileceği iması yapılıyor.

Suların hemen durulacağını söylemek zor. ABD’nin terör örgütü YPG’ye tutumu gibi, İran konusunda nasıl bir politika izleyeceği de bu açıdan kritik. İsrail’in işgal politikası, Filistin’e saldırıları bitmiş değil. Suriye sahasındaki etkisine darbe alan Tahran’ın Ankara’ya tepkisi gibi, Arap ülkelerinin daha önce de Türkiye’nin bölgesel liderlik çıkışlarına mesafeli duruşları akıllarda.

Tüm bu gelişmelerle birlikte, Suriye’nin geleceği için iyimserlik ve umudu, sahadaki gerçekliklerle dengede tutmak şart. O yüzden de HTŞ’nin direksiyonda olduğu bir araçta ne kadar güvenli olunur sorusunun yanıtı ulusal çıkarlar açısından yaşamsal önemde.

İÇERİDE SORUNLAR YUMAĞI

Suriye’de geçen haftaki tarihi dönemeci siz değerli okuyucularımıza kapsamlı içeriklerle aktardık. Bu çerçevede “dış haberler servisi”nden İlkay Kılınç ve Mert Cengiz gelişmeleri anbean takip ederken sınır kapısından izlenimler Çağdaş Bayraktar imzalıydı. Doğa Öztürk ise diplomasiden askeri alana uzmanların sürece ilişkin yorumlarını, öngörülerini haberleştirdi.

Suriye konusu, iktidara “İlaç gibi geldi” desek pek yanlış olmaz. Yurttaşın gerçek sorunlarından gözleri uzaklaştırmak için o çok sevdiği gündem değişikliğini bu kez Suriye’yle yakaladı. Ama sorunlar perdelenecek gibi değil. TBMM Genel Kurulu’nda 2025 bütçe görüşmeleri tartışmalar eşliğinde başladı. Milyonlarca emekçinin gözü Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantılarında. Mustafa Çakır’ın haberine göre, Türk-İş emekçinin yoksulluğa terk edildiğini vurguladı. İktidar, muhalefet belediyelerine yönelik baskıyı artırırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın SGK borçlarına ilişkin Bakan Işıkhan’a “Silkeleyin” talimatı tarihe geçti. Grev haberlerine yenileri eklendi. Cengiz Karagöz imzalı haberde ise metal sektöründeki grevlere cumhurbaşkanlığınca “milli güvenlik” gerekçesiyle erteleme kararı getirildiği belirtildi.

Okullara imam sokan ÇEDES’e tepkiler sürerken Aytunç Ürkmez imzalı habere göre, Hizbullah’a yakın bir vakıf, resmi kurumlarla “medrese çalıştayı” düzenledi. Çalıştayda “medreselere” eğitim bünyesinde yasal statü ve mezunlarına iş olanağı sağlanması istendi. Mert Öner imzalı haberde ise Marmara Üniversitesi yemekhanesinde hijyen sorunu olduğu iddiaları aktarıldı. Yıldız Teknik’te bir kütüphanenin tavanından pek çok kez dökülme yaşandığı belirtildi.

Sadece bir haftaya yansıyan haberler, “dış politikada ağırlık kazanma arayışındayken içeride tel tel dökülmek” dedirtecek türden...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Akdeniz kapışması 9 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları