Metin Tükenmez

Futbolumuz ve Kurumlaşma Üzerine

07 Haziran 2012 Perşembe
\n

\n

\n

Uygun fiziksel koşullar hazırlandıktan sonra karmaşık gibi görünen şeylerin belli bir aşama kaydederek düzene girdiği bilinmektedir. Koşullar hazırlandıktan sonra işe doğru yerden başlarsanız seçilen bir neslin son ürünleri, seçilecek bir sonraki neslin başlangıç noktasıdır ve bu birçok nesil boyunca devam edebilir. Hiç kimse yeni bir işe başlarken sorunsuz bir yapı ile işine başlamaz, önünde duran bembeyaz bir sayfa değil çünkü. Göreve gelen her hoca her yönetim elinde olanla, kendisine bırakılan koşullar ile işe başlar. Biz ne oluşturmak istiyoruz? Sağlam bir yapı mı yoksa insanların üzerinden gelip geçtiği gevşek bir zemin mi? Kayaçlar sık sık oluşmaz, ama bir kez oluştu mu katı ve dayanıklı olur. Aksi durumda kayaç değil de kum olur ki, onu da toplamak kayaç haline getirmek kolay değil. \n

\n

İç ve dış dünyadan gelen darbeler sonucunda dağılmaya doğru sürüklenmek istemiyorsak kurumsal kimliği öne çıkartmamız gerekiyor. Bir tarafın her adımı diğer tarafı karşı adım atmaya iter. Bu da gelişme demektir ki, biz hangi adımları attığımızın ayırdında bile değiliz. Aslına bakarsanız bir tarafın tasarımcıları karşı tarafın iyi fikirlerini alabilir, tasarım özelliklerine de öykünülebilir. Ama bu bir ayrıntıdır ve bir Türk futbolu yapılanmasının özgün modeli olamaz. Biz, uzun soluklu bir araştırma sonucunda edinilecek kurumsallaşmanın bizi güçlendireceği gerçeğini yadsıyarak etrafımızda kolayca bulabileceğimiz devşirmelerle günü gün ediyoruz. \n

\n

Doğaldır ki, yüksek hız teknolojisi ucuz değil. Bu teknoloji uzun bacak kemikleri, güçlü kaslar, geniş akciğerler gerektiriyor. Hızlı koşup mesafe kat etmek isteyen her yapının bunlara gereksinimi var, ama bunların satın alınmaları gerekiyor, ederleri de durmadan artıyor. Bu eder, ekonomistlerin deyimiyle fırsat maliyetiolarak ölçülüyor. Bir şeyin fırsat maliyeti, o şeye sahip olabilmek için gözden çıkarttığınız tüm öbür şeylerin toplamıdır.\n

\n

Tavşan tilkiden daha hızlı koşar çünkü tavşan can havliyle kaçmakta ama tilki akşam yemeği peşinde koşturmaktadır. Ekonomide bu, kaynaklarını başka projelere kaydıran bir tilkinin, kaynaklarının tümünü avlanma teknolojisine harcayan bir tilkiden daha iyi durumda olması demek. Çağcıl futbol söz konusu olduğunda biz tavşan mıyız yoksa tilki mi? Tavşan olmak dururken her şeyini avlanmak için teknoloji satın almaya yatıran tilki gibi yaşarsanız Kızıl Kraliçenin Alicee söylediği yavaş ülkelerden biri olursunuz. \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TandemsizTakım 27 Ağustos 2012
Futbolun Spartaküs'ü 26 Ağustos 2012
Yakup Durmuş ve Erol Togay 10 Ağustos 2012

Günün Köşe Yazıları