Demokrasi Organize İşlerdir

11 Ağustos 2014 Pazartesi

Bazen yazmaktan o kadar çok nefret ediyorum ki, içimizde var olan o bir şeyleri yapamamanın verdiği sıkıntı hissini yok ettiğini düşünüyorum. “Yazar bunları yazdığına göre, birçok kişi okumuştur, muhtemelen içlerinde benim gibi düşünenler de olmuştur ve sorunu çözmüşlerdir” diyenler olacaktır. Sonra da, ya sosyal medyada paylaşacak, ya yazının altında bulunan beğendim veya tavsiye edin tuşunu tıklayacak ya da eğer çok da havasındaysa alttaki yorum kısmına bir şeyler yazacaktır. Sakın bana kızmayın, bu söylediklerimi de üzerinize alınmayın. Benim okuyucularla hiçbir sorunum yok. Benim kızgınlığım, yazmanın veya okumanın her sorunu çözdüğünü düşünen tayfaya.
Hepimizin içimizdeki çaresizliğe ve yalnızlığa sadece terbiye için ihtiyacı yoktur; aynı zamanda güç toplayarak harekete geçmek için de vardır. O duygular bizi çoğunlukla daha fazla düşünmeye ve mücadele etmeye iter. Ama bizim için birilerinin mücadele ettiğini düşünmeye başladığımız anda da, o güzel tatmin duygusuyla beraber rehavete kapılıyoruz. Zaten sayıları birkaç tane olan ve yazmak için mücadele eden kişileri de topun ağzına koyuyoruz. “Ben dün yazı yazdım, görevimi tamamladım; ben okudum, görevimi tamamladım; ben ise üzerine neler neler yaptım…” diyenlerden olmayın.
O zaman ben de hepinize şu soruları sormaktan geri duramayacağım. Eğer bu kadar yazar-çizer varsa peki bu yaşananlar nasıl oluyor da hiç azalmıyor ve adalet neden bir türlü sağlanamıyor? Neden kaybedenler hep en aşağıda olanlar oluyor? Soma’da yüzlerce madenci göz göre göre ölüme doğru sürüklenirken, kadın cinayetleri birbiri ardına işlenmeye devam ederken, toplum kendi evlatlarının yok oluşuna ses çıkarmazken ve adaletin doğru tecellisi bir türlü gerçekleşmezken, sizce yazılanların bir faydası oluyor mu?
Evet, oluyor… Hepimiz, bildiğimiz şeyleri bir de başkasının kaleminden okuyoruz. Hatta onlar belki bizlerden çok daha güzel ve doğru bir şekilde konuyu toparlıyorlar. Hatta meslek icabı kaynakları vasıtasıyla bizim ulaşamayacağımız bilgilere de ulaşıyorlar. Sonra da suç nerede ise bize o noktayı gösteriyorlar. Yoksa yalnızca “okuyun ve sosyal medyada paylaşın” diye yazı yazmıyorlar. Sizin adınıza muhalefet etmek için de yazmıyorlar. Hatta ve hatta sizler evinizde rahat oturun diye aşağılanmayı, işten çıkarılmayı, mahkeme mahkeme gezmeyi, sonunda öldürülmeyi de göze alıyorlar.
Sizden tek ricam, yazılarını okuduğunuz yazarların biraz da yanında olun ve içinizdeki tatmin duygusuna yol açmasına izin vermeyin. Hatta sorunların sayısının bu kadar artmasından kendinizi de biraz sorumlu tutun ve daha fazla demokratik yollarla mücadele etmeye çalışın. Yoksa yazdıklarımızın sizleri daha da rehavete kaptırdığını düşünmeye başlarsak, eminim ki birçok kişi yazmaya tövbe edecek.
“Aktif gücü elinde bulunduran sadece devlet olmamalıdır. Eğer insanlar medeni olmak istiyorlarsa, organizasyon kurma sanatı geliştirmeli ve genişletilmelidir.” (Alexis de Tocqueville)  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları