Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yakup Durmuş ve Erol Togay
İstanbul Anadoluhisarı Spor Akademisi 2. dönem öğrenci alımı için sınavlarını başlatmıştı. O günlerde Boğaz’ın cennet köşelerinden biri olan Göksu Deresi’nin kıyısındaki statta atletizm sınavında derece yapmak için ter döküyorduk. İnce, uzun boylu, sarı düz saçları rüzgârda dalgalanan bir delikanlı koşarken dikkatimi çekmişti. Sınavlar bitip sonuçlar açıklandıktan sonra o delikanlıyla aynı sınıfta okuma şansını yaşamıştım.
\nYakup Durmuş basketbolcuydu. Basketbol dersleri sonrası yapılan iddialı maçlarda hep onun takımında olmak isterdim. Rize’den gelmişti. Karadenizli şivesi ile konuşurdu. Sonra, biz akademinin ilk öğrencilerinin içinde dili de spor branşlarına olan ilgisi de değişti, gelişti. Bizim akademiye girdiğimiz yıl olan 1976’da Hentbol Federasyonu kuruldu. Yakup ile birlikte birçok arkadaşımız hentbole geçti. Çoğu ulusal takıma değin yükseldiler. Yakup, hentbol ulusal takımımızın ilk sporcularındandı. Çok başarılı bir spor yaşamı oldu.
\nArtık telefon çaldığı zaman kaygı ve endişe ile basıyoruz yanıtlama tuşuna. Bu kez de telefonda konuşan arkadaşımız Çiğdem Başaran’dı. “Metin, Yakup’u kaybettik” dedi. Amansız hastalığa yakalandığını biliyorduk. Bugün Rize’de toprağa verilecek.
\nYakup’un üzüntüsünü arkadaşlarımızla paylaşmaya çalışıp hafifletmenin yolunu ararken bu kez Sami Gürel’den Erol Togay’ın da aramızdan ayrıldığını öğrendim. 1984 yılında Fenerbahçe’de çalışırken menajerliğimizi yapmıştı. Teknik direktörlük kursunu birlikte bitirdik. Tanıdığım en hoşsohbet insandı. Kursta Cezmi Turhan’a attığı golleri ballandıra ballandıra anlatır ve hocalar derse gelmeden önce paylaştığı fıkralarla hepimizi kahkahalara boğardı. Bu denli hayata bağlı ve bu denli yaşamsever bir insanın son dönemleri büyük sıkıntı içinde geçmesi de hayatın gerçeklerinden biri olsa gerek. En son Kartal Huzurevi’nden adeta kaçar gibi İTÜ’de yanıma gelmişti. Beni, her gördüğünde “Türkiye’nin en dürüst spor yazarı” diyerek utandırırdı. O koca adamı omuzlayarak odama çıkartmıştım. Bir daha görüşemedik. İki dev insanı, iki dostu aynı gün kaybettik.
\nYakup ve Erol ışıklar içinde sonsuzluğa yürüyorlar.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Önce kağıdı yırttı, sonra valizi çıkardı!
- Kalben ödül gecesine 'erkek' olarak katıldı
- Tapuda yeni dönem başlıyor!
- Cumhurbaşkanı sekreterine bıçaklı saldırı
- Trump tarih verdi, tehdit etti: 'Cehenneme dönecek'
- Parlamentodan 'geçersiz' kararı
- TÜİK kasım ayı enflasyonunu açıkladı
- Esad'a çağrı yaptı: 'Sırada Münbiç var...'
- Sucuk, peynir, börek ve zeytinyağında sahtecilik!
- İstanbul'un suç haritası belli oldu