Sürecin Adını Kim Koyacak?

02 Mayıs 2013 Perşembe

Bugün yaşadığımız esas sorun “ötekileştirme” sorunudur. Farklı etnik, mezhepsel, dini, siyasi görüştekileri tanımlarken AİHS kriterlerine yaklaşabilecek miyiz? Bu fikri evrimsel süreci yakalayabilecek miyiz? Bu ülkede ortak yaşama iradesini nasıl oluşturacağız? Asıl süreç işte bu zihni değişimin adıdır.

Türkiye’nin içinden geçtiği süreci herkes farklı tanımlıyor. Kimisi süreci PKK’nin silah bırakması olarak yorumluyor, kimisi sınır dışına çıkmasına önem veriyor. Kimisi Türkiye’nin demokrasi yolculuğu olarak niteliyor. Bazılarımız ise hiçbir şey anlamıyor.

Tanımlaması doğru yapılmamış olan bir şeyden verim beklemek çok sağlıklı değildir. Yıllardır bu konuyla yaşamış birisi olarak bana göre artık amacın ve hasılanın ne olacağını bilmek gerekiyor.
Türkiye’nin Kürt sorunu ile ilgili algıladığı tek şey PKK midir? Türkiye’nin demokrasi yolculuğu olarak algıladığı şey sadece PKK sorunu mudur? Hiç değil. Çünkü 30 yıldır PKK’nin silahlı eylemlerinin yansımaları sadece Güneydoğu ile sınırlı kalmadı. Yaşanan acılar ve demokrasiye getirilen kısıtlamalar bütün coğrafyada hissedildi. Bugün yaşadığımız pek çok antidemokratik uygulama, gözaltılar vs. mevcut Terörle Mücadele Yasası’ndan kaynaklanıyor.
Ve belki de en derindeki bölünme ve toprak kaybetme korkusu... 1915’lerde Balkanlar’la başlayan, dev bir coğrafyadan misakımilli sınırlarının bile bir kısmının feda edildiği bir nihai vatana sıkışmış olmanın yaşanmışlığı var.
Kışı yaşarken buğday ekebilir misiniz? PKK’nin yıllardır yaşattığı bu
“bölünme korkusu” ikliminde de demokrasi yeşeremiyor. Türkiye, demokrasi anlamında bir kış iklimi yaşıyor. Önce bunun bahar olması gerek. Bunun için önce PKK’nin silah bırakması gerektiğini düşünüyoruz. Oysa bu, bütünün belki de sadece yüzde birlik bölümü.
PKK ile ilgili temel sorun iklimin bahar olmasına izin vermemesidir. Anadilinde eğitim denince, yerel yönetimlere yetki denince herkesin derininde bölünme korkuları uyanıyorsa bunun sorumlusu PKK’nin yıllardır yürüttüğü silahlı ayrılıkçı eylemlerdir. İsviçre’de farklı diller ve kantonlara rağmen insanlar bölünme korkusu yaşamıyorken, Türkiye’de algı tamamen bölünme üzerineyse bu algıyı yaratan PKK’nin işte tam da bu nedenle sınır dışına ve denklem dışına çıkarılması gerekiyor.
Güvenlik güçleri ve TSK, Güneydoğu’da fiziki mücadele verirken, ülkenin kalan kısmında insanlar fikri mücadele veremiyor. Sadece bu konuları konuşabilmemiz için bile PKK sorununun olmaması gerekiyor. Örgüt varlığını bu haliyle sürdürdüğü sürece normalleşme anlamsız hale geliyor. Bazıları bunun adını
“Barış” koyduğunda da bu yanlış anlaşılıyor.
Bahsettiğimiz ve bir türlü uzlaşamadığımız şeyin adını koyalım: Türkiye’nin tam demokratikleşme süreci. Türkiye’de birlikte yaşama iradesine sahip olan vatandaşların önce bu iradeyi ortaya koyabilecek bir serbestliğe, fikri mücadeleyi yapabilecek bir iklime ihtiyacı vardır. Aslolan budur.
Habur’da yapılan ve çok da küçüm
senen “kıyafet değiştirmeme” hatası bu ülkeye ve sürece tam üç yıl kaybettirdi ve o üç yıl içinde yüzlerce can yitirildi. Süreç işte bu kadar hassas dengeler üzerinde yürüyor ve bu yüzden de adını doğru koymak gerekiyor.
Bence bugün yaşadığımız esas sorun
“ötekileştirme” sorunudur. Farklı etnik, mezhepsel, dini, siyasi görüştekileri tanımlarken AİHS kriterlerine yaklaşabilecek miyiz? Bu fikri evrimsel süreci yakalayabilecek miyiz? Bu ülkede ortak yaşama iradesini nasıl oluşturacağız? Asıl süreç işte bu zihni değişimin adıdır.

AİHS madde 9: Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü

Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.

AİHS madde 10: İfade özgürlüğü

Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir.

Mete YARAR Güvenlik Politikaları Uzmanı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları