Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Suçlu Mahalle
Geçen gün yolda yürürken yanımdan geçen araba ile onun arkasından gelen başka bir arabanın içindekiler, sanırım yol verme yüzünden, önce arabanın içinde, sonra da arabalarından inerek kavga etmeye başladılar. Açıkçası ortada bir adaletsizlik olduğu kesindi ve ikinci arabadan inenler, diğer arabadakilere oranla sayıca daha kalabalıktı. Etraftaki esnafın ve yoldan geçenlerin gözü önünde olayın seyri değişip şiddete dönüşmeye başladığında fark ettim ki hiç kimse araya girmeye çalışmayacak. Biz sayıca kalabalık olduğumuzdan, olay daha da büyümeden iki gruba da müdahale edip bir şekilde tarafları ayırabildik. Olayın bitiminde de arkadaşlarımla bu olay üzerinden siyasi bir analiz yapma ihtiyacı hissettik.
Orta yaşa gelenler hatırlarlar; eskiden mahallelerin kendi içinde kuralları vardı. Esnaf bir şekilde sokakta olanları önlemek adına karakol polisi gibi davranırdı. Mahalle içinde birisinin bir derdi olduğunda, insanlar bir şekilde onu hafifletmek adına yardım kuruluşları gibi seferber olurdu. Büyük ağabeylerimiz, küçüklerin ergenlik çağlarına geçerken bir şekilde cinsel danışmanları gibi davranırlardı. Çoğunlukla aile yakınlarımıza soramadığımız şeyleri onlara sorar ve bilgi alırdık. Mahalle aralarında futbol maçları düzenlenirdi. Bütün mahallelerin çocukları, zaten küçük yaştan itibaren tanışırlardı. O küçük akıllarımızla turnuvalar düzenleyip hatta Gençlik ve Spor Bakanlığı gibi davranırdık.
Büyüklerimiz, mahallede bir sorun olduğunda kimseden inisiyatif beklemeden olaya müdahale ederlerdi. Birisinin eşini dövmesi ve onların bağırtılarını herkesin duyması, mahalleden aforoz edilmekle eşdeğer gibiydi. Eğer isterse kadın yan komşusuna sığınır ve evin erkeği de olayın bitimine kadar kendi evine gitmezdi. Komşu kadın evine dönmek istediğinde, erkek de evine dönerdi. Her ev, diğer bir insan için kadın sığınma evi gibiydi, ama bir istisnası vardı; o evin içinde sığınmacı değil, misarifiriydi.
Mahallenin içinde bazen çocuklar okuldan eve geldiklerinde annelerini evde bulamazlardı. Şimdiki gibi cep telefonu olmadığı için de annesinin nerede olduğunu bilemezlerdi. Çoğunlukla küçük çocuk, yan komşunun kapısını çalar ve kapıda kaldığını söylemesi de yeterli olurdu. Yan komşu çocuğu içeri alır, üstünü çıkarıp önüne sofra kurar ve dersini çalışması için de bir odasını tahsis ederdi. Her ev, kapıda kalan çocuklar için bir teyze eviydi.
Mahallelerin genç erkekleri, gönüllü ahlak polisi gibi mahallenin namusundan sorumlu olurlardı. Bütün genç kızlar sokak aralarında rahat bir şekilde oturur veya gece yarılarına kadar da ev gezmelerine devam edebilirlerdi. Dışarıdan gelen erkek sinekler bile, onların izni olmadan muhitlerinde uçmazlardı. Eğer ortada bir sevgi varsa, işte o zaman da racon gereği ağızlarını açmazlardı.
Mahallede, askeri inzibat veya polis bir şeye müdahil olmaya kalktığında, olayın büyümemesi için hemen araya girilirdi. Girilmesi yasak yerlere giren askerleri, askeri inzibatın elinden almak da onların ihtisas konularının içinde yer alırdı. Esnaf, askerlerden çorba parası almazdı. Polis bir konuda, bir şey sorduğunda neden sorduğunun arka planı öğrenilmeden cevap verilmezdi.
Yolun ortasında çocuk dövmek veya eşine kötü davranmak zaten mümkün değildi. Bunu yapan önce adam gibi ikaz edilir, daha sonra da gereği neyse yerine getirilirdi. Mahallenin kahveleri, yalnızca okey ve pişti oynanan yerler değildi. Oralar bir şekilde gençlere ayar verilen de yerlerdi. Oturmayı kalkmayı ve adabı da orada öğrenirlerdi.
Kavga edenleri ve buna müdahale etmeyenleri görünce oturduk “peki, bunlar geçmişte neden yaşanmıyordu” diye kendi aramızda tartıştık. Keşke yapmaz olaydık! Keşke o kavgayı görmüş olmasaydık da sonrasında bu beyin fırtınasını da yapmasaydık. Hem yaşlandığımızı, hem artık öyle mahallelerin olmadığını, hem de her şeyin içine ettiğimizi fark ettik.
Bugün artık, sokak ortasında kadınlar koyun gibi yatırılarak kesilip biçiliyor; yollar kesilip şehir eşkıyaları insanları dövebiliyor ve işin en kötü yanı herkes Polis İmdat’ı arıyor. Şimdilerde ise, Ali İsmail Korkmaz’ı mahalle aralarında esnaflar sopayla dövüyor...
Keşke o kavgayı görmeseydim!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!